Hicr 66, sabah olunca onların arkası kesilecek, diye tercüme edilebilir mi?
Bu ayetin lafzı şöyle: Ve kadaynâ ileyhi zâlikel emre enne dâbira hâulâi maktûun musbihîn.Bu ayeti sabah olunca onların ardı kesilecek diye çevirmek mümkün mü?
Birçok tefsir kaynağına baktıktan sonra ilgili ayetin sahih bir tercümesinin şöyle olduğuna kanaat getirdik.
“Kadeynâ” fiili, ‘ila” harf-i cerle kullanıldığı zaman, “vahiy etmek, kesin hükmü bildiren bir tarzda vahyetmek” manasına gelir. Buna göre “Ve kadeyna ileyhi”nin manası: “Biz ona/Lut’a vahyettik”
Zâlike: Uzağı gösteren bir ismi işarettir. Türkçe’de ‘O’ zamiriyle ifade edilir.
el-emre: Başındaki el takısı “ahd-ı harici” manasına olduğu için, “Allah ile Lut peygamber arasında belli olan iş, durum, mevzu” anlamına gelir.
Buna göre, “Zâlike’l-Emre”, “ O iş, durum” olarak tercüme edilebilir.
Dâbire/dâbir kelimesi, arka, bir şeyin arkası manasına gelir. Ancak bir şeyin arkası aynı zamanda kökü olduğundan meallerde bu kelime kullanılmıştır ki doğrudur.
Hâulâi: Onlar demektir.
Maktûûn: Kesiktir, kesilmiş olacaktır” anlamındadır.
Musbihin: Asbeha fiilinden ism-i failin çoğuludur. Ve hal durumundadır. Manası: Sabahladıklarında, sabaha vardıklarında, sabaha ulaştıklarında, sabaha çıktıklarında veya bunlar varırken, çıkarken şeklinde olabilir.
Ayetin tam meali şöyledir:
“Biz ona /Lut’a o emri/durumu kesin olarak vahyettik/bildirdik ki: Onlar Sabaha çıkarlarken onların kökü kesilmiş olacaktır.”
Sorularla İslamiyet
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.