İbadette insanların kusurları umum kâinata tecavüzdür
Günün Risale-i Nur dersi
Bismillahirrahmanirrahim
Bakara Sûresi 21-22. âyetin tefsiri
يَا ile nida edilen insanlar gafil, gaip, hazır, cahil, meşgul, dost, düşman gibi çok muhtelif tabakalara şâmildir. Bu muhtelif tabakalara göre يَا’nın ifadesi değişir. Meselâ, gafile karşı tenbihi ifade eder; gaibe ihzarı, cahile târifi, dosta teşviki, düşmana tevbih ve takri’i gibi her tabakaya münasip bir ifadesi vardır.
Sonra, makam-ı kurbu iktiza ettiği halde, uzaklara mahsus olan يَا edatının kullanılması birkaç nükteye işarettir.
1. Teklif edilen emanet ve ibadetin pek büyük bir yük olduğuna,
2. Derece-i ubudiyetin mertebe-i ulûhiyetten pek uzak olduğuna,
3. Mükelleflerin, zaman ve mekânca hitabın vakit ve mahallinden ırak bulunduğuna,
4. İnsanların derece-i gafletlerine işarettir.
Muzafun ileyhsiz zikredildiğinden, umumî bir tevessümü ifade eden اَىُّ kelimesi, hitabın umum kâinata şâmil olup, yalnız farz-ı kifaye suretiyle haml-i emanete ve ibadete insanların tahsis edilmiş olduklarına işarettir. Öyle ise ibadette insanların kusurları umum kâinata tecavüzdür. Sonra, اَىُّ kelimesinde bir icmal ve bir ipham vardır; çünkü izafesiz zikredilmiştir. Onun o ipham ve icmâli, 1 نَاسْ kelimesiyle izale ve tafsil edildiğinden, aralarında bir icmal ve tafsil cezaleti meydana gelmiştir.
1 : İnsanlar.
Bediüzzaman Said Nursi
İşaratü'l-İ'caz
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.