İstanbul İlim ve Kültür Vakfı’nın düzenlediği “Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin Vefatının 62. Yıl Dönümü” için düzenlenen anma etkinliğinde konuşan Tarhan, “Üsküdar Üniversitesi olarak kurulduğumuz günden beri merhum Said Nursi’yi her yıl anıyoruz. Covid-19 salgını döneminde de online olarak andık ve anmaya devam ediyoruz. Bu çerçevede 26 Mart’ta bir program hazırlamıştık. Programın konusu Bediüzzaman’ın meşhur ve çok önemli konulardan biri olan ‘Müspet Hareket Tezi’ ile ilgiliydi. Bediüzzaman’ın geleneksel İslam kültüründen farklı olarak cihadı manevi cihat olarak tanımlayan, aslında İslamiyet’in orijinal dönemine ait Nebevi ahlaka uygun bir cihat tanımı vardı. Ona manevi cihat diyordu ve buna yöntem olarak da müspet hareket diyordu.” ifadelerini kullandı.

Bediüzzaman, kanıt-karşı kanıt yöntemini seçti

İslamofobi ile mücadele yöntemlerine dair açıklamalarda bulunan Tarhan, “Uluslararası islamofobi ile mücadele günü olarak Birleşmiş Milletler'in 15 Mart’ı seçmesi ilginç bir tevafuk oldu. Biz 26 Mart’ta bunu anmak, İslamofobi konusuna değinmek istemiştik. İslamofobiye son vermek adına mücadele yöntemi olarak insan psikolojisi alanında çalışmalar yürütüyorum. Üsküdar Üniversitesi’nin Kurucu Rektörü olarak islamofobiyi o gözle ele aldım. İslamofobiyle mücadele fikirle-fikir mücadelesi, kanıt-karşı kanıt mücadelesi olmalıydı. Bediüzzaman’ın seçtiği yöntem de kanıt-karşı kanıt mücadelesiydi. İkna ve inandırma yöntemi kullanmıştır. O bu zamandaki en önemli yöntemin kılıçla değil, kalemle olacağını savunmuştur. Düzenlediğimiz program ile islamofobiyle mücadele yöntemi olarak Müspet Hareket Yöntemini ön plana çıkartmak istemiştik.” dedi.

İslamofobiyle mücadelede Müspet Hareket'i öne çıkarmalıyız

Üsküdar Üniversitesi olarak müspet hareket yöntemi ve islamofobi konusunda gerekli çalışmaların yapıldığından bahseden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“BM’nin 15 Mart’ı ‘Ulusalararası İslamofobi ile Mücadele Günü’ olarak seçmesi islamofobiyi tehdit olarak kabul ettiği anlamına gelmektedir. Bediüzzaman’ın bu konudaki görüşünü size aktarmam için bir vesile oldu. Sanki kader bize doğru yoldasınız diyor diye kendi açımızdan düşündük. Bu nedenle İslam dünyası Bediüzzaman’ın metodolojisini Kur’an ahlakının özünü koruyarak, Kur’an’ın özünü koruyarak Nebevi tarz olarak öne sürdüğü Müspet Hareket yöntemini islamofobiyle mücadelede öne çıkartmamız gerektiğini düşünüyorum. Üsküdar Üniversitesi olarak biz bu konuda kitaplarımızı yayınladık. Gerekli çalışmaları da yapıyoruz ve üniversite olarak bununla ilgili evrensel bilgi akışı üretmek durumundayız.”