Yazarlar
Manşetler
Günün Haberleri
Arşiv
Sitene Ekle
Risale-i Nur
Özel
İslam
Bediüzzaman
Nur Talebeleri
İstanbul
3 °C
24
15:26
Avrupa Risale-i Nur medreselerinden Müjdeler
15:00
Dünya'nın özel izinle girilen tek ormanı Isparta'nın Eğirdir ilçesinde
12:24
Bir maliyecinin gözünden Said Nursi'nin iktisadi yaşamı
11:20
Cebrail'in ilk vahyi getirdiğinde ‘oku’ demesinin sırrı
10:17
Amerika'nın vetosu
09:58
Katil netanyahu Brüksel'e gelmesi halinde tutuklanacak
09:50
İstanbul Risale-i Nur talebelerinden Mehmet Yurttaş Vefat etti
02:15
Bediüzzaman: Bazı adamlar ve bir kısım vâizler o meyelânı kırdılar, o şevki de söndürdüler
01:45
Namaz kılan o esnada kiminle konuştuğunu bilseydi, yüzünü kıbleden çevirmezdi
01:15
Onların söyleyip durdukları şeyler yüzünden gerçekten senin göğsün daralıyor
Günün tüm
haberleri
Anasayfa
Foto Galeri
Tefekkürlük
Güz Mevsiminden kareler
Güz Mevsiminden kareler
1
20
[Bismillahirrahmanirrahim] Zuhr zamanı ise, yaz mevsiminin ortasına, hem gençlik kemâline, hem ömr-ü dünyadaki hilkat-i insan devrine benzer ve işaret eder ve onlardaki tecelliyât-ı rahmeti ve füyuzât-ı nimeti hatırlatır.
2
20
Asr zamanı ise, güz mevsimine, hem ihtiyarlık vaktine, hem Âhirzaman Peygamberinin (aleyhissalâtü vesselâm) asr-ı saadetine benzer ve onlardaki şuûnât-ı İlâhiyeyi ve in’âmât-ı Rahmâniyeyi ihtar eder.
3
20
Mağrib zamanı ise, güz mevsiminin âhirinde pek çok mahlûkatın gurubunu, hem insanın vefatını, hem dünyanın kıyamet iptidasındaki harabiyetini ihtar ile tecelliyât-ı celâliyeyi ifham ve beşeri gaflet uykusundan uyandırır, ikaz eder.
4
20
Asr vaktinde ki, o vakit hem güz mevsim-i hazinanesini ve ihtiyarlık halet-i mahzunânesini ve âhir zaman mevsim-i elîmânesini andırır ve hatırlattırır.
5
20
Mağrib vaktinde ki, o zaman hem kışın başlamasında yaz ve güz âleminin nazenin ve güzel mahlûkatının vedâ-yı hazinânesi içinde gurub etmesinin zamanını andırır. [Dokuzuncu Söz]
6
20
Evet hudûs hakikati kâinatı istilâ etmiş. Çoğunu göz görüyor, diğer kısmını akıl görüyor. Çünkü, gözümüzün önünde her sene güz mevsiminde öyle bir âlem vefat eder ki,
7
20
herbirisinin hadsiz efradı bulunan ve herbiri zîhayat bir kâinat hükmünde olan yüz bin nevi nebatat ve küçücük hayvanat, o âlemle beraber vefat ederler. [Yedinci Şua]
8
20
Evet, her baharda müşahede ediyoruz ki, güz mevsimi kıyametinde vefat eden hadsiz nebatat, bahar haşrinde herbir ağaç, herbir kök, herbir çekirdek,
9
20
herbir tohum (“Amel defterleri açıldığında.” ) âyetini okuyup bir mânâsını, bir ferdini kendi diliyle, geçmiş senelerde gördüğü vazifenin misalleriyle tefsir ederek
10
20
o azametli hafîziyete şehadet eder, (“O Evveldir; başlangıcı olmadığı gibi, bütün varlıkların başlangıcı da Onun ilim ve kudretine bağlıdır. O Âhirdir; sonu olmadığı gibi bütün varlıkların neticesi Ona bakar
11
20
ve dönüşü Onadır. O Zâhirdir; varlık ve birliğinin delilleri herşeyde ap açık görünür ve bütün varlıklar dış görünüşleri ve san’atlı yapılışlarıyla Onun kudret ve sanatına şâhitlik eder.
12
20
O Bâtındır; herşeyin hakikatine vâkıftır ve herşeyin içyüzü Onun kudret ve hikmetine şâhitlik eder.”) âyetindeki dört muazzam hakikatleri herşeyde gösterip hafîziyeti âzami derecede
13
20
ve haşri bahar kolaylığında ve kat’iyetinde bizlere ders verir. [On Birinci Şua]
14
20
Hem anlarsın ki, güz mevsiminde, yaz-bahar âleminin güzel mahlûkatının tahribatı idam değil; belki, vazifelerinin tamamıyla, terhisatıdır.
15
20
Haşiye-1: Evet, rahmetin erzak hazinelerinden olan bir şecerenin uçlarında ve dallarının başlarındaki meyveler, çiçekler, yapraklar, ihtiyar olup vazifelerinin hitâma ermesiyle gitmelidirler. Ta, arkalarından akıp gelenlere kapı kapanmasın.
16
20
Yoksa, rahmetin vüs’atine ve sair ihvanlarının hizmetine sed çekilir. Hem kendileri, gençlik zevâliyle, hem zelil, hem perişan olurlar.
17
20
İşte, bahar dahi mahşernümâ bir meyvedar ağaçtır. Her asırdaki insan âlemi ibretnümâ bir şeceredir. Arz dahi mahşer-i acaip bir şecere-i kudrettir.
18
20
Hattâ dünya dahi, meyveleri âhiret pazarına gönderilen bir şecere-i hayret-nümâdır.
19
20
Hem, yeni baharda gelecek mahlûkata yer boşaltmak için tefrigattır ve yeni vazifedarlar gelip konacak ve vazifedar mevcudatın gelmesine yer hazırlamaktır ve ihzarattır.
20
20
Hem zîşuura vazifesini unutturan gafletten ve şükrünü unutturan sarhoşluktan ikazât-ı Sübhâniyedir.[Onuncu Söz]
Haberler
Son Haberler
Manşetler
Risale-i Nur
Özel
İslam
Bediüzzaman
Nur Talebeleri
Güncel
Dünya
Aile
Ayasofya
Eğitim
Ramazan
Tefekkür
Osmanlıca
Röportaj
Risale-i Nur'u Sadeleştirme Tartışması
Hayat
Otomobil
Bilim - Teknoloji
Kültür Sanat
Edebiyat
Ekonomi
Toplum
Sosyal - Medya
Sağlık
Kitaplık
Spor
Kariyer
Ajanda
İlan - Tanıtım
Kutlu Doğum Etkinlikleri
العربية
Bilgi Bankası
Diğer İçerikler
Foto Galeri
Web Tv
Yazarlar
Kurumsal
Künye
İletişim
Gizlilik İlkeleri
Kullanım Şartları
Geliştiriciler İçin