Hüseyin ÇEŞİTCİOĞLU
Kaos, kargaşa, curcuna!
بِاسْمِهٖ سُبْحَانَهُ
[Son toprağı, son suyu; yarıcanlı olmaktan çıkarttığında, betonun karın doyurmadığını anlayacaksın!]
Cevşenül Kebir'den tazarru ve niyaz.
Bakara Suresi 11.ayeti kerime:
وَاِذَا قٖيلَ لَهُمْ لَا تُفْسِدُوا فِي الْاَرْضِۙ قَالُٓوا اِنَّمَا نَحْنُ مُصْلِحُونَ
Onlara “Yeryüzünde düzeni bozmayın” denildiğinde, “Hayır, biz yalnızca ıslah edenleriz” derler. (Diyanet meali/Kur'an Yolu)
Rum Suresi 41.ayeti kerime meali:
"İnsanların işledikleri kötülükler yüzünden karada ve denizde karışıklık ortaya çıktı, düzen bozuldu. Böylece Allah, belki doğru yola dönerler diye, yaptıklarından bir kısmının kötü sonuçlarını onlara tattırıyor."
Bakara Suresi 205.ayeti kerime meali:
وَاِذَا تَوَلّٰى سَعٰى فِي الْاَرْضِ لِيُفْسِدَ ف۪يهَا وَيُهْلِكَ الْحَرْثَ وَالنَّسْلَۜ وَاللّٰهُ لَا يُحِبُّ الْفَسَادَ
"Arkasını dönüp gidince veya bir işin başına geçince yeryüzünde bozgunculuk yapmak, ÜRÜNLERİ VE NESİLLERİ YOKETMEK İÇİN koşturur durur.
"Oysa Allah, bozgunculuğu asla sevmez." (Bakara Suresi / 205. ayet)
***
"Türkiye genelinde hava sıcaklarının mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi ve yağmurun yağmaması, ülkemizde buğday eken çiftçileri endişelendiriyor.
Kadirli ilçesinde tarlasına buğday eken Remzi Kocamanoğlu, “Tarlama ekin ektim, yağmur yağmadı, buğdaylar çıkmadı. Hortumla tarlamı suluyorum. Böyle bir şey görmedim ben. Daha önceleri yağmur yağıyordu, şimdi hiç yağmıyor. Tarlanın yarısı boş kaldı. Böyle olursa, ekin çıkmazsa kıtlık da gelir” dedi.
Çiftçi Ali Samet Kocamanoğlu ise, “Yağmur yağmadığı için ekinler sapsarı oldu. Çiftçilerin çoğunluğu, köylülerin çoğunluğu tanker ile tarlasını suluyor. Pas hastalığına tutuldu susuzluktan dolayı” diye konuştu.
Ra'd Suresi 25:
"Yeryüzünde fitne fesat çıkarana lanet olsun"
***
Bakara Suresi 30. Ayetin tefsirinden:
"Sual: فٖيهَا : Mesafe pek kısa olduğu halde, ikinci فٖيهَا nin zikrine ne ihtiyaç vardır?
Cevap: Birinci فٖيهَا ile beşerin bir ruh gibi arza nüfuz etmesiyle arzı ihya etmesine, ikinci فٖيهَا ise beşerin fesadı dahi Azrail gibi, arzın kalbine kadar pençesini sokup arzı imatesine (öldürmesine) işarettir.
Demek beşer, bir taraftan arzın şifası için bir ilaç iken, diğer taraftan ölümünü intac eden bir zehirdir.
: مَنْ
Beşerden kinayedir.Kinayenin tasrihe sebebi tercihi:
Melaikenin maksadı, beşerin şahsiyeti olmayıp ancak kendilerine sakîl, ağır gelen bir mahlukun Allah’a isyan etmesine işarettir.
يُفْسِدُ : Fesadın “isyan”a bedel isyanlarının nizam-ı âlemin fesadına sebep olacağına işarettir. Devam ile teceddüdü ifade eden muzari sîgasıyla fesadın zikredilmesi, melaikenin asıl istemedikleri ve inkâr ettikleri ancak isyanlarının devam ve istimrar ( sürekli) ile vukua geleceğine ait olduğuna işarettir.
