Nuray KÖSE
Hazret-i Paygamber, kardeşlik ahlâkı ve kardeşlik hukuku
Hazret-i Paygamber, kardeşlik ahlâkı ve kardeşlik hukuku
Bu sene, Diyanet İşleri Başkanlığınca seçilen tema ve konu başlığı altında ben de âcizâne bir katkıda bulunmak istedim.
Son Nebî, âhir zaman peygamberi…Sonsuz Nur’un ilk ve son temsilcisi, elçiler zincirinin son altın halkası…Tüm varlık âleminin biricik incisi, sonsuzluk yolunda ilerleyen kafilenin birincisi ve öncüsü…
Semâvî sadânın, burçlardan/kehkeşanlardan/ galaksilerden tâ atomlara kadar yankılanan güçlü ve rahatlatıcı nefesin varlık âlemine düşen iz düşümü…
O ki O var; felekler var, melekler var, semekler (balıklar) var, bebekler var, annelerin sinesine kopyalanan şefkat yazılımının sevgi halesi şeklinde tüm evrendeki yavruları sarıp sarmalayan sıcak ve içten kuşatıcılığı var.
Yer kürenin, sema katmanlarının, on sekiz bin âlemin sakinlerini kardeşlik ahlâkı ve sarsılmaz hukukuyla dizayn eden İlâhî sırrın taşıyıcısı, uygulayıcısı, ilâncısı ve tebliğcisi sıfatıyla en mükemmel, en zirve, en münâsip, en yapıcı, en güvenilir vasfıyla başlara tâc, gönüllere ilaç olmuş yüce ve seçkin bir şahsiyet Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem.
O’nun gelişi sırasında; dünya, sırtlanları bile geride bırakacak bir vahşetin, kıskançlığın, gerginliğin kıskacında kıvranırken, getirdiği Nur ve kalpleri fetheden sır ile gönülleri birleştirdi. Kardeşlik aşısı yaptı gönülden gönüllere…Sevginin, uyumun, güzel ahlâkın, erdemin, üstün hasletlerin yerleşmesi adına insanlığa yeni bir çığır açtı. Bu çağrıya kulak verenler, alaka duyanların ruhlarında yankılandı kardeşlik nağmeleri…Kâinat bir koro misâli bu ahlâkî senfoniyi seslendirdi evrenin tüm sakinlerine. Ses verdi asırdan asıra, çağdan çağa, dağdan dağa, bağdan bağa tüm güzelliğiyle.
O’nun getirdiği nur ve huzur iklimi, saadet asrından itibaren insanlığı aydınlatan bir ışık ve sevinç kaynağı olmuştur. Getirdiği güzel ahlak, kardeşlik, yardımlaşma, dayanışma, eşitlik, paylaşma ve özveri gibi yüksek insani değerler hep bu sistemin nezih meyvelerini vermiştir.
Kur’ânî bakışla bakmayı öğreten O. Onun adalet sisteminde ayrımcılık, haksızlık, kayırmacılık, ırkçılık, bölgecilik asla söz konusu değildir. Ortaya koyduğu değerler, dünya insanlığının özlediği ve muhtaç olduğu değerlerdir.
İnsanlık nefes aldı, karanlık devrin dehlizlerinden çıkarak nurlu menzillerde teneffüsle kardeşlik havasını soluyarak.
Ve Allah’ın mesajını insanlığa, özellikle de mü’minlere duyurdu :”Müminler ancak kardestirler Öyleyse kardeslerinizin arasını düzeltin ve Allah'tan korkun ki rahmete eresiniz ” (K. Kerim, Hucûrât Sûresi, ayet, 10)
İlâhî isimlerin tecellilerine en kapsamlı bir ayna ve yansıtıcı olması itibariyle Hz. Peygamber (s.a.v), insanlığa çare olacak ne varsa bir bir uygulama alanına sürdü. Kardeşlik ahlâkının ve ona temel teşkil eden kardeşlik hukukunun ilkelerini, prensiplerini ders verdi insanlığa. Âdetâ bir ahlâk manifestosu sundu çağlar ötesine. Tüm varlıkların haklarını zerre miktar zayi etmeden İlâhî hukukun ağlarını ördü tüm zaman ve mekânlarda.
