İki Bilim Adamı Birbirini Yanlış Anladı, Sonucu Bilim Tarihinin En Önemli Keşfi Oldu
Biri teleskopun mucidi, ayın yüzeyini ve birçok gezegeni keşfeden Galileo Galilei, diğeri ise gezegenlerin güneşin etrafında döndüğünü söyleyen ilk bilim adamı Johannes Kepler... İkisinin yazışmasından ortaya çıkan keşif ise hepsinden daha büyük.
Yıl 1610. Zamanın iki büyük bilim adamı iki farklı yerde: Galileo İtalya'da, Kepler ise Prag'da. Galileo o zamanlar kendi yaptığı teleskobuyla haşır neşir. durmadan gözlem ve keşifler yapıyor.
Yaptığı iki önemli keşiften sonra Galileo, Kepler'e bunlarla ilgili bir mesaj göndermek istiyor ve bunu da başka kimse okuyamasın diye kodlayarak yapıyor. Haklı da, çünkü hayatı boyunca kiliseyle arasında bir çatışma var. O, Kopernik'in Güneş Nerkezli Evren kuramını savunuyor, Kilise ise Dünya Merkezli Evren konusunda diretiyor. Bu yüzden iki kere yargılanmıştı Galileo. ayrıca keşiflerinin başkaları tarafından çalınmasını da istemiyor.
Neyse efendim Galileo bu mesajı kodlamak için mesajın içeriğindeki harflerin yerlerini değiştirerek anagramlar yapıyor (Anagram: Harflerin yerlerini değiştirirerek yeni bir kelime yapma ve şifreleme) ve Kepler'in şablonları hemen görebilme yeteneğine güveniyor. Galileo'nun mesajında bahsettiği ilk keşif şu: "smaismrmilmepoetaleumibunenugttauiras".
Anagramı çözünce şu çıkıyor; "Altissimum Planetam Tergeminum Observavi" yani Türkçeye çevirirsek; "En yüksek Gezegenin aslında üçüz olduğunu gözlemledim"
O zamanlar en yüksek gezegen olarak bilinen Satürn, üçüz dediği de iki yanında çıkıntı olarak gördüğü halkalar. yani Satürn'ün halkalarını keşfetmiş Galileo.
Mesajında yazdığı diğer keşif ise şu; "Haec immatura a me iam frustra leguntur oy". Anagram çözüldüğünde "cynthiae figuras aemulatur mater amorum", Türkçeye çevirildiğinde "Venüs'ün de aynı ayın olduğu gibi evreleri mevcut" mesajı çıkıyor.
Son derece önemli iki buluş evet. Buraya kadar bir terslik yok. Olayın can alıcı noktası ise burada patlak veriyor.
Mesajı alan Kepler maalesef anagramları yanlış çeviriyor. İlk anagramı "salve, umbistineum geminatum martia proles" şeklinde çözüyor. Anlamı "merhaba, mars'ın iki uydusu var". Diğer anagramı ise "macula rufa in jove est gyratur mathem..." şeklinde çözüyor. Aslında tam da çözemiyor zira birkaç harf eksik kalıyor. Ama çıkardığı sonuç şu "Jüpiter'in üzerinde matematiksel yörüngede dolanan dev bir kırmızı nokta var".
evet mars'ın gerçekten de 2 uydusu var!
Ancak bunu ne Galileo ne de Kepler keşfedebiliyor. Aralarında bu yazışma gerçekleştikten tam 267 sene sonra Asaph Hall tarafından keşfediliyor ve evet Jüpiter'deki dev kırmızı nokta da gerçek. bu kırmızı nokta, içine dünya'nın sığabileceği kadar devasa bir fırtına aslında. Hiç dinmiyor ve sürekli Jüpiter'in yüzeyinde dolanıyor. Ancak o da ilk olarak 1665'te Robert Hooke tarafından gözlenmiş.
Artık dilin azizliği mi demek lazım yoksa tevafuk mu? bilmiyorum. Oysa biri çıkıp Satürn'ün halkalarını buluncaya kadar Whatsapp'ı bulaymış hiç böyle karmaşalar yaşanmayacakmış. Heyhat.
Ekşişeyler
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.