İslam alimi Mustafa Asım Köksal'ı sevenleri unutmadı
Hayatını İslam'a adayan din alimi Mustafa Asım Köksal, ölümünün 11. yılında özel bir geceyle anıldı.
Sertaç Dalgalıdere'nin Haberi
Geceye katılan Mustafa Asım Köksal'ın yakınları ve çok sayıda din alimi, İslam tarihi ve siyer çalışmalarıyla çok sayıda ödül alan Köksal'ı ölüm yıldönümünde yalnız bırakmadı. Fethullah Gülen Hocaefendi de geceye gönderdiği mektupta, Mustafa Asım Köksal'ın ömrünü Resul-ü Ekrem (sav) Efendimizi anlamaya, anlatmaya ve sevdirmeye vakfettiğini belirtti. Fethullah Gülen Hocaefendi, mektubunda, varlığını İslam'ın doğru anlaşılmasına adamış Mustafa Asım Köksal'ın bütün hayatını kitap ve sünnet'n gölgesinde, tecrübe ve mantığın kanatları altında, derin bir aşk ve heyecanla beraber, hep bir muhakeme insanı olarak sürdürdüğünü ifade etti.
Çalışmalarıyla dünya çapında ödüller alan büyük İslam alimi Mustafa Asım Köksal, ölümünün 11. yılında düzenlenen gecede anıldı. Fatih Ali Emiri Efendi Kültür Merkezi'nde düzenlenen geceye Mustafa Asım Köksal'ın yakın akrabaları ve çok sayıda din alimi katıldı. Fatih Camii imamı Esad Şahin'in Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan anma gecesinde Mustafa Demirci ve Dursun Ali Erzincanlı şiir dinletisiyle devam edildi. Tedavisi için Amerika Birleşik Devletleri'nde bulunan Fethullah Gülen Hocaefendi de mektup göndererek iştirak etti.
Mustafa Asım Köksal'ın inandığı gibi yaşayan, yaşadığı gibi inanan bir insan olduğunu vurgulayan oğlu Salih Köksal, Köksal'ın hiç kimseyi reddetmediği ve hiçbir zaman tevazuundan vazgeçmediğini belirtti. Mustafa Asım Köksal'ın çocuklarına ve ailesine Allah'ın ipine sımsıkı sarılmayı ve onun yolundan asla ayrılmamayı vasiyet ettiğini vurgulayan oğlu Salih Köksal, " Peygamber ahlakından hiçbir zaman vazgeçmememizi vasiyet etti. Biraz zor bir gece benim için çünkü böyle bir şeyi 11 yıl sonra onun hatırasına düzenlemek bize nasip oldu." ifadelerini kullandı.
AİLESİNE KUR'AN VE SÜNNETİ VASİYET ETTİ
Mustafa Asım Köksal'ın torunu ilhan Karacalar, birlikte yaptıkları Umre ziyaretinde birlikte yaşadıkları bir anılarını anlattı. Karayoluyla gittikleri Umre yolunda Kerbala'ya uğradıklarını ve Mustafa Asım Köksal'ın küçük bir kitapçıda yıllardan beri arayıp bulamadığı bir kitabı bulduğunu ifade eden Karacalar, "Kitapçıya ücretini sorduk ve kitapçı çok yüksek bir miktar istedi. Dedem kitapçıda oturdu ve 'Bu kitap alınacak' dedi. Kitapçıya dolar teklif ettik kabul etmedi, mark teklif ettik kabul etmedi, dinar istedi. Otobüsün kalkmasına da çok az bir zaman vardı. Biz koştur koştur otobüsümüze gittik, şoförlerden dinar alıp kitabı satın aldık. Medine'ye gidene kadar kitabını okşadı. Gittiğimiz her yerde kitapçılara gider ve orada kendi kütüphanesinde olmayan kitapları satın alırdı. O Umre gezisini hiç unutamıyorum, çünkü yanımızda oradaki bütün kaynakları araştırmış biriyle yolculuk yapmıştık." diye konuştu.
Mustafa Asım Köksal'ın diğer torunu Cüneyt Köksal da, dedesinin vefat etmeden önce kendilerine Kur'an ve sünnete uygun yaşamayı vasiyet ettiğini aktardı. Cüneyt Köksal, "Dedem her haliyle İslam'a uygun yaşamaya çalışan bir insandı. Yüzlerce anımız oldu ama bunların ortak noktası; kimseye kendi işini buyurmazdı. Bir su isteyeceği zaman kendi alırdı, misafire ikramını kendi yapardı. Birini uyarmak isterse kırmadan yapardı, Peygamber Efendimiz'e atıfla anlatırdı."
Necmettin Nur Saçan ise, "Ömrünü çok kaliteli şekilde geçirmiş ve ölümsüz bir eser bırakmış Mustafa Asım Köksal hocamız hayırla anılacaktır ama onu anmaya bizim ihtiyacımız var. Çünkü yeni Mustafa Asımlara ne kadar ihtiyacımız var. Sevgili Peygamberimiz, 'Şu üç kişiye saygı Allah'a saygıdan gelir. Din alimine saygı, yaşlı Müslüman'a saygı, devlet büyüğüne saygı' demektedir." sözleriyle Asım Köksal'ı anlattı.
Mustafa Asım Köksal'ın Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed'in yaşadığı hayatı Türkçe olarak taşıdığını belirten Kaynak Yayınları Genel Yayın Yönetmeni Reşit Haylamaz, "Ben ve benim gibi bu istikamette gayret gösteren insanların gerçekten vefa adına ortaya koyacağı çok büyük bir vazife. Bu manada hocamın ruhaniyetine sığınarak, Cenab-ı Hakk'ın engin rahmetinden doya doya istifadesini ümit ederek hepinize saygılarımı sunuyorum." şeklinde konuştu.