Kur’ânî terbiye ile önce ashâbının eğitimini sağladı. Kalplerin sevgilisi, ruhların terbiyecisi oldu. Cahilî sistemlerin ve modern çağlarda yaşanacak olan insan hakları ihlallerinin sosyal bünyedeki travmalarına işaret buyurdu. Şerleri kaldırıp yerine hayrı yerleştirdi. İnsan onurunu öne çıkardı. Köleyi, hizmetçiyi efendinin sofrasına oturttu. Hayata sadelik, sofralara bereket getirdi. İnsanların tarağın dişleri gibi eşit olduğunu vurguladı. Kadının ve yetimin hakkını gözetmeyi öğütledi. Köleliği kaldırdı ve insanların sadece Allah’a kul olmaları fikrini hep seslendirdi. İnsanın yücelmesine sınır koymadan Yüce Yaratıcıya intisap ve bağlılık oranında değer kazanabileceğini deklare etti. Kız çocuklarını, kadınları ve tüm dünya çocuklarını sahiplenerek Rabbinin izni ve yardımı sayesinde şefkat kanatlarıyla kötülüklerden korudu. Merhamet eliyle göz yaşlarını sildi yetimin, kimsesizin kimsesi, mazlumların sesi, Hakk’ın nefesi oldu.
Tüm dünyaya insan hakları dersi verdi Veda Hutbesiyle...Sosyal barışın, toplum hayatının ilkelerini tek tek sıraladı: “ Müslüman müslümanın kardeşidir Ona zulmetmez, onu (düşmanına) teslim etmez Kim, (mümin) kardeşinin bir ihtiyacını giderirse Allah da onun bir ihtiyacını giderir Kim müslümanı bir sıkıntıdan kurtarırsa, bu sebeple Allah da onu kıyamet günü sıkıntılarının birinden kurtarır Kim bir müslümanı(n kusurunu) örterse, Allah da Kıyamet günü onu(n kusurunu) örter.” (Buhârî, Mezâlim )
Her iki dünyanın mutluluk sırrını açıkladı Cebrail aracılığıyla aldığı İlâhî emirle. Ve hemen tebliğ etti: “Hep birlikte Allahın ipine (kitabına, dinine, Resûlün sünnetine) sımsıkı sarılın Parçalanıp ayrılmayın Allah'ın üzerinizdeki nimetini düsünün Hani siz birbirinize düşmanlar idiniz de O, kalplerinizi birlştirmişti İşte O'nun (bu) nimeti sayesinde kardeşler olmuştunuz Yine siz, bir ateş çukurunun tam kenarında iken oradan da sizi O kurtarmıştı İşte Allah size âyetlerini böyle apaçık bildiriyor ki, doğru Yola eresiniz ” (K.Kerim, Al-i İmran sûresi, âyet, 103)
Düşünürlerin dediği gibi; bir kahve içimi süresinde insanlığın sıkıntılarını giderecek, dehşet ve vahşete son verecek, adaletsizliğe, haksızlığa çare olacak semâvî kaynaklı çözümler üretebilecek bir donanım ve programla insanlık semasına gönderilmişti.
Dünyayı kardeşçe yaşamanın, sevgiyi paylaşmanın ve imkânlarını hakça bölüşmenin yollarını gösterdi.
Onun adı dillerde , nuru gönüllerde taht kurdu. Çağlar üstü öğretisiyle dünya birincisi oldu hep. Tıpkı Rabbi katında bir numara olduğu gibi.
Dünya O’na muhtaç, emaneti başımıza tac… insanlık O Resûle binlerce teşekkür borçlu.
Salât ve Selam, her türlü saygı/sevgi ve ihtiram O’na ve O’nun kutlu tabilerine olsun.
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.