Filipiler'de şehit edilen Hafız Cevdet Baybara'nın arkadaşı Muhammed Rıza Dalkılıç kardeşle konuştum. Oradaki durumu anlattı.

Sonradan Müslüman olan Dato'yu sordum. "Mezar hazırlamakla meşgul. O da elinden geldiği kadar hizmetlere yardımcı oluyor" dedi.

Muhammed Rıza bundan önceki konuşmamamızda Cevdet'in "mezarımız burada olsun" vasiyetini anlatmıştı. Bu görüşmemizde ise bir anlamda ikinci vasiyetini anlattı.

Muhammed Rıza ile Cevdet Baybara vefatından dört gün önce Nezaret Camii'ne gidiyorlar. Nezaret camii Dato Dağı'nın eteklerinde bulunuyor. Oradan çıkınca Dato Dağı'ndaki Sultan Ahmet Camii'ne gidiyorlar. Camiye yakın bir yerde vakıf arazisi varmış.

Bu arazi daha önce İslami bir vakfa bağışlanmış. Onlar da o arazi üzerinde külliye yapmak için temel atmışlar. Ancak devamı gelmemiş ve bırakmışlar. Orası sahipsiz kalınca araziyi bağışlayan kurum Dato'nun uhdesine emanet etmiş. Muhammed Rıza ile Cevdet, temelin üzerinde oturuyorlar. Cevdet kardeş diyor ki, "Muhammed biz buraya sahip çıkalım. Bir dersane için zaten arsa arıyorduk burası hazır. Zaten Dato'ya da buraya sahip çık diye vermişler biz dersanemizi bu temel üzerine kuralım. Güzel de bir külliye olur. Camiye de yakın."

Muhammed Rıza da "tamam İnşallah burayı yakında alalım ve dersaneyi yapalım. Dato'ya da yakın" diyor. Bu şekilde bir istişarede bulunuyorlar. Daha sonra orada Risale-i Nur'dan kısa bir de ders yapıyorlar. Dato'ya bundan bahsetmişler, onun  da çok hoşuna gitmiş.

Cevdet kardaşın vefatından önce böyle güzel bir hatıra yaşıyorlar. Daha önce yazdığımız ve okuyucularımızın resimlerini gördüğü tenekeden yapılan Sultan Ahmet Camii'nin yerine Filipinler'deki kardaşlar güzel bir cami, külliye ayrıca bir Müslüman mezarlığı yapmaya karar vermişler. Hem Cevdet kardaşın vasiyetini yerine getirmek hem de bir hizmet mahalli yapmak için kolları sıvamış durumdalar.
Cevdet kardeşin vefatı en az hayatı kadar hizmet edeceğe benziyor. Oraya bir külliye de yapılırsa güzel bir hizmete vesile olacak.

Ümidimiz odur ki dünyanın dört bir yanındaki Nur Talebeleri oraya sahip çıkar ve Sultan Ahmet Camii ismine yakışır bir cami, külliye, müslüman mezarlığı ve kültür merkezi yapılır.