Birçok kişinin tehlikeli çevrimiçi ortamda çevrimiçi haberleşme kanalları üzerinden kişisel verilerini paylaşarak büyük bir riske girdikleri ortaya çıktı. Bu paylaşımlara kendi fotoğrafları (%61), iletişim bilgileri (%44), bir başka kişinin fotoğrafı (%45), hassas kişisel bilgiler (%40) ve işle ilgili veriler (%23) dahil. Dahası ve potansiyel olarak çok daha ciddi olanı ise, insanların dörtte biri kendileriyle ilgili sırları ve %14'ü hassas finans bilgilerini de paylaşıyor.

Bu paylaşımlar, çoğu insanın, bu tür bilgilerin halka açılmasının, hem finansal kayıplar hem de duygusal sıkıntılar açısından hasar yaratıcı etkisine karşı oldukça endişe duyduğu gerçeğine rağmen yapılıyor. Örneğin, katılımcıların üçte biri ilişkilerine zarar vereceğinden veya birini rencide edeceğinden, altıda biri ise kariyerlerine zarar verebileceğinden endişelendiğini belirtmiş.Türkiye'de insanların %35'i gizli bilgilerini yanlışlıkla paylaştığını ve beşte biri sonuç olarak zarar gördüklerini itiraf etmiş. Zarar gören kişiler, sonuç olarak arkadaşlarını kaybettiklerini, zorbalığa uğradıklarını, para çaldırdıklarını, ilişkilerinin bittiğini ve işten atıldıklarını belirtmiş.

Bulgular hakkında yorum yapan Kaspersky Lab Baş Güvenlik Araştırmacısı David Emm şunları söylemiştir: "Bir çok tüketici söz konusu olan çevrimiçi aktivite olduğunda risk bilincini dikkate dönüştürmekte zorluk çekiyor. Parmaklarınızın ucundaki birçok cihaz ve çevrimiçi kanalla korunmasız bir mesajı göndermek veya bilgiyi yanlışlıkla yanlış insanlarla paylaşmak hiç bu kadar kolay olmamıştı. Siber ortam hakkında yeterince bilgili değilseniz ve doğru güvenlik ve gizlilik koruyucularına sahip değilseniz, arkadaşlıklarınızın ve kariyerinizin parçalanmasına neden olabilirsiniz. Bir kez çevrimiçi olduğunda, sonsuza dek orada olur – bu nedenle eğer şüphe ediyorsanız, kendinizi koruyun."