OKUMA PARÇASI

Yeryüzümüzde arazilerin üstlerindeki tabakaların, ışığın dik gelmesiyle de alakalı olarak daha fazla ısınması ile ilgili bilinen zahiri sonuçlarla oluşan “alçak” veya “yüksek” basınçlar sayesinde hava akımlarının oluşup, daha çok makul, dengeli ve faydalı rüzgârların meydana gelişi çok önemli ama çok zor bir düzenlemedir.

Yaklaşık ¾’ü suyla kaplı Dünyamızdan her derecede yeterli buharlaşma ile milyonlarca ton suyun havaya bindirilmesi, uzayın dışlarına kaçmadan belli mesafede tutulup binlerce km uzaklara rüzgârlarla zorluk olmadan taşınması, ihtiyaç olan yerlere yağmur halinde yere özel kanunla yeryüzündekilere zarar vermeyecek şekilde damla damla indirilmesi de çok ilginç ve yüksek faydalıklı bir hal olarak gözlerimiz önünde olmakta, oluşmaktadır!

Bütün canlıların su ile yaşamaya uygun, hatta mecbur olması, bu karmaşık işlerin bu kadar dikkatle sadece Dünyamızda görülmesi sizce nasıl olmaktadır? Kim veya Ne, bu yüksek İlim, Kudret ve İrade gerektiren mucizevî işleri yapar? Neden yapar? Tesadüfen olabilir mi? Eko sistem denilen bütün kâinatın tamamen birbiriyle yüksek ve faydalı ilişkisini de düşünürsek bizim iklimimizi, hayatımızı, çevremizi, dünyamızı, kâinatımızı kim neden böyle hikmetle, faydalılık ile dizayn edebilir, düzenleyebilir acaba?

Alçak Basınç Yüksek Basınç

Hava sıcaklığının arttığı yerlerde oluşur. Hava sıcaklığının azaldığı yerlerde oluşur. Çevresine göre basınç düşüktür. Çevresine göre basınç yüksektir.

Yıllık yağışı fazla olan yerlerdir. En az yağış alan yerlerdir.

Sıcaklık farkı azdır. Sıcaklık farkı fazladır.

Gökyüzü kapalı ve bulutludur. Gökyüzü açık ve bulutsuzdur.

…

RÜZGÂR

Atmosferde yüksek basınç alanından alçak basınç alanına doğru yatay yönde oluşan hava hareketine rüzgâr denir.

● Havanın sıcaklığının ve basıncının değiştiği her yerde rüzgâr oluşur ve rüzgâr, her zaman yüksek basınç alanından alçak basınç alanına doğru eser.

● Alçak ve yüksek basınç alanı arasındaki basınç farkı arttıkça rüzgârın hızı da artar.

● Dünya’nın günlük dönüş hareketi nedeniyle günlük sıcaklık farklılıkları oluştuğu için rüzgâr oluşumu sürekli devam eder.

& BUMERANG

Başka Gezegenlerden farklı olarak bizim Dünyamızın çoğu yerinde, çoğunlukla makul, uygun hızlarda Rüzgâr oluşturulması tesadüf olabilir mi? Böyle olmasaydı, Kasırga ve Hortumlar halinde büyük hızlarda rüzgârlar olsaydı hayatlar, canlılık sona ererdi. Bu hikmetli, faydalı rüzgâr hızları tesadüfen oluşabilir mi? Kim ve Ne bu hızları ayarlamış olabilir. İlmin, aklın buna da tam mantıklı cevap bulması gerekmez mi?

YAĞIŞ ŞEKILLERI

Yeryüzünden buharlaşan su buharı yani havadaki nem, yükseklere doğru çıktıkça soğuk hava nedeni ile yoğunlaşarak çok minik su damlacıklarından (zerreciklerinden) oluşan bulutları oluşturur.

● Su buharının yoğunlaştığı yer ve havanın sıcaklığı, oluşacak yağış şeklinin belirlenmesini sağlar.

