Nagehan Bayram'ın haberi

Konuya ilgili olarak açıklama yapan Helâl Gıda ve Sertifikalandırma Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı Selahaddin Alıç, "Dünyanın ve insanlığın geleceği, neslimizin güvenliği, sağlıklı beslenme ve yaşama, inanç kurallarına bağlılık, inancımıza olan sevgi ve saygı, temiz üretim ve hakça kazanç için, mutlaka helâl denetim ve sertifikalandırma merkezinin açılması gerekiyordu" ifadelerini kullandı.

Helâl gıda denetim ve sertifikalandırma merkezini üç kategoriye ayırarak anlatan Alıç, gıda kodeksinin etiketlemeye ilişkin tebliğine bakıldığında, helâli-haramı belirleyecek herhangi bir hüküm görülmediğine dikkat çekerek, “Ülkenin nüfusunun kahir ekseriyeti, bu helâl ve haram kavramlarına önem veren inanca sahip olanlar, kodeksteki bu boşluğun haricî denetimlerle doldurulması gerektiğine inanıyor” dedi.

Üretici firmaların, para hırsı ya da gerekli bilgiye sahip olmamaları sebebiyle, tüketiciyi yanıltmaları, katkı maddelerinin menşeleri hakkında olmaları gereken titizliğe önem göstermediklerini ifade eden Alıç, şunları kaydetti: “Daha fazla para kazanmak için, toplumun beslenme ve sağlık gereklilikleri ile inanç esaslarını gözetmeyi ihmal eden kimi gıda üreticilerine, meydanı teslim etmemek noktasında hemen her tüketici hemfikirdir. Denetim ve sertifikalandırma çalışmalarımız sadece helâl ve haram ölçülerini değil, temizlik, hijyen, üretim, depolama, ambalajlama, dağıtım, sağlık, beslenme ve tedavi gibi pek çok kavramı içine almaktadır.”

Alıç, “Sertifikalandırma programımız, İslâmî ve insanî bütün esaslara dikkat çeker, bu esaslara uyabilmeleri için üreticilere yardım eder, tüketiciyi bilinçlendirip tavırlarını organize ederken, tabiî ki İslamî kriterlere özellikle dikkat çekmekteyiz. Çünkü diğer kurallar bir şekilde uluslararası standartlara bağlanmış, yasal metinlerle desteklenmiştir. Ancak İslâmî kurallar hususunda herhangi bir kriter denetime riayet edildiği görülmemektedir” şeklinde konuştu.

Yeni Asya