İşte azab böyledir! Elbette âhiret azâbı ise daha büyüktür! Keşke bilselerdi!
Ayet meali
Bismillahirrahmanirrahim
Cenab-ı Hak (c.c), Kalem Suresi 17-33. ayetlerinde meâlen şöyle buyuruyor:
17,18 . Biz, o bahçe sâhiblerine belâ verdiğimiz gibi bunlara da (Mekkelilere de kıtlıkla) belâ verdik. Hani (onlar) sabaha ulaşırken, onu(n mahsûlünü) muhakkak devşireceklerine dâir yemîn etmişlerdi. (İnşâallah diyerek) istisnâ da yapmıyorlardı.
19,20,21,22 . Onlar (henüz) uykuda iken, Rabbinden bir dolaşıcı (ateş, geceleyin) orayı sarıverdi. Derken (bahçe tamâmen yanarak) kapkara kesildi. Ve sabaha ulaşırken: “Eğer (bahçenizi) devşirecek olanlarsanız, erkenden mahsûlünüzün başına gidin!” diye birbirlerine seslendiler.
23,24,25 . “Sakın, bugün orada bir fakir yanınıza sokulmasın!” diye gizlice konuşarak gittiler. Hâlbuki (yardıma) güçleri yettiği hâlde, (onları) mahrûm etmek üzere erkenden gittiler.
26,27 . Orayı (perişan hâlde) gördüklerinde: “Şübhesiz biz, şaşıran kimseleriz (her hâlde yanlış yere geldik!)” dediler. (Sonunda:) “Hayır! (O fakirler değil, asıl) biz (bu ni‘metten) mahrum bırakılmış kimseleriz!” (dediler.)
28,29,30 . Onların en dengeli (hayırlı) olanı: “(Ben) size, ‘(Rabbinizi) tesbîh etmeli değil miydiniz!’ demedim mi?” dedi. (Onlar:) “Rabbimizi tenzîh ederiz; doğrusu biz zâlim kimselermişiz!” dediler. Sonra dönüp birbirlerini kınamaya başladılar.
31,32 . (Nihâyet) dediler ki: “Yazıklar olsun bize! Doğrusu biz azgın kimselermişiz! Olur ki Rabbimiz, bize onun yerine ondan daha hayırlısını verir. Şübhesiz biz, (artık) Rabbimize (O’nun rızâsına) yönelenleriz!” (*)
33 . İşte azab böyledir! Elbette âhiret azâbı ise daha büyüktür! Keşke bilselerdi!
(*) Rivâyetlere göre, Allah, onların bu tevbelerine binâen, kendilerine daha güzel bir bahçe ihsân etmiştir. (Nesefî, c. 4, 413)