Hollanda'da Bediüzzaman Haftası tamamlandı
Rotterdam İslam Üniversitesinin organize ettiği "Bediuzzaman Haftası" 1 Nisan ve 3 Nisan 2011 tarihleri arasında Hollanda'da gerçekleştirildi
Nur Muhammed Başoğlu'nun haberi
Rotterdam İslam Üniversitesinin organize ettiği "Bediuzzaman Haftası" 1 Nisan ve 3 Nisan 2011 tarihleri arasında Hollanda'da gerçekleştirildi. Etkinlikler çerçevesinde düzenlenen panele konuşmacı olarak, Mehmet Fatih Çıtlak (Efendimiz (sav)’e Muhabbet), Araştırmacı-Yazar Halil Uslu (Bediuzzaman'dan çağımıza müjdeler), Üniversite Rektörü Prof Dr. Ahmet Akgündüz (Osmanlı'da Harem ve Medyanın bakışı), Doc. Dr. Özcan Hıdır (Avrupa'da İslam’ın ve Müslümanların geleceği), Nurdan Damla (Örnek bir anne Hz. Hatice (ra)" katıldılar. Hollanda'daki Müslümanlar bu haftaya yoğun ilgi gösterdiler.
Panelin ilk konferansçısı, İlahiyatçı Mehmet Fatih Çıtlak “Efendimiz (sav)’e Muhabbet” konusunu işledi. Özetle konuşmasında: “Allah bizleri muhabbetiyle yaratmıştır. Hilkatin en son meyvesi insandır. Hilkatte de en mükemmel İnsandır. En mükemmel insan da Efendimiz (sav)'dir. İnsan O’nu severse, onun izinden gider. Allah sevgisi Efendimizi (sav) sevmekten geçiyor.” dedi.
Rotterdam İslam Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Akgunduz, bu haftada Osmanlı araştırmaları ve Islam Hukuku mukayesesi yaparak Osmanli’da harem konusunda bir konferans verdi. Bediuzzaman’in “Edipler edepli olmali” sözünü aktararak konuşmasına başladı.
Akgündüz, şöyle konuştu: "Her konuda olduğu gibi harem konusunda da tarihimiz çarpıtılmış ve saptırılmıştır. İslâm hukukunda ve mukayeseli hukukta köle ve cariye konusu bilinmeden harem konusu tam olarak anlaşılamayacaktır. Osmanlı Devleti’ndeki harem uygulaması baştaki iki konu özetlendikten sonra kısaca ve doğru olarak aydınlatılmalıdır. Aksi takdirde Haremden bahsetmek yanlıştır. Bu hususlar Osmanlı’da Harem konusunun özüdür.Çok zor ve ağır bir konu olan Harem'i böyle bir kaç satırda özetlemek elbette ki mümkün değil.."
“Harem devlet konutudur ve duvarlarda ayet ve hadisler bulunan bir mekandır. Böyle dini hassasiyeti bulunan ve Islam hukukunu uygulayan Osmanlı devletinde aile ortamında da bu prensiplere göre yasıyorlardı. Şanlı Osmanlı geçmişini tahrif etmeye uğrasan ekip ve medyada yer alan tasvir ve iddialar asilsizdir.”
Halil Uslu, konuşmasına 2 Nisan itibarıyla Bediüzzamanın talebesi Zübeyir Gündüzalpin vefatının 40.ncı sene-i devriyesi münasebetiyle ondan bahsederek başladı.Vefatının 51.nci yılnda Hz. Bediüzzaman'ın çağımızı nasıl kucakladığı ve günümüze bakan tespitlerini dünyadan müşahhas örnekler ve rakamlar vererek gösterdi.
Uslu, konferansın ilk bölümlerinde İslam dünyasından başlayıp, dünü bügünü kıyas ederek Bediüzzaman'ın 100 yıl önceki tespit ve müjdelerini vurguladı.
Uslu, Batı dünyasından bahsederken, Hz. Bediüzzaman'ın şu tespitini nakletti. “İşte Amerika ve Avrupa’nın zekâ tarlaları Karlayl ve Bismarck gibi böyle dâhi muhakkikleri mahsulât vermesine istinaden, ben de bütün kanaatimle derim ki: Avrupa ve Amerika İslâmiyet'e hamiledir; günün birinde bir islâm devleti doğuracak. Nasıl ki Osmanlılar Avrupa ile hamile olup bir Avrupa devleti doğurdu.”
Bunların birer birer çıktığını, her birisinin Rusya’da Amerika’da Avrupa’da ve dünyanın 200 devletinde gerçek birer hakikat olduğunu, ancak daha büyük fütuhatlar için yine Bediüzzaman Hazretlerinden, şartlar bazındaki şu sözü ile sözlerini noktaladı. Edyân-ı saire müntesipleri mutlaka fevc fevc, muhakeme-i akliye ile ve burhan-ı kat'î ile daire-i islâmiyete dahil olmuşlar ve olmaktadırlar. Eğer biz doğru islâmiyeti ve islâmiyete lâyık doğruluğu ve istikameti göstersek, bundan sonra onlardan fevc fevc dahil olacaklardır “sözlerini noktaladı
Doç. Özcan Hıdır da ‘Avrupa’da İslam ve Müslümanları geleceği’ konusu üzerine genel bir tarihi perspektif sunduktan sonra, Avrupa’nın Islama’a bakisi hakkinda çıkış yollarını anlattı. “Bizim sadece akıllara değil, gönüllere de hitap etmemiz gerekir. Peygamberimiz (asm) bu yoldan tüm insanlığa hitab etmiştir. Biz Müslümanlar ittifaka muhtacız ve doğru Islamiyeti yasamamız gerekir. Avrupa’da bu noktadan çok imkanlar sunuluyor. Insan merak ediyor: Nereden geldik, neredeyiz, nereye gidiyor. Bu sorulara mukni cevabları kal ve halimizle sunmamız gerekir." şeklinde konuştu.
3 gün devam eden Bediuzzaman etkinliklerinin son gününde ise Araştırmacı-Yazar Nurdan Damla'nın “Örnek Anne Hz. Hatice" başlıklı konferansı, hanımlar üzerinde büyük etkiler yaptı.
Program müddetince birçok dillere çevrilen Risale-i Nurlar teşhir edildi ve kitap sergilerinde her konuşmacı eserlerini imzaladılar. Geleneksel hale gelen, 10 yıldan beri devam eden ve yoğun ilgi gören bu haftaya, Hollanda’nın bir çok şehir ve ilçelerinden ve Belçika’dan Danimarka’dan katılımcılar iştirak ettiler.