Huzuru evde kaybettik, dışarıda arıyoruz
Önce evlerimizde can yoldaşımız olan ahiret arkadaşımızı ihmalle başladı bu hastalık
Hüseyin Küçükoğlu'nun haberi:
Yeni Asya Mersin Temsilciliği’nin gerçekleştirdiği “Aile ve Çocuk” konulu seminer Mersin Şöförler Odası konferans salonunda yapıldı. Seminerde konuşan Uz. Dr. Kenan Taştan, evlilik ve aile yapısında, çok önemli görüş ve tavsiyelerini fıkralarla, nüktelerle dinleyicilere aktardı. Yeni Asya Neşriyattan çıkan kitapları ve geniş araştırmalarının yanında Uzman Aile Hekimi olan Kenan Taştan, yirmi otuz sene önce daha mutlu bir toplum olduğumuzu söyleyen Taştan, “Dinimizde ve toplumumuzda bu kadar değer verdiğimiz aile kurumu maalesef çatırdamaktadır. Bireyselleşmenin, sosyalleşmenin önüne geçtiği günümüzde ‘ben’leri bir çatı altında eriterek ‘biz’ yapmayı beceremeyen eşlerin aile kurumlarından çatırtı sesleri geliyor” dedi. Dr. Taştan, yeniden güçlü ve lider ülke olmanın yolu bireyleşerek güçlenmekten değil, sosyallaşerek güçlenmekten geçtiğini kaydederek, “Bireyin şahsiyetini muhafaza ederek ‘biz’ olmayı becerebilmesi, birbirlerinde eksik olan parçaları tamamlayabilmesi, hayat denen uzun ve zorlu yolda ‘yaren’ olunabilinmesi mutlu aile yapısının olmazsa olmazlarıdır” şeklinde konuştu.
KAYBETTİĞİNİ BAŞKA YERDE ARAMAYACAKSIN
Taştan, Nasreddin Hocanın, evinin ahırında kaybettiği yüzüğünü, başka yerde aramasını örnek göstererek, “Günümüz insanı mutluluğunu, huzurunu evinde kaybetti, ama dışarıda arıyor. Kahvelerde, meyhanelerde, internet başında hiç tanımadığı kişilerle chatleşerek kaybettiklerini bulmaya çalışıyor” dedi. “Önce evlerimizde can yoldaşımız olan ahiret arkadaşımızı ihmalle başladı bu hastalık. Sonra da topluma sirayet etti. Toplumsal bir cinnetin eşiğindeyiz, maalesef” diyen Taştan sözlerine şöyle devam etti. “Bu cinnetten kendimizi, eşimizi, çocuklarımızı, toplumumuzu korumak istiyorsak eğer; önce evlerimizde inşa etmeliyiz mutluluğumuzu. Aksi takdirde aynı Avrupa gibi, İskandinav ülkeleri gibi oluruz. Refah seviyesi yüksek, ama mutlu olamıyan insanların yaşadığı yere döner ülkemiz.”
MUTLU OLMANIN BAŞ KURALI BAKIŞ AÇISI
“Beni Elazığ’da şişman, gözlüklü, esmer doktor olarak tanırlar” diyerek nükte yapan ve zaman zaman Elazığ şivesi ile konuşarak dinleyicileri güldüren ve güldürürken de düşündüren Taştan, mutlu ve huzurlu olmanın baş kuralının bakış açısı olduğunu, eşlerin birbirleriyle ilgilenmeleri, birbirlerini dinlemeleri gerektiğini hatırlattı. “Hayalinizdeki eşe göre değil, mevcut olan eşinize göre yaşayın” diyerek bazı tavsiyelerde bulunan Dr. Taştan, günümüz çocuklarının, herşeyin fiyatını bildiğini ancak hiçbir şeyin değerini bilemediğinin de altını çizdi. Dr. Taştan, sözlerini şöyle bitirdi:
“Çocuğun yemek yemesine fazla ısrar etmeyelim. Daha çok çocuklarımızın özgüven kazanmasına çalışalım. Eşiniz ve çocuklarınız hususunda sizin ne istediğiniz değil, onların ne istediği önemlidir. Hiperaktif çocukları meşrû bir spor dalına göndermek iyi olabilir.”
Yeni Asya