İşte İslam'ın ilme verdiği önem
Bedir Savaşı'nın ardından kazanılan zaferle müşriklerin bir kısmı esir alınmıştı. Esir alınan müşrikler kurtulmak için fidye ödemek zorundaydılar.
Ordusunu harp düzenine koyan Peygamberimiz, komuta çadırında şöyle dua ediyordu: “Ya Rab! İşte Kureyş, kibir ve gururu ile geldi. Sana meydan okuyor. Peygamberini de yalanlıyor.” Daha sonra ellerini kaldırarak, “Ya Rab, peygamberlere yardım sözünü, bana da özel zafer vaadini yerine getirmeni istiyorum. Allah’ım, eğer şu bir avuç Müslümanın helâkini diliyorsan, sonra sana ibâdet eden bulunmayacaktır” diye dua ediyordu.
Savaş 17 Ramazan günü yapıldı. Sabahleyin ordusunu savaş için saf düzenine koyan Peygamberimiz, ashâbına, iki ordu birbirine yaklaştığı sırada, hangi silahları ne zaman kullanacaklarına dair taktik verdi. Allah’ın rızasını umarak sabır ve sebatla çarpışanları ve çarpışırken şehid düşenleri cennetle müjdeledi. Araplar’da yaygın olan mübâreze geleneğine göre, önce iki tarafın meşhur kahramanları meydana çıkıp teke tek çarpıştılar. Çatışmalar gittikçe kızıştı ve iki ordu birbirine girdi. Lisanlar yerine kılıç ve kalkanlar konuşmaya başladı. Ancak bu çatışmalar fazla sürmedi. Allahu Teâlâ tarafından yardıma gönderilen meleklerle takviye edilen Müslümanlar, kısa bir süre içinde müşrikleri müthiş bir bozguna uğrattılar. Üç kat daha büyük bir orduyu yenerek, iman ve şehâdet sevgisiyle dolu gönüllerin neler yapabileceğini gösterdiler. Başta Ebu Cehil olmak üzere 70 müşrik öldürülmüş, bir o kadarı da esir alınmıştı. Buna karşılık 14 şehit verilmişti.
Müşrik esirlerle birlikte Medine’ye hareket eden Resûlullah (sav), ashâbına esirlere karşı iyi davranmalarını emretmişti. Dolayısıyla gâziler, esirlerine çok iyi davrandılar. Hatta ellerinde bulunan güzel yiyecekleri onlara ikram ederek, kendileri diğer yiyeceklerle iktifâ ettiler. İstişâre sonucu esirlerin kurtuluş fidyesi karşılığında serbest bırakılmasına karar verildi. Fidye ödeyemeyecek durumdaki esirlerden okuma-yazma bilenler, İslâm’ın ilme verdiği önemi gösteren bir uygulamaya konu olmuşlar ve kurtuluş akçesi yerine 10 Müslüman çocuğa okuma-yazma öğretmekle yükümlü tutulmuşlardı.
Yeni Akit
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.