Hür Adam'ı seven-sevmeyen yanyana izlemeli

Hür Adam'ı seven-sevmeyen yanyana izlemeli

Bugün Gazetesinin sinema eleştirmeni Rasih Yılmaz, Hür Adam filmini değerlendirdi...

Rasih Yılmaz'ın yazısı

Tahmin edeceğiniz gibi yönetmenliğini Mehmet Tanrısever'in yaptığı Hür Adam filminden bahsediyoruz. Hür Adam'ın basın gösteriminin ardından ortaya çıkan Atatürk-Said Nursi karşılaştırmalarının (ama her türlü) cılkı o kadar çıkarıldı ki bir süre sonra iş, "Atatürk mü döver, Said Nursi mi döver" çocukluk polemiğine kadar ulaştı.

Hatta CNN Türk'te Ahmet Hakan'ın hazırladığı Tarafsız Bölge programında bir kadın profesör, "Bitlis ve Muş'u Atatürk işgalden kurtardı, Said Nursi değil" diyerek filmdeki sözü geçen tartışmalı sahnelerle kelalaka dedirtecek konuma soktu seyirciyi. Hatta bir adım öteye giderek, "Atatürk Sünniler'e çok fazla inisiyatif tanımıştır ve bu iyiliği bumerang gibi kötülük olarak Cumhuriyete geri dönmüştür" diyecek kadar film ve içerik noktasında nasıl bir zihin bulanıklığı sapması yaşanabileceğini gözler önüne serdi.

Ortaya çıkan tablo

Aslında Said Nursi'nin Atatürk'ün karşısında bacak bacak üstüne atmasının ortaya çıkmasıyla ilk fitil ateşlenmişti. Daha sonra iş öyle bir noktaya geldi ki Hür Adam filminin tartışmalarından dolayı neredeyse CNN Türk'te Risale-i Nur dersleri yapılarak bir ilk gerçekleşmiş oldu! Ve ortaya çıkan tablo hem Atatürk hem de Said-i Nursi ismi üzerinde toplanan bireylerin aslında kendilerince getirdikleri yaklaşımlar sonucunda bir anlamda her iki şahsiyeti de hürriyetinden alıkoyma riskini doğurduklarını anlamış oluyorduk.

Sinema dilinden uzak tartışmalar

Peki Hür Adam'ı konusu ve taşıdığı biyografik özelliklerini tartışma noktalarından ayrı tutarak yalnızca bir sinema filmi olarak değerlendirmek çok mu zor olurdu?

Nedense, kimse Mehmet Tanrısever'e filminin sarktığından, içerdiği öykülerin derinlikten uzak olduğundan, kimi teatral replik ve oyunculuklardan ötürü bölüm bölüm inandırıcılıktan uzak düştüğünden dolayı herhangi bir soru sormuyordu. Veya kimi başarılı dram sahneleri ve cesur bir hikayenin peşinden gitme arzusu ile Türk ve Kürt topluluklarının birlikte nasıl bir kurtuluş mücadelesi verdiğini gösteren karelerinden dolayı da olumlamıyordu.

Sanırız söz konusu Said Nursi olunca "devletin kurucu korkusu" vefatından yıllar sonra bile tekrar harekete geçmişti. Doğal olarak oluşan karşı taraf da, durumu bir saldırı gibi kabul edip savunma refleksi gösteriyordu. Oysaki karşımızdaki söz konusu materyal, bir filmdi. Tartışılacak bir içeriğe sahip olsa bile öncelikle sinematografik anlamda bir okumayı hak ediyordu.

Anlaşılma şansı

Öyle ki şimdi Hür Adam laik ve anti laiklerin çatışma öbeğine oturmuş bir filmden başka özellik taşıyamaz hale getirildi.

Bizce Atatürk de Said Nursi de veya Türkiye'nin sosyal ve fikirsel anlamda öne çıkmış veya tartışmalı hale gelmiş isimleri de, biyografik nitelikli yapıtlar ile farklı düşünen insanlar tarafından tanınma ve anlaşılma şansı yakalayabilirler.

Sonuç itibarıyla Hür Adam biyografik belgesel anlatımıyla vasatı aşmakta zorlanan, kimi komplo teorilerine sırtını dayadığı için puan kaybeden ama Said Nursi'nin hayatını perdeye aktarma noktasındaki girişimci cesaretinden dolayı takdir edilmesi gereken, ayrıca üzerinden bir misyon okuması değil yalnızca bir sinema yapıtı olarak görülmeyi ve değerlendirilmeyi hak eden bir film. Sevenlerin, sevmeyenlerin tanıyanların veya tanımayanların birlikte yan yana oturarak Hür Adam gibi yapıtları izlemesi bu ülkede hala bir ütopya mı?

Hür Adam: Bediüzzaman Said Nursi
Yönetmen: Mehmet Tanrısever
Oyuncular: Mürşit Ağa Bağ, Tarık Tanrısever, Engin Yüksel, Mesut Çakarlı

Bugün