– Nemli hava gökyüzüne yakın yerlerde yoğunlaşırsa yağmur, kar ve dolu gibi yağış şekilleri oluşur.

– Nemli hava yeryüzüne yakın yerlerde yoğunlaşırsa çiy, kırağı ve sis gibi yağış şekilleri oluşur.

& BUMERANG

Fizik ilmine göre yağmur ve kar yağışı ile yeryüzüne adeta kalori zerk edilmesi hayatlarımız için ne kadar önemli bir eylemdir? Bu harika hal nasıl bir İlim, Kudret, İrade gerektirir? Bu sıfatlarla, Kim ve Ne bu hayatî hatta zaruri işi yapabilir?

İKLİM

Geniş bir bölgede uzun yıllar boyunca gözlemlenen sıcaklık, nem, hava basıncı, rüzgâr, yağış gibi hava olaylarının yani meteorolojik olayların ortalamasına iklim denir. Bir yerin iklimi; o yerin enlemine, yükseltisine, yer şekillerine, denizlere olan uzaklığına, insan faaliyetlerine, Güneş ışınlarının miktarına bağlıdır. Bu değişkenlerin kısa zaman dilimlerindeki etkileri hava olaylarını, uzun süreler sonunda oluşan etkileri iklim tiplerini oluşturur.

● İklim şartları canlıların yaşam ve yayılışında temel etkendir. İklim şartlarına uyum sağlayan canlılar uygun bölgelerde hayatlarını sürdürürler.

& BUMERANG

Okuma Parçasında verilen Gezenlerdeki ilmî verilere bakılınca sadece Dünyada hayata uygun İklim varsa, bu kadar hassas ölçülerle Dünyamızın hayata uygun dizayn edilmesini, tasarlanmasını neye verebiliriz.

Kendi kendine böyle ince işler olur mu? Tesadüfler yapabilir mi? Kendisi, yapılmışlar, oluşmuşlar bütünü olan TABİAT yapar denebilir mi?

●Dünya’nın oluşumundan bu yana iklimler aynı kalmamış, zamanla değişime uğramış olup bu değişim hâlen sürmektedir.

& BUMERANG

Kâinatımızda adeta sadece Dünya’da insan ve onun zorunlu ihtiyacı olan diğer hayvan ve bitki gibi canlıların yaşayabilmesine uygun bir iklim oluşturulduğunu görüyoruz. Atmosfer, hava olayları arkasında her şeyi en faydalı hatta merhamet ve şefkatle ayarlayan güçlü bir İRADE, çok yüksek bir KUDRET ve her şeyi içine alan mutlak bir İLİM varcasına bir faaliyet elbette bütün ilimlerin konusu olmalı. Bu işler tesadüfen olamaz. Olasılık, ihtimal hesapları bu sonucu reddeder. Zahiri sebepler olarak görülen gazlar, gezegenler, tabiat şekilleri, atmosfer vb. şeylerde de bu sıfatların olmadığını ilmen biliyoruz.

Bütün kâinatta güçlü bir İRADE, çok yüksek bir KUDRET ve her şeyi içine alan mutlak bir İLİM hükmetmektedir.

OKUMA PARÇASI

Kâinatımızda hemen her şeyin zahiren Tabiat Kanunları dedikleri KANUNLARLA olduğu ilmen görülmektedir!

Bu Kâinatı idare eden

• Mutlak Gücün,
• Mutlak İlmin,
• Sınırsız İradenin
  • bütün nizam, intizam ve hassas düzeni
  • Hikmetle, Maslahatla, Yüksek Faydalılıkla
  • hiçbir tesadüfü işine karışmadan sağladığı
• bizlerce de açıkça anlaşılmaktadır...

Fakat bazen bu kanunlara aykırı değişikliklerin de olduğu görülebiliyor.

