Abdurrahman nasıl ki Risale-i Nur talebeliği için bir model ise Hafız Ali dahi bir modeldir. Saff-ı evvel talebelerin neredeyse her biri bir modeldir.

Elbette Hafız Ali’nin hizmete taalluk eden vasıfları, tarz ve üslubu geniş bir çalışmanın konusudur. Biz sadece yaşanmış bir tek hâdiseye değineceğiz.

Âlim sıfatını bihakkın taşıyan nâdide Nur Talebelerinden merhum Abdülkadir Badıllı Ağabeyden dinlediğim vakıada böyle anlatılıyor:

“Hafız Ali ağabey bir gün yanındaki talebeleri topluyor ve onlara diyor ki yazı takımlarını toplayın gidip Hüsrev Efendiye katılacağız böyle iki başlılık olmasın.”

Bediüzzaman Said Nursi bizzat kendisi Hafız Ali ağabeyimizi izn-i İlahi ile Nur fabrikasının başına tayin ettiği ve Hüsrev Efendiyi de Gül fabrikası sahibi tayin ettiği halde durum bu.

Bu hadisenin şahitlerinden var ise elbette onlar daha güzel ifade ederler. Beni bu hâdisenin çok etkileme sebeplerinden biri merhum Abdülkadir Badıllı ağabeyimizin bunu anlatırken sesinin titreyip ağlayıvermesidir.

Mahviyet ve tevazu Risale-i Nur mesleğinin temel esaslarındandır. Rabbim bize istikamet nasib etsin. Zahiren acz ve fakr mesleğinde giderken batınen kendine kocaman makamlar yakıştıranlardan eylemesin inşallah.

Kardeşlerimizin istikametli hizmetlerini daim desteklemekle rızıklandırsın ve kendi hizmetimizi sair kardeşlerimizin hizmetinden üstün görmekten bizleri muhafaza eylesin inşallah.