Habip ARTAN
Siyasette ölçü ve prensipler-3
Gerçek bir siyasi iktidar nasıl olmalıdır?
Devlet yönetimine talip olan siyasi partide liyakat, ehliyet, basiret, feraset, irade, ciddiyet, samimiyet, tecrübe, maharet ve müdebbirlik sıfatı aranmalıdır. Bediüzzaman, ‘Cumhuriyet ki, adalet ve meşveret ve kanunda inhisar-ı kuvvetten ibarettir’ diyerek cumhuri demokrasilerde cumhuri vasfa sahip olan bir iktidarın; esas olarak; adalet üzerine iş yapması, meclis usulüne bağlı olması, kanun hâkimiyetini sağlaması gibi temel esaslara dayanması gerektiğini ifade ederek kanun hâkimiyetine bağlı, hürriyete dayalı, adil bir iktidar anlayışını tesis edilmesi hususunu dile getirmiştir. ‘Tehditlerle, korkularla, hilelerle efkar-ı ammeyi başka bir mecraya çevirtmek mümkün olur. Fakat tesiri cüzidir, sathidir, muvakkat olur. Muhakeme-i akliye-i az bir zamanda kapatabilir’ diyen Bediüzzaman korkutmaya, tehdit ve cebre dayalı bir iktidar anlayışının devamlı suretle başarılı olamayacağı, bu şekilde devam eden iktidarların ömürlerinin kısa süreli olacağı belirtmiştir. Bediüzzaman, Cumhuriyetçi ve hürriyetçi düşünceye sahip gerçek bir siyasi iktidarın nasıl olması gerektiğini şu şekilde izah etmektedir: ‘Kalplerin derinliklerine kadar nüfuz etmek, hissiyatın en incelerini heyecana getirmek, istidatların inkişafına yol açmak, ahlak-ı aliyeyi tesis etmek, alçak huyları imha ve izale etmek, cevher-i insaniyetten perdeyi kaldırıp hakikati teşhir etmek, hürriyet-i kelama serbesti vermek.” [1]
Siyasi iktidarların varlığını koruması
Bir siyasi iktidar verimliliğini ve devamlılığını sağlamak istiyorsa asayişi teminat alması ve temin etmesi gerekir. Sadece maddi kuvvetle asayişi sağlamak mümkün değildir. İnsanlığın kalbinde her türlü kötülüğe ve tahripçiliğe karşı manevi yasakçı bırakmak ancak İslam inancının insan iradesine hükmetmesiyle mümkündür. Bu nedenle herkesin başına bir polis koymak yerine herkesin vicdanında bir polis oluşturabilmek için insanın ahlaken terakki etmesi, mükemmelleşmesine yardım edecek bir iman telkini ile ancak mümkündür. Bir siyasi iktidarın başarılı olabilmesi için, insan fıtratını nazara alması, milletin benliğine ve meyillerine uygun bir fikir yapısıyla icraat yapmak zorundadır. Buna riayet etmeyen bir iktidar Bediüzzaman’ın ifadesiyle ‘hayırlı işlerde ve terakkide muvaffak olamaz, bütün hareketi şer ve tahrip hesabına geçer.’ [2]
Muktedir iktidar
Devlet idaresine gelenlerin iktidar imkânları sayesinde kolaylıkla icraat yapabilmeleri için, kâinatta mevcut olan ve Adetullah tabir edilen fıtrat kanunlarına uygun hareket etmeleri gerekir, yoksa başarısızlık mukadderdir. [3] Kuvvetli ve başarılı bir iktidar mekanizması kurmanın en büyük şartlarından birisi efkâr-ı ammenin hükümeti desteklemesi şartıdır. Ayrıca hükümetin iktidar imkânlarını kullanarak icraatlarını yapması, cesaretli ve sebatlı çalışmasına bağlıdır. Bediüzzaman, başka bir deyişle başarılı ve devamlı bir iktidar olmanın şartını bir iktidarın cesaret ve ümidini kaybetmemesine bağlamaktadır. Bu noktadaki cesaret yokluğu, iktidarın yıkımı olabileceği gibi, devletin de var veya yok olma tehlikesiyle karşı karşıya gelme sebebini teşkil etmektedir manasında aynen şunu demiştir: ‘Sağ el daima çalıştığı için, sol elden daha kuvvetlidir, bir hükümet mücadele ettikçe cesareti artar. Terk ettiği zaman cesareti azalır ve neticede cesarette hükümette söner, mahvolur.’ [4] Unutulmamalıdır ki; esaretin bedeli cesaretin bedelinden çok daha ağırdır. Olguları yönetemezsen algı yönetimi fayda vermez.
