Halep’teki Mimar Sinan eserleri tehdit altında

Halep’teki Mimar Sinan eserleri tehdit altında

Halkın büyük çoğunluğunun terk ettiği kentte katliam ve yıkımlar devam ederken tarihi yapılarda tehdit altında. Binlerce yıllık geçmişe sahip şehirdeki Osmanlı ve Mimar Sinan eserleri de bunlar arasında

Emre Gül'nun haberi:

Halep’te Suriye ordusu ile silahlı muhalifler arasındaki çatışmaların üçüncü gününe girildi. Beşşar Esad’a bağlı binlerce asker, yüzlerce tank, uçak ve helikopterlerle hava ve karadan sürdürülen operasyonlar kenti adeta harabeye çevirdi. Halkın büyük çoğunluğunun terk ettiği kentte katliam ve yıkımlar devam ederken tarihi yapılarda tehdit altında. Binlerce yıllık geçmişe sahip şehirdeki Osmanlı ve Mimar Sinan eserleri de bunlar arasında. Bunlardan ilki:
 
 
Hüsrev Paşa Camii 
Hüsrev Paşa Camii-Hüsreviye Camii (Halep)

XVI. yüzyılda Kanuni Sultan Süleyman dönemi vezirlerinden “Deli” veya “Divane” lakaplarıyla maruf Şam Beylerbeyi Hüsrev Paşa tarafından Halep çarşısı yanına inşa ettirilen “Hüsreviye Camii ve Külliyesi” Mimar Sinan’ın, Mimarbaşılığa getirilmeden önce yaptığı ilk camilerden biri. Ayrıca Halep’teki ilk büyük Osmanlı eseri olma özelliğini taşıyan bu yapı “tabhâneli” camilerinde sonuncusu. Mimar Sinan’ın eserlerinin adlarını veren listeler­de ve “Tezkiretü’l-Bünyan”da "Merhum Hüsrev Paşa Camii" olarak kayıtlı bulunan bu eser, 1849’da Halep’i eşkıyaların bastığı ve  “Eşkiyalar Harbi” olarak anılan dönemde kurşun yağmuruna tutulmuş,  1884’te Sultan II. Abdülhamid’in imparatorluk genelinde başlattığı yenileme çalışmaları sırasında tamir edilmiştir. Osmanlı İmparatorluğu’nun Suriye’yi terk etmek zorunda kaldığı I.Dünya Savaşı yıllarında ise askeri kışla ve mühimmat deposu olarak kullanmıştır. 

İçi ve dışında çini süslemelerinin de kullanıldığı bu camii şadırvanlı avlusu, derslikleri, talebe odaları ve misafirhaneleriyle aynı zamanda bir külliyedir. Özgünlüğünü kaybeden medrese kısımları ilahiyat lisesi olarak işlevini sürdürmektedir. Ana mekânın girişinde sütunlu revaka sahip üstleri kubbelerle ör­tülü beş bölümlü bir son cemaat yeri bu­lunur. Mimarinin ve sanatın tüm incelikleri uygulanarak inşa edilen pencere üstlerindeki çinilere besmele ve kelime-i tevhid yazılmış, girişi olan taç kapı kitabesi üzerine ise Nur Suresi’nin 36.Ayeti ile banisi Hüsrev Paşa hakkında bilgiler işlenmiştir. Kitabesindeki 1545-1546 yılları bitiriliş tarihini göstermektedir. 2000 yılında kapsamlı bir onarımdan geçmiştir ve ibadete açıktır.
 
Adliye Camii taç kapısı

Adliye Camii-Dukaginzade Mehmed Paşa Camii (Halep)
Yine Kanuni Sultan Süleyman devri vezirlerinden Mısır Beylerbeyi Dukaginzade Mehmed Paşa tarafından 1556-1557 yıllarında yaptırılan Halep’teki bu camii, yakınındaki “Darü’l-Adl” isimli Adliye(Hükümet) konağına izafeten “Adliye Camii” olarak da ünlenmiştir. Şehrin önemli Osmanlı eserlerinden ikincisidir. Sadece “Tuhfetü’l-Mimarin” adlı kaynakta Mimar Sinan eserleri arasında sayılan bu camii, tek kubbeli bir yapı olup, ön cephesinde beş bölümlü bir son cemaat yeri bulunur. Yalın hatlara sahip yapının dış ve iç özgün mimarisi bugüne kadar korunmuştur.
 

Hüsreviye Camii’ndekine benzer şekilde çinilerle benzenmiş pencere üstlerine hadis-i şerifler yazılmış, girişi olan taç kapı kitabesine de banisi Mehmed Paşa’nın vefat tarihi ile “Menzil ve me’vası ola merhumun darü’s-selam” ibaresiyle iki Haleplinin isimleri konmuştur. Hüsreviye Camii gibi bir külliyeye de sahip olan Adliye Camii etrafında şadırvanlı avludan başka üç han, dört çarşı, bir bedesten, dört arasta yüz elli yedi dükkân ve misafir odaları bulunmaktadır. Tek kaynağa dayandığı için gerçekten Mimar Sinan’a ait olup olmadığı kesin olmayan bu eserin mimarisi ise tartışmasız bir şekilde onun yapı üslubunu taşımaktadır. Bu açıdan Mimar Sinan’ın olma ihtimali çok fazladır. Halen aktif olarak kullanılan külliye yapılarıyla birlikte camii ibadete açıktır.

Dünya Bülteni