Mustafa Asım Köksal'ın kendisini İslam ve Peygamber (sav) sevgisine adamış bir insan olduğunu aktaran kayınbiraderi Dr. Şeref Eren de, Köksal'ı şöyle anlattı: "İslam'a ve Peygamber Efendimiz'in sevgisine adamış bir Allah dostu. Kendisi bir ilim adamı olmakla birlikte hem de ehli tasavvuf gönül ehli bir kişiydi. O bakımdan hayatını günlerini tamamıyla İslami çalışmalar Peygamber Efendimiz'in hayatını yazmakla geçirmiş bir insandı. Allah kendisine rahmet eylesin. Kendisi çok nüktedan birisiydi. Zaman zaman sohbetlerimizde havanın sıkıldığı zamanlarda, espiriler yapar ve ortamdaki gerginliği yumuşatırdı. Aynı zamanda aile içindeki problemlerde de fikrini aldığımız bir aile büyüğümüzdü."
Tedavisi için Amerika Birleşik Devletleri'nde bulunan Fethullah Gülen Hocaefendi ise, geceye mektup göndererek iştirak etti. Fethullah Gülen Hocaefendi, mektubunda, Mustafa Asım Köksal'ın hayatını Resul-u Ekrem(sav) Efendimizi anlamaya, anlatmaya ve sevdirmeye vakfettiğini belirterek, merhum Mustafa Asım Köksal'ı yad etmek için bu geceyi düzenleyenlere teşekkür etti.
Mustafa Asım Köksal'ın yüksek mefkuresi, yaşadığı çağı düşünüp söylemesi, sadeliği, insani enginliği, vefası, dostlarına bağlılığı iffeti, tevazuu, mahviyeti ve istiğnasının mutlaka anlatılması gerektiğini belirten Fethullah Gülen Hocaefendi, mektubunda şu ifadelere yer verdi: "Bütün ömrümü Rasül-ü Ekrem (sallallahu aleyhi ve sellem) Efendimiz'i anlamaya, anlatmaya ve sevdirmeye vakfetmiş Merhum Asım Köksal Beyefendi'yi yad etmek üzere düzenlediğiniz bu özel programda emeği geçen herkese teşekkür eder, katılımcılara başarılar diler, hepinize en derin hürmet ve selamlarımı sunarım. Varlığını İslam'ın doğru anlaşılmasına adamış büyük din alimi Mustafa Asım Köksal Beyefendi, bütün hayatını Kitap ve Sünnet'in gölgesinde, tecrübe ve mantığın kanatları altında, derin bir aşk ve heyecanla beraber, hep bir muhakeme insanı olarak sürdürmüştür. O, İslam aleminin, inanç, moral ve vicdani enginliğini müesser şekilde ortaya koyan müstesna insanlardan biri olmuştur.
Merhum, M. Asım Köksal Beyefendi'de gördüğüm en dikkat çekici özelliklerden biri ondaki gayret-i diniye idi. Bildiğiniz üzere, gayret-i diniye, din uğrunda çalışıp çabalama, dinin şerefi ve itibarının korunması mevzuunda hassas davranma manasına geldiği gibi yasaklara karşı duyarlı olma ve fuhşiyattan, münkerattan uzak durmayı da ihtiva eder. Gayret-i diniye, Allah'ın sevip hoş gördüğü şeyleri, fevkalade bir iştiyakla yerine getirip hoşlanmadığı hususlara karşı da olabildiğinde kararlı davranmak ve Allah sevgisiyle dolu olup O'nun herkes tarafından sevilmesi için çalışıp çabalamak demektir. Hazret de, İslam'a Kur'an'a ve insanlığın iftihar Tablosu'na tahsis-i nazar etmiş; diğer bütün nazarları da onlara çevirme hususunda kıskançlık ölçüsünde bir duyarlılık sergilemişti. İşte Merhum bu manada garet-i diniyesi yüce bir Hak eriydi.
Gelecek nesillerin M. Asım Köksal Hocaefendi gibi hasbi ruhları tanıması ve onların izinden yürümesi gerektiğine inanıyorum. Çünkü, onlar, ömürlerinin her anına bir örnek hal, tavır ve davranış sığdırmış insanlardır. Onların següzeşt-i hayatları yarının hasbilerine yol gösterecek işaret taşlarıyla doludur. Dolayısıyla, hem onları birer yad-ı cemil olarak anmak hem haklarında duaya vesile olmak ve hem de geleceğin fedakar ruhlarına hüsn-ü misaller göstermek için Merhum misillü kahramanların sürekli anılması, hayat hikayelerinin canlı tutulması ve eserlerinin nazara verilmesi lazımdır.
Evet, M. Asım Köksal Beyefendi'nin yüksek mefküresi, yaşadığı çağı düşünüp söylemesi, sadeliği, insani enginliği, vefası, dostlarına bağlılığı, iffeti, tevazuu, mahviyeti ve istiğnası da mutlaka anlatılmalı ve böylece hem Merhum rahmetle yad edilmeli hem de yarının nesillerine bir de bu yolla ufuk çizilmelidir. Bu açıdan da, şu mübarek toplantınız şayan-ı takdirdir.
Bu duygular içerisinde, Merhum-u muhteremin mağfiret ve rahmet-i ilahiye ye mazhar olmasını niyaz eder; onu anmak üzere bir araya gelmiş bulunan cümle ihvana sıhhat, afiyet ve dareyn dilerim."