Günümüzde Mevlana ve Yunus Emre yanlış tanıtılıyor

Günümüzde Mevlana ve Yunus Emre yanlış tanıtılıyor

Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bilal Kemikli, günümüzde Yunus Emre ve Mevlana'nın yanlış tanıtıldığını söyledi.

Mehmet Kuru'nun Haberi

Kemikli, "Kur'an'dan ve Hz Peygamber'den kopuk; dinle, imanla alakası olmayan bir Mevlana ve Yunus Emre portresi çiziliyor. Onları sırf bir felsefeci gibi tanıtmak, şahsiyetlerine hakarettir, kemiklerini sızlatır." dedi.
Mevlana Haftası dolayısıyla Eskişehir İl Müftülüğü tarafından Yunus Emre Kültür Merkezi'nde "Mevlana nereye çağırıyor" isimli bir konferans düzenlendi. İlginin büyük olduğu konferansta konuşan Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bilal Kemikli, Mevlana ve Yunus Emre'nin sevgi hoşgörüsünden insanlara örnekler anlattı. Eskişehir'in Konya ve Afyonkarahisar'dan sonra Mevleviliğin üçüncü önemli merkezi olduğunu belirten Prof. Dr. Kemikli, Eskişehir'de bir Mevlevihane'nin açılması ve mesnevinin okutulması gerektiğini ifade ederek, "Buradan yetkililere sesleniyorum. Sembolik de olsa Mevlevihane'yi bir an önce açalım. Yabancılar, özellikle İngilizler, Amerikalılar ve İspanyollar Mesnevi'yi bizden daha çok okuyor. Biz ise kendi değerimizin farkında değiliz." diye konuştu.

Günümüzde Yunus Emre ve Mevlana'nın yanlış tanıtıldığının altını çizen Prof. Dr. Kemikli, Hz. Peygamber ve kopuk Kuran'dan kopuk, dinle alakası olmayan bir Mevlana ve Yunus Emre portresinin çizildiğini dile getirdi. Yaşadıkları tarihten bugüne kadar yaşantıları, fikirleri, sevgi ve hoşgörüleriyle insanlara yol gösteren bu erenleri sadece bir felsefeci gibi tanıtmanın yanlış olduğunu anlatan Prof. Dr. Kemikli, "Bu şekilde yapmak o insanlara hakarettir, onların kemiklerini sızlatır, bu çok veballi bir iştir." ifadesini kullandı.

Herkesin Kütüphanesinde bulunması gereken Kur'an ve hadisten sonra en önemli eserlerden birinin Yunus Emre'nin Divanı ile Mevlana'nın Mesnevisi olduğunu kaydeden Prof. Dr. Kemikli, bu eserlerin sürekli okunması gerektiğini söyledi.

Mevlana'nın Afganistan'ın eski adı Belh olan Mezar-ı Şerif ilinde doğduğunu ve daha sonra Anadolu'ya geldiğine dikkat çeken Prof. Dr. Kemikli, "Mevlana'da üç kandil vardır. Bunlar Asalet, İlim ve Ahlak. Bu üçü olmadan ilim olmaz Mevlana'nın nesebi Hz. Ebubekir'e dayanır. Babası bir âlim, anne tarafından ise devlet adamlığı yönü vardır." ifadesini kullandı.

Mevlana'nın baştan sona Aşktan bahsettiğini ve insanları aşka çağırdığını anlatan Kemikli, bu toprakların da aşkla yoğrulduğunu vurguladı. Prof. Dr. Kemikli sözlerini şöyle tamamladı: "Aşk olmadan hiç bir şey olmaz. Maalesef şimdi rasyonalist kafayla düşünüyoruz. Gerçek aşkı unuttuk. Toplum olarak birbirimizi iyi anlar ve insanları ötekileştirmezsek daha huzurlu bir toplum oluruz. Hz. Mevlana yaşadığı dönemde o kadar seviliyordu ki, cenazesine Rumlar bile geldi. Bir Rum Papaz (Mevlana ekmek gibidir. Onsuz olmaz) dedi. Biz de günümüzde başka inançtakilere kendimiz için böyle dedirtebilmeliyiz. İnancımızı doğru yaşayarak onlara güzel örnek olabilmeliyiz."