Selahattin GEZER

Selahattin GEZER

Hadis ve Bediüzzaman düşmanlığı

Bazı heriflerin, Bediüzzaman’a saldırmasına ve iftiralarda bulunmasına, Risale-i Nurlar ve Üstad’ın bir asra yakın kendi çileli ömrü ve iman mücadelesi, gereken ikna edici cevabı vermektedir… Bediüzzaman’ın Allah için verdiği mücadele ve çileli ömrü, öyle güçlü bir ses ki; bu sesi duymamak, inat edip anlamamak, vicdanın tefessüh ettiğini, aklın mıntıkasını terk ettiğini gösterir. Zındıklıktan iman dairesine ve günahkârlıktan temiz Müslüman olmaya sevk eden Nur reçeteleri, Bediüzzaman’ın Kur’an ve sünnet haricinde hareket tarzı olmadığını göstermektedir. Dünyanın her yerinde insaf ve vicdan sahipleri, Risale-i Nurlardaki hakikatleri görmüşler ve Hz. Muhammed (sav)’e ümmet olma şerefine erişmişlerdir. Eserlerin onlarca dile çevrilmesi ve her kıtada, her sınıftan insanları ikna etmesi ve hidayete girmeleri Hz. Üstad’ın iman davasındaki mücadelesinin meyveleridir…

Miraç hadisesine inanmayan ve kurgu olduğunu düşünen hastalık sahibi bir ilahiyatçı Prof. İslam’ın esaslarıyla oynamaktan hızını alamamış, Kur’an ve sünnetin son yüz yılda en büyük müdafaasını yapan Bediüzzaman’a da saldırmış. Muhakemeleri ve şuurları bozuk fikirli eselerin cereyanında kalarak, zatürree olmuş bu hastalıklı ilahiyatçı ve sözde profesörler, meydanlarda, ekranlarda ve satırlar arasında 1400 senedir değişmeyen esasları ya bilerek ya da başka gayelerin aleti olarak sarsmaya, akıllara şüpheler düşürmeye çalışıyorlar… İsimlerini tek tek yazmak, hem zaman alır, hem de bu satırlara ur olarak düşmelerini de istemiyorum. Siz onları tanıyor ve biliyorsunuz… Onlara gereken cevapları müdekkik müminler ve Nur Talebeleri vermiştir ve vermeye de eskisinden daha büyük bir gayret göstermeleri gerekir. Şuurlu cemaatler ve başlarındaki zatlar bu hadis düşmanı; Peygamber konuşmasından kulakları rahatsız olan zatların bozuk fikirlerini ortadan kaldıracak adımları daha sıklıkla atmaz iseler, bu dönemin sıkıntısı da bu olacaktır. FETÖ darbesinin peşine bu sünnet düşmanlığı ile milletin inançlarına darbe vurmaya çalışacaklar... Anlaşıldı ki bu imanlı milleti dertsiz-illetsiz bırakmayacaklar… Biz de bünyemizi Kur’an’ın Peygamber uygulaması ile, ayrıca uhuvvet ile sağlam tutacağız…

Ey kendini ilahiyatçı ve Prof. gören insanlar: Sizin İlminiz, Buhari Müslimlerin, İmam-ı Azamların vs. tüm Asfiya-i muhakkinin ilimleri yanında devede tüy gibi kalır... Onları kulluğun ve maneviyat erliğinin zirvelerine taşıyan Kur’an ve Sünnet idi. Peygamberin söz ve fiillerine hayranlıkları ve titizlikle uymalarıydı... O zatlar, ağır ve devasa imanlarına ve zekâlarının kuvvetli pazılarına rağmen “Kur’an bize yeter” dememişlerdir, Hz. Peygamberin penceresinden Kur’an’a bakmışlardır. O’nun bakışı ile amel etmişlerdir... Siz kalkıp, her türlü günahın ve hilenin bol olduğu ve kirlenmenin kolay olduğu bu asırda, masum görünmeye ve sözünüzün doğruluğuna, değer verilmesine çalışıyorsunuz… Siz bir kere oturup, kendi içinizle düşünün; içiniz-vicdanınız yalan söylemez. Sizce yazdığınız ve konuştuklarınız doğrumu?  

Bak güzel kardeşim; Abdulkâdir Geylani, İmâm-ı Rabbânî gibi yüksek iman sahibi zatlar ve tüm Selef-i Salihin kendi tecrübelerine, güçlü ciğerlerine güvenip, denize tüpsüz dalmamışlar… Kur’an sonsuz bir deryadır; Efendimiz (sav)’in sünneti-hadisleri ise tüptür. Tüpsüz deryaya dalınmaz zira insanı boğar! Sizler Kur’an müdafaası yapalım derken, hadisleri yok sayarak insanları tüpsüz denize itekleyip zarar veriyorsunuz… Siz hadissiz, tüpsüz Kur’an denizine daldığınız için vurgun yemişsin!

Bizim doğrularımız değil; Kur’anın ve Kur’an daki hakiketleri Allahın izni ile bilen Sultanımız Efendimiz (sav)’in doğruları her alanda esas alınmaz ise Selef-i Salihin büyük caddesindeki iman kahramanlarına iftira etmiş oluruz... Onlar kendi görüşlerine değil peygamberi bakışa ehemmiyet vermişlerdir…

Çok uzaktakini çıplak gözle görmeyi değil, dürbün vasıtası ile görülen esas alınır... Efendimiz’in bakışı bize uzakları yakın etmiştir! Son söz: Sizin Bediüzzaman düşmanlığınızın esası da sanırım Üstad’ın sünnete gösterdiği hassasiyet ve de onun gibi ikna edici eserlerinizin olmamasındandır... Kısaca büyük bir kıskançlığınız var.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.