Risale Haber-Haber Merkezi

Akademik Araştırmalar Vakfı (AKAV) ve Risale Akademi, Münazarat konferansının ardından "Hutbe-i Şamiye Ekseninde, İslam Birliği ve Küresel Barış" konferansı düzenliyor.

04 Şubat 2012 Cumartesi, Saat:09.00'da Ankara'nın Kızılcahamam ilçesi Asya Termal Tatil Köyü'nde düzenlenecek olan konferansa katılım herkese açık olacak.

Konferans konuları ve tebliğlerde cevabı aranacak sorular şöyle:

1)İttihad-ı İslam nedir?
2)İttihad-ı İslam’ın ehemmiyeti hangi esaslar üzerinden açıklanabilir?

3)Müslümanlar ayrılıklarını bırakıp birbirleriyle nasıl ve neyin üzerinde ittihad edecekler? İttihad-ı İslam’ın vesileleri nelerdir? 
4)Siyasal İslam vs. kültürel İslam ayırımına benzer şekilde siyasal ittihad-ı İslam vs. kültürel ittihad-ı İslam anlayışından söz edilebilir mi? Bu ayırımı nasıl değerlendiriyorsunuz?

5)Genç Osmanlıların ve Sultan Abdulhamid’in İttihad-ı İslam politikalarının karşılaştırıldığında, Bediüzzaman’ın İttihad-ı İslam anlayışı hangisine daha yakındır? Neden?
6)Osmanlının hürriyeti, İslam dünyasının hürriyete kavuşmasının fecr-i sadıkı nasıl olabilir? Günümüz Türkiye-İslam ülkeleri ilişkileri bakımından aynı durum ne ölçüde söz konusu edilebilir?

7)İttihad-ı İslam meselesi “iman hizmeti”nin gereklerini aşan bir önceliğe sahip midir?
8)Risale-i Nur,  İttihad-ı islam siyasetine ne tür bir dayanak sunabilir/sunmaktadır?

9)Türkiye’de ahrar geleneğinin istinad noktası olarak Bediüzzaman’ın ittihad-ı İslam cereyanını önermesinin tazammunları nelerdir? Bugün bu öneri nasıl anlaşılmalıdır?
10)İtttihad-ı İslam’ın ulusal ve uluslar arası ölçekte Müslüman cemaatler arasındaki ilişkiler açısından izdüşümleri nelerdir?

11)Müslüman alimler ve kanaat önderleri arasındaki ihtilafların kaynağı nedir? Bunlar nasıl aşılabilir?
12)İttihad-ı İslamın “milliyet-i hakikiye-i İslamiye” olarak nitelenmesi ne anlama gelmektedir?

13)İttihad-ı İslam siyaseti din temelli bir birlik siyaseti olarak devletler ve toplumlar arası ilişkilerin dini bölünme ekseninde tanımlanması ise, bu bizi din savaşlarına götürmez mi?
14) Bediüzzaman “şimdi bu vatanda dört parti var” diyerek bunları şöyle sıralar:  “Biri Halk Partisi, biri Demokrat, biri Millet, diğeri ittihad-ı islâm’dır." Çok partili siyasete geçtikten sonra Türkiye’de “İttihad-ı İslam” adıyla bir siyasi parti kurulmuş değil. Cevat Rıfat Atilhan’ın “İslam Demokrat Partisi” dışında adında İslam bulunan herhangi bir siyasi parti de yok. Peki, Bediüzzaman neden böyle bir adlandırmayı tercih ediyor? Bu ne anlama gelir?
 
İletişim Bilgileri:
Adres: G.M.K.Bulvarı No:54/6 Maltepe - ANKARA
Tel: 0.312.231 36 62
Faks:0.312.231 38 53 
E-mail: [email protected]
 
Tarih: 04 Şubat 2012 Cumartesi, Saat:09.00-19.00
Yer: Asya Termal Tatil Köyü / Kızılcahamam - ANKARA
Katılımcılar : Genel Katılıma açık