Abdulkadir MENEK

Abdulkadir MENEK

Hayat dersleri (21)

Bir noktada başladığımız ve nerede neticeleneceğini bilemediğimiz bir hayatı bizlere ebedi saadeti kazanmanız için lütuf ve keremi ile bahşeden Rabbimiz, huzurlu bir hayat ile birlikte bu imtihandan yüz akı ile çıkmamız için bizlerden bazı isteklerde bulunmaktadır. Birçoğumuz hayatı vereni ve bizlere verilen nimetleri unutarak nefsin arzularına uyuyor ve tabi kılındığımız imtihanı unutuyoruz. Biz ne kadar kötü bir emanetçiyiz.

***

İnsanlar işlerini, kendi güçleri ve imkânları ile yapmalı, bir yola koyulurken sadece bunun hesabı ile hareket etmelidirler. Başarı ve stratejilerini, başka insanların yardım ve desteğine göre planlayanlar ve bu hesap ile hareket edenler, sık sık hayal kırıklığı ve yürek yaralayan hezimetleri yaşamaktan kurtulamazlar.

***

Bu dünyada huzur ve barışın temeli, gerçek insan olmak üzere kurulur. Gerçek insan olmanın en bariz özellikleri; Allah'ın verdiği nimetleri paylaşmasını bilmek, hoşgörü, diğer insanları ve varlıkları sevmek ve farklılıklara saygı göstermektir. Bütün savaşlar ve kavgalar, bunları ihmalden ve bu insanı değerleri göz ardı etmekten çıkmıyor mu?

***

Dünyada huzur ve barışın düşmanları, süregelen imtihanın gereği olarak vazifelerini eksiksiz bir şekilde yapıyor, zulüm ve tahribatlarına aralıksız olarak devam ediyorlar. Buna karşı hak ve hakikat yolcuları üzerlerine düşen vazifelerini en kamil manada ifa etmezlerse, dünya yaşanmaz bir hale gelir.

***

Bu ahir zamanın dehşet ve vahşeti, ilkel cağlarda yaşanan dehşet ve vahşeti kat be kat geçmiş, âdeta eski çağlara rahmet okutmuştur. Tek fark var ki, modern çağların çirkinlik, ahlaksızlık, zulüm ve haksızlıklarına, çağdaşlık ve moderinite rengi verilmiş ve bu asrın insanları adeta efsunlanarak uyutulmuştur.

***

Toplumun huzur ve mutluluğu, toplumda yaşayan bireyler arasında karşılıklı saygı, sevgi ve anlayış ile mümkündür. İnsanlar, toplum içinde rahat ve mutlu bir şekilde yaşamak istiyorlarsa, kendi haklarına sahip çıkmaları gerektiği gibi, başka insanların da haklarına aynı şekilde saygı göstermeleri ve sahip çıkmaları gerekir.

***

Gerçek bir adalet anlayışı, verilen cezaların, işlenen suç ve cürümlere uygun olmasını gerekli kılmaktadır. İşlenen suç ile mütenasip olmayan bir cezanın toplum vicdanında bir karşılığı olamaz. Böyle bir adalet anlayışının toplumu tatmin etmesi ve insanların güven içinde bir hayat sürmesini temin etmesi mümkün değildir.

***

İnsanlar, toplum içinde beraber yaşadıkları diğer insanların kendi mal ve can güvenliklerine herhangi bir saldırıda bulunmayacakları konusunda emin olmak isterler. Bir arada yaşama kültürünün yerleşmesi ve gelişmesi için, olmazsa olmaz şartların başında bu önemli husus gelmektedir. Maalesef gelinen bu noktada bile, dünyanın birçok yerinde korku içinde yaşayan insan sayısı, tahmin edilenden daha fazladır.

***

Toplumda kalıcı huzur ve adaletin tesisi ve devamını tam olarak sağlamak için, "kısas" olarak tezahür eden ilahi hükmü, adaleti ikame etmekle görevli kurumların eliyle uygulamaktan başka yol yoktur. Cinayet işlemek isteyen insanları, bu alçak cürümden vaz geçirmenin ve alıkoymanın yolu, ancak gerçek ve hakiki bir adalet ile mümkündür.

***

Nimetlere şükretmek, farkındalığa vesile olduğu için, insanın yaşadığı lezzet ve heyecanı artırır. Şükretmenin insanlara kazandırdığı en güzel yararlardan birisi de budur. Şükürsüz insan, verilen nimetlerin ve yaşanan lezzetlerin farkında olmadığı, bunları küçümsediği veya bunları inkâr ettiği için mutsuz insandır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
1 Yorum