Nefret Suçlarıyla Mücadele Çalıştayı'na ev sahipliği yapan Tuzla Belediye Başkanı Dr. Şadi Yazıcı, çalıştayda yaptığı konuşmada, "Müslümanlara ya da başka inançtan olan Hıristiyan, Yahudi veya Budist olabilir; kim olursa olsun ona karşı bir nefretin dönüşmesinin, inançlarından dolayı insanların dışlanmasının her halde çağımızın en büyük vebası olduğuna inanıyorum" dedi. 

Bir otelde gerçekleştirilen çalıştayda Avrupa'nın önde gelen İslam karşıtı ve Müslüman düşmanlığı ile mücadele eden kuruluşu EMISCO temsilcileri, Türkiye'den Kültürlerarası İletişim Merkezi (KİM), Belçika'dan düşünce kuruluşu temsilcileri, ThinkOut ve Avrupa Konseyi Kuzey-Güney Merkezi'nin temsilcileri ile12 ülkeden AGİT ve Avrupa Konseyi uzmanlar bir araya geldi.

Nefret Suçlarıyla Mücadele Çalıştayı'nda bir konuşma yapanTuzla Belediye Başkanı Dr. Şadi Yazıcı, insanların inançlarından dolayı dışlanmasının çağın en büyük sorunu olduğunu belirtti.

"İnsanların inançlarından dolayı dışlanması çağın en büyük vebası"

Başkan Dr. Şadi Yazıcı, "Müslümanlara ya da başka inançtan olan Hıristiyan, Yahudi veya Budist olabilir kim olursa olsun ona karşı bir nefretin dönüşmesinin, inançlarından dolayı insanların dışlanmasının her halde çağımızın en büyük vebası olduğuna inanıyorum. Dünya barışı için, insanlık için, ülkemiz ve coğrafyamız için, medeniyetimiz için çok önemli olduğuna ve bu çalıştayın da böylesine güzel hizmetle hem bu konuyu düzeltebilecek olan ülkelerin ve ülkelerle bir araya gelen uluslararası kuruluşların doğru karar verebilmelerini sağlayacak güzel metot ve yöntemlerin üretilmesine İnşallah faydalı olacağına inanıyorum" dedi.

İnançlarıyla, değerleriyle kendi öz benlikleri ile herkesin bir tarafı, inancı, görüşü olduğunu söyleyen Tuzla Belediye Başkanı Dr. Şadi Yazıcı, "Ama bunu ifade edebilmeli yaşayabilmeli ve insanların da bunu tolere edebilmesi gereken bir dünyanın yaşanabilir bir dünya olmasına inanıyoruz. Gerçekten dünyamızın daha bir yaşanabilir olması için çok çalışmak ve insanların birbirleri ile olan ilişkilerini iyi bir şekilde dizayn etmek zorunda olduğumuzu ve her yöneticinin kendi sorumluğuyla beraber bunu başarması lazım. Ama bunu sadece kamu otoritesinin eliyle başarmak mümkündür. Mutlaka gönüllülük olan, mutlaka insanlığa adanmış olan ve insanlık adına gönüllü olan kuruluşların, kurumların ve bu yolda kendini adamış olan insanların bu işe gönül vermesi bizim de bu işe imkanlarımızla, olanaklarımızda yön vermemiz ve bir ivme kazandırmamız gerektiğine inanıyorum" şeklinde konuştu.

İnsanlık adına çalışmanın en güzel şeylerden bir tanesi olduğunu altını çizen Yazıcı, "Bize emanet edilen insanların hizmet etmenin büyük bir onur olduğunu ve bizim inancımıza göre de bunun büyük bir şeref olduğunu ve Allah'ın insanlığa hizmet etmenin herkese nasip olmayacağını ifade ediyor. Biz de ona layık olmanın gayretini gösteriyoruz. Gelişen teknoloji, dünyanın küçülmesi iletişim teknolojilerin bu kadar geliştiği toplumlarda birbirinin dışlamanın mümkün olmayacağı bir dünyada yaşıyoruz. Birbirimizden uzak durmamız mümkün değil o zaman şunu söylememiz lazım; gelişen teknoloji ve gelişen dünya Bütün bu insanlığın bütün bu teknoloji gelişmesinde eğer ki uzak derinlikleri araştırılıp atomun çekirdeğine kadar inen atomun parçalarına inen insanoğlu eğer ki insanlık değerlerini yitiriyorsa hiçbir anlamı yoktur. İnsanı insanı yapan değerler yitirdikten sonra bilgi ve teknolojinin geldiği noktanın hiçbir anlamı yoktur" ifadelerini kullandı.İHA