Melaike beşerin isyanlarının devam ve istimrarını; ya Cenab-ı Hakk’ın i’lamıyla bilmişlerdir veya Levh-i Mahfuz’a bakıp ondan almışlardır veyahut insanlardaki kuvve-i gazabiye ve şeheviyeden anlamışlardır.
فٖيهَا : Kuvve-i şeheviye ile arzda fesat hasıl olur, kuvve-i gazabiyenin tecavüzüyle katl ve kıtale mahal olur
Halbuki arz, takva üzerine tesis edilmiş bir mescid hükmündedir.
و ise fesat ile sefk gibi iki rezileyi birbirine atıf ve cem’eder. Çünkü fesat, sefk-i dimâya sebeptir. [Çünkü fesat kan dökmeye sebeptir.]
يَسْفِكُونَ nin يَقْتُلُونَ ye tercih zikrinden anlaşılıyor ki sefk, zulmen yapılan katldir
Çünkü katlin ifade ettiği mana, katlin mubah kısmına da şâmildir.
Cihadda veya bir cemaati kurtarmak için yapılan katller gibi ki bu katl, fesada münasip olmaz.
اَلدِّمَٓاءَ : Sefk kelimesinin delâlet ettiği irâki demdeki demi tekiddir." (İşa'ratül İ'caz)
***
Prof. merhum Doğan Cüceloğlu:
“Ben Amerika'da 25 yıl kalmış bir insan olarak şöyle bir gözlem yapıyorum.
Türkiye'de saf köylüden korkmam, eğitim görmüş insandan korkarım.
Türkiye'ye gelip baktığımda iki faktör görüyorum:
Şehirleşme ve eğitim.
Türkiye'de şehirleşmiş ve eğitim görmüş insandan korkuyorum!
Kesinlikle insafsız, kendinden ve kendi yakınlarının çıkarından başka bir şey düşünmüyor. Bu son derece kuvvetli bir duygu bende. İliğini sömürür bitirir, hiç acıma duygusu yoktur."
***
Yıllardır; Şişli- Mecidiyeköy/Gülbağ bölgesinde gördüklerime hayret ve kahrolarak bakmışımdır.
Seyyar satıcı arabasını araç yolunu tıkayacak şekilde durdurup satış yapar.
Yoldan geçen belediye otobüsü dakkalarca korna çalar, sabreder ve yolkesen satıcı lütfen arabasını çeker.
Ardından tekrar satışa devam eder.
Çift şeritli yollardan biri, kamyonetli satıcılarca kapatılır, trafik öbür şerite geçilen ara bölümden S/Z çizerek yoluna devam eder.
Gülbağ otobüs durağının altında yeni bir market açılmış.
Yıllarca geçip gittiğim yaya kaldırımı bu şaki marketçe işgal edilmiş.
Bu katıütttarik yüzünden kaldırımı kullanan herkes gibi dar ve yokuşlu araba yoluna saparak devam edebiliyordum.
İşin en acayibi ise insanlar hiçte ucuz olmayan bu marketten alışverişe gayet rahat devam ediyor, sahibini uyarmıyordu.
Bunların çoğu kadın ve anne olarak sabahın alacakaranlığında çocuğunu okula götürürken yıllarca açık olan yaya kaldırımı yerine karda, buzda tek arabalık yokuşa sapıveriyorlardı.
Oysa çoğu tahsilli, çalışan ve yıllardır İstanbul'da yaşıyordu.
Bu haramzede marketin fotosunu çekip Şişli Belediyesi şikayet vatsapına gönderdim.
Tam 3 kere gelip kaldırdılar, hatta para cezası kestiler (kesmişler).
Her defasında kaldırımı yeniden daha kötü kapattılar.
Bu son da durumu belediyeye bildirip, ümitsizce İstanbul'dan ayrıldım.
Adamlara eşkiyalıktan vazgeçene kadar; kazançlarının hayır/bereketini görmesinler diye buğz ediyorum.
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.