İslam Birliği'ni batı da kabul edecek
Son 50 yılda Müslüman nüfus iki kat artarken, ekonomik güçleri de 10 kat artmış. Eğitimli Müslümanların sayısı da 100 kat artmış
Bosna Hersek Başkanlık Konseyi Başkanı Bakir İzetbegoviç, İstanbul'da düzenlenen 13. İslâm Zirve Konferansını, "Birlik ve beraberliğin zirvesiydi aslında. Zirvede oy birliği ile kabul edilen “İslâm Birliği Organizasyonu Aksiyon Planı” son derece önemli ve güç vericiydi" şeklinde değerlendirdi.
İzetbegoviç, Yeni Şafak'tan Nil Gülsüm'ün ilgili sorularını şöyle cevapladı:
İstanbul'da düzenlenen 13. İslâm Zirve Konferansı'na katıldınız. Zirvenin değerlendirmesini nasıl yaparsınız?
Müslüman dünyası özellikle terör ve yaşanan silahlı çatışmalar gibi ciddi sorunlarla karşı karşıyadır. Bu sorunların çözümüne yönelik yapılması gerekenler Müslüman ülkelerde birlik, dayanışma ve uzlaşmanın sağlanmasıdır. Güçlerimizi birleştirmeli ve karşı karşıya kaldığımız sorunlarla yüzleşmek için yeni tutumlar geliştirmeliyiz. Son dönemde ortaya çıkan olumsuz görüşler ancak ve ancak İslâm dünyasının birleşmesi ve ortak hareket etmesiyle durdurulabilir. Karşılaştığımız sorunlara etkin çözümler bulabilmek için güçlerimizi birleştirmeliyiz. Konferansın tam da bu yönde ilerlediğini düşünüyorum. Birlik ve beraberliğin zirvesiydi aslında. Zirvede oy birliği ile kabul edilen “İslâm Birliği Organizasyonu Aksiyon Planı” son derece önemli ve güç vericiydi. İslâm Organizasyonu'nun barış, güvenlik, terörle mücadele, insan hakları, gelişim, fakirlik, kadın, aile ve çocuk hakları, eğitim, bilim ve teknoloji ve kültür gibi konularda ilgili ülkelerde iyileştirmeye odaklanması son derece önemlidir.
MÜSLÜMANLAR ARTIK NESNE DEĞİL ÖZNE
Git gide büyüyen İslâmofobiye karşı tutumuz nedir ve sorunun çözülmesinde ne tür bir model uygulanmalıdır?
Dünyadaki Müslümanlar son dönemde hem nitelik hem de nicelik bakımlarından büyümektedir. Bu da güç ile denge ve neden ve sonuç ilişkilerini önemli derecede etkilemektedir. Son 50 yılda Müslüman nüfus iki kat artarken, ekonomik güçleri de 10 kat artmıştır. En önemli olan ise eğitimli Müslümanların sayısının da 100 kat artmış olduğu gerçeğidir. Müslümanlar uzun süre tarihin nesnesi olmuşlardır, şimdilerde siyaset ve askeri hareketlerin bağlamında özne konumuna gelmektedirler. Bu dönemde çatışmalar olacak, İslâm karşıtı güçler kurulacak, yabancı düşmanlığı ile İslâmofobi artacak ve inkar duygusu hakim olacaktır ama hepsi zamanla düzelecek ve kaybolacaktır. Hızlı çözümler olmadığı sürece yapı olumsuz gelişmeye devam edecektir ama dediğim gibi zamanla durum sakinleşecek ve Müslümanların değer, birlik ve uyumları kabul görecektir. Kesinlikle böyle olacağını düşünüyorum çünkü Müslümanlar Batı'ya iki önemli değeri getirmektedir: Genç nüfus ve modern insanlığın mücadele ettiği hastalıklara çare.
ADALETLE HAREKET EDİLMELİ
Müslümanlar arasında dağınık görüntü var. Buna son verilmesi için neler yapılmalı?
Kur'an-ı Kerim'de Müslümanların kardeş oldukları ve mezhep ayrılığına girmemeleri buyrulmuştur. Müslümanların, “İyiyi emreden kötüye karşı çıkan” bir halk olması ve bu yolda sabır, adalet ve gerçekle hareket edilmesi gerektiği yazılmıştır. Müslümanlar hata yapabilir ama unutmamaları gerekir ki Allah'ın iyiliği aramak ve kötülükle mücadele konusunda buyurdukları gelip kendilerini bulacaktır. Bu yolda, birliği bozan şeyler en başta kibirli ve bencil olmaktır, aynı zamanda yanılgı ve önyargılar ile cahillik de bizi bu değerden uzaklaştırmaktadır. İslâm'ı gerçek manasıyla öğrenen yeni nesil önümüzdeki bölünmeleri aşacak ve İslâm'ı dünya gücü haline getirecektir.
Röportajın tamamı için tıklayınız
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.