İnsanları bölük bölük Allah’ın dînine girerken gördüğün zaman!
Ayet meali
Bismillahirrahmanirrahim
Cenab-ı Hak (c.c), Nasr Suresi 1-6. ayetlerinde meâlen şöyle buyuruyor:
1 . Allah’ın nasr’ı (yardımı) ve fetih geldiği zaman!
2 . Ve insanları bölük bölük Allah’ın dînine girerken gördüğün (zaman)!
3 . Artık Rabbine hamd ile tesbîh et ve O’ndan mağfiret dile! Çünki O, Tevvâb (tevbeleri çok kabûl eden)dir. (*)
(*) “(Ebû Bekir) Sıddîk (ra)’ı ve Abbâs (ra)’ı ağlatan şu sûre, وَاسْتَغْفِرْهُ ’nün ‘Vav’ına kadar altmış üç harf olarak ömrünün nihâyetine tevâfukla işâret etmekle berâber فَسَبِّحْ بِحَمْدِ رَبِّكَ وَاسْتَغْفِرْهُ cümleleriyle işâret edilen üç mühim vazîfe-i nübüvveti ma‘nâsıyla gösterdiği gibi, yirmi bir harfiyle o zaman yirmi bir sene o vazîfeyi îfâ ettiğine ve iki sene kaldığına îmâ ederek Sıddîk (ra)’ın ağlamasına gizli bir sebeb olmuştur. Ve sûrenin yüz beş harfiyle fütûhât-ı Ahmediye’nin (ASM) yüz beş sene zarfında şark ve garbı (doğuyu ve batıyı) tutacağına işâreten فَسَبِّحْ بِحَمْدِ رَبِّكَ makām-ı ebcedî (harflerin rakam değerlerine dayanan hesâb) ile dört yüz yirmi sekiz senesinde terakkıyât-ı maddiye ve ma‘neviyenin derece-i kemâllerine (maddî-ma‘nevî ilerlemenin son mertebelerine) işâret etmekle berâber, اَنَّاسَ يَدْخُلُونَ ف۪ي د۪ينِ اللّٰهِ اَفْوَاجاً cümlesinin makām-ı ebcedîsi olan bin iki yüz yirmi ikiye kadar o fütûhât-ı Kur’âniye (Kur’ânî fetihler) ve nusret-i dîniye (dînî yardımlar) devâm edeceğine ve ondan sonra bir derece tevakkuf ve tedennî (duraklama ve gerileme) başlayacağına tevâfukla işâret eder.” (Mektûbât, Fihriste-i Mektûbât, 174)