'Her gün madene dua ile iniyor, dua ile çıkıyoruz'
Manisa'nın Soma ilçesinde 301 madencinin hayatını kaybettiği 6 yıl önceki maden faciasının acısı hala yüreklerde taşınırken, yer altında ekmek mücadelesine devam ediyor.
Tahminlere göre mevcut 1 milyar ton rezerviyle Türkiye'nin en önemli linyit kömürü üretim merkezi olan Soma havzasında, 11 bin maden işçisinin çalıştığı faaliyetteki 5'i yer altı işletmesi, toplam 8 işletme tarafından her yıl ortalama 13 milyon ton kömür üretiliyor. Üretilen kömürlerin önemli bölümü termik santrallere, kalanı ise iç piyasaya yakıt olarak gönderiliyor.
Yerin yüzlerce metre altındaki kömürlerin yeryüzüne çıkarılmasında baş rolde olan madenciler, her gün yer altına doğru kilometrelerce yürüyerek, risklere rağmen kömürü, toprak üstüne çıkarıyor.
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedbirleri altında vardiyalarına göre geldikleri ocakta maske ve mesafe kurallarını gözetip dezenfektan tünelinde geçerek hazırlıklarını yaparak ekipmanlarını kontrol eden ve yer altına inen madencilerin her birinin yaşamı ayrı hikayeyi barındırıyor.
Madencilerin dilinden "ekmek mücadelesi"
Maden işçilerinden Mustafa Yılmaz, AA muhabirine Soma'nın Cenkyeri Mahallesi'nde yaşadığını belirtti. Maden dışındaki tek alternatiflerinin çiftçilik olduğunu aktaran Yılmaz, "Çiftçiliğe yönelmedik, madenciliği tercih ettik. Bu bizim için iyi oldu. İnşallah bu madenden hiç kaza yaşamadan, kendimize ve bir arkadaşımıza zarar vermeden emekli olup gideriz. Madencilik, ağır ve şakası olmayan bir meslek." dedi.
Madenciliğin kendisine çok şey kattığını da dile getiren Yılmaz, "Madende yardımlaşmayı, arkadaşlığı, para kazanmanın zorluğunu, paranın kıymetini öğrendim." diye konuştu.
Mücahit Bayram, yer altı şartları ağır olsa da mesleğini severek yaptığını söyledi. Bayram, "Şartları ne kadar da zor olsa mutluyuz ve huzurluyuz. Ekmeği kazanmak kolay değil. Moralimiz iyi olduğu sürece işimiz de rahat oluyor." ifadelerini kullandı.
Hakkı Cinko ise yer altı mücadelesine alıştıklarını vurgulayarak, "Bu güzel bir mücadele, halimizden de belli olur. Bana göre yapabildikten sonra madencilik mesleklerin en güzeli. Evimize ailemize nasıl rızık götürdüğümüzü görüyorsunuz, vicdanen rahatız. Her gün madene dua ile iniyor, dua ile çıkıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
"Yer altındaki iş, ne patronun ne de amirindir. Oradaki iş senin işindir"
Maden ocağının kıdemli işçilerinden Yılmaz Koru da mesleğini bu kadar uzun süre devam ettirebilmesinin sırrının iş sevgisi olduğuna dikkati çekerek, şöyle konuştu:
"İşi benimseyeceksiniz, yer altındaki iş, ne patronun ne de amirindir. Oradaki iş senin işindir. Kendi işinmiş gibi çalışacaksın. Çünkü işin ucunda ekmek var. Bu yüzden iki elinle sarılacaksın. İşine sahip çıkacaksın."
Recep Kara ise madende çalışabilmek için Zonguldak'tan Soma'ya taşındığını belirterek, "Biz Zonguldaklıyız, madenciyiz, kömürsüz yapamayız." dedi.
14 yıllık madenci Erol Can ise maden ocağının artık ikinci evi olduğunu dile getirerek, "Emekli olmama rağmen ikinci yuvam gibi görüyorum. Yine madende çalışmaya devam ediyorum. Yer altındaki ekmek mücadelesi çok zor ama yapacak bir şey yok. Çalışmak zorundayız." diye konuştu.
AA
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.