Bürokrasiyi kontrol altına almak
Siyasi iktidarlar sandıkta sağladığı demokratik etkinliği, bürokratik alanda da sağlamalıdır. Sadece sandıktan üstünlük sağlayarak bürokrasiye hâkim olamayan, kendi idari mekanizmasını oluşturamayan bir iktidarın ömrü kısa olmaya mahkûmdur. Ömrü kısa olmasa bile, yaptığı icraatta muktedir olamayınca patinaj yaparak, başta devleti, kendi partisini ve misyonunu, sonuçta da milleti hayat kırıklığına uğratacaktır. Devlette bürokrasi han, siyasi iktidarlar ise kervan sayılır. Bir yerde kervan gelip geçicidir. Milletin bir süreliğine iktidara verdiği yetkinin hakkını verebilmek için bürokrasiye demokrasinin ve adaletin verdiği ölçüler çerçevesinde hâkim olmak gerekir. Aksi takdirde yola ve direksiyona hâkim olamayan bir şoförün durumuna düşmek gibi bir durum söz konusu olacaktır.
Gelen gideni aratmasın
Siyasi iktidarlar başa geçtiğinde kendinden evvelkini aratmamalıdır. Vatandaş eğer gelenin yerine gideni arayacaksa çabucak pişman olur ve sandık kurulur kurulmaz yaptığı hatayı telafi etmeye çalışır. Bu nedenle siyasi iktidarlar kendinden önceki iktidarların eksik bıraktığı konulara, başaramadığı noktalara dikkatle odaklanarak çalışmalarını ve hedeflerini geçekleştirmelidirler. Ancak bu durumda halkın gönlünü kazanabilir ve iktidarlarının devamını millet ve devlet yararı doğrultusunda sağlarlar.
Sonuçta söz milletindir
Siyasi iktidarlar vatandaşın makul beklentilerini karşılamalıdırlar. Siyaset kapısı bir yerde hacet kapısıdır. Milletin ihtiyaçlarını adam kayırmadan yerine getirmek siyasi iktidarların elini güçlendirir. Siyasal iktidarlar çaresizliği hiçbir zaman mazeret olarak uydurmamalıdır. Milletin işsizliğine çare olan, istihdamı ve ekonomiyi öncelikleri arasında gören, manevi değerlere saygılı, sözünde duran, demogoji ve cerbezeden uzak, yalana asla tevessül etmeyen, verdiği sözleri yerine getiren, mümkün olmayan işlerin sözünü vermeyen, hasbi, dik duran ama diklenmeyen, dış güçlerin otoritesine girmeyen, barış ve demokrasiden yana olan, adalet terazisinde kantarın topunu dengede tutan, hızlı karar verebilen, yenilikçi, değişime açık, hamiyetperver, maddi ve manevi kalkınmayı hedef tutan, eğitim ve sağlığa azami değer veren, güvenlik ve asayişte taviz vermeyen iktidarlar hasıl-ı kelam başarılı olurlar. Sonuçta sandıkta her seferinde yenilmezlik unvanını korurlar. Milletin aklı sağduyulu, irfanı yüce, vicdanı uyanık, kalbi ise hassas bir terazidir.
Siyasi istikrar güçlü Türkiye
İktidarlar adalet ve demokrasi, mali disiplin, ekonomik istikrar ve güven ortamında güçlü olurlar. Güçlü ve muktedir olan yönetimler güçlü siyasi iradeyi ve iktidarların devamını sağlar. Güçlü hükümet sözü geçen iktidar demektir. Güçlü hükümet hâkimiyetin millette ait olması demektir. Güçlü iktidarlar güçlü Türkiye demektir. Güçlü Türkiye demek müreffeh vatandaş demektir. Güçlü Türkiye demek, güçlü Ortadoğu ve Asya, güvenli Avrupa demektir. Güçlü Türkiye Âlem-i İslam’ın dirilişi demektir.
[1] : İşârat-ül-İ’caz, Bediüzzaman Said Nursi
[2] : Lem’lar, Bediüzzaman Said Nursi
[3] : Muhakemat,
[4] : İşârat-ül-İ’caz, Bediüzzaman Said Nursi
Bir sonraki yazımız: Yerel yönetimlerden beklenen nelerdir?
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.