• Bütün ilmi belirtilerine rağmen, meteoroloji ilminin tespitlerinin aksine bazen yağmur yağmıyor!
• Veya hiç belirti vermeden aniden yağabiliyor!
• Kâinatın görünür yüzünde, artı kutuplarla, eksi kutuplar birbirini çekerken, Atomun içinde ise tam aksi ortaya çıkıveriyor1

Sanki

• müthiş bir GÜÇ,
• müthiş bir İrade ve İlimle
• Âdetinin bazı harikalarıyla,
• bazı farklı değişikliklerle;
• varlıkların şekillenmelerindeki ciddi farklılıklarla,
• varlıkların var olma zamanlarındaki ciddi değişiklikleri ile
  • Öyle şeyler ortaya konuluyor ki

ADETA:

Kâinatta her şeyi YAPANIN,,

• Hiçbir kayıt altında olmadığını,
• İradesinde, dilemesinde, seçim ve isteğinde hiçbir sınır olmadığını,
• Fiillerinde, işlerinde tamamen hâkim, bağımsız, sınırsız bulunduğunu,
• Yeknesak, sabit, ritmik, nakarat gibi tekrar eden KANUN perdelerini de yırtarak;
  • • Herşey,
    • Her anda,
    • Her işinde,
    • Her şeyinde
    • ADETA
    • O GÜCE, o İLME ve o İRADEYE muhtaç ve
    • O’nun İDARESİNE bağlı olduğu görünüyor!

Bizler de böyle düşünerek; bu şekilde, insanların, akıllıların ve ilmin düşebileceği gafleti dağıtıp, nazarlarımızı, zahiri sebeplerin arkasındaki, onların güçleriyle asla ilgi kurulamayacak Özneye, Faile çevirmeye çalışmalıyız!

Dünya’nın Eksen Eğikliğinin Sonuçları Mevsimler oluşur.

1 Gece ve gündüz süreleri yıl boyunca değişmez.

2 Güneş ışınlarının yeryüzüne düşme açısı yıl boyunca sabit kalır.

3 Mevsimlik sıcaklık ve basınç farkları oluşur.

4 Kuzey ve güney yarım kürelerde aynı anda farklı mevsimler yaşanır.

5 Güneşin doğuş ve batış saatileri ile doğup battığı yer değişir.

6 Ferhat, Dünya’nın eksen eğikliğinin sonuçlarıyla ilgili yukarıdaki tabloyu oluşturuyor.

& BUMERANG

Uydumuz Ay, diğer Gezegenlerde ve Uzaydaki BASINÇ ve YER ÇEKİMİ FARKLILIĞI ve bunların sonuçlarına bakalım…

Yine bizim Dünyamızdaki Yer Çekimi, Basınç vücudumuz, kas ve kemiklerimiz, eklemlerimiz vb her şeyimize uygun nasıl oluşmuş veya oluşturulmuştur. Karınca ve Arıların KERATİNDEN yapılan ince kabukları, Buğday gibi bitkilerin ince SELÜLOZİK yapıları mı bizim dünyamızın basınç veya yer çekimine göre düzenlenmiş; yoksa yer çekimi ve basıncımız mı canlılara göre tasarımlanmış, ayarlanmıştır. Bu zaruri ve hassas ayarları yapan, bu ince düzeni kuran Kimdir? Fail, Özne burada nedir.

Sadece “isim vermek”, “kendi kendine oldu” demek veya ”tesadüflere” havale etmek ilmî olur mu? Kendisi yapılmış dağ, taş, bitki vb. şeylerden oluşan Tabiata havale etmek, ona vermek ne kadar akla uygundur.

Bütün kâinatımız tam bir faydalılıkla, hassas bir düzenle, çok yüksek menfaatlerle birbiriyle ilişkili olarak yapılmış, ayni hassasiyetle varlığını devam ettirmektedir. Bu kâinat büyüklüğündeki harika ilişkilerin arkasında ne vardır?