Kabe’m

Kabe’m

Nur KABADAYI'nın yazısı....

 

Her insan için bir yer mübarektir. Gidip kalmak istediği, orada vakit geçirmek için zaman gözlediği, dualarıyla oraya gitmek için destek verdiği yerler vardır. Benim de gidip kalmak istediğim, dualarımla kavuşmak istediğim bir yer var.

Görmek istediğim, ellerimi taşlarına sürmek istediğim, gözyaşlarımı duvarlarına sürmek istediğim bir yer var…

Yeryüzünde en mübarek ve en güzel olan ve özlem kokan mescit “Kabe’m’dir.”  Tüm İslam âleminin yüzünün ve kalbinin döndüğü tek yer “Kabe’m’dir.

Kabe’m diyorum, çünkü onu o kadar çok benimsiyor ve seviyorum ki sahiplenme duygum daha çok açığa çıkıyor.

Kabe’m diyorum, çünkü Peygamberim (sav) orada tavaf etti. Sevdikleri, O güzel Resul’ün etrafında orada perverde oldular.

Kabe’m diyorum, çünkü Peygamberim (sav) o mübarek ayakları ile oraya bastı. Bastığı yerler gül, gülistan oldu.

Kabe’m diyorum, çünkü cennetten inen Hacer-i  Esvedin üzerinde Onun (sav) el izleri var.

Kabe’m diyorum, çünkü O güzel Resul’ü (sav) seven tüm İslam Âlemi Onun (sav) sevgisi ile oraya akın ediyor. Orada gözyaşları daha başka akıyor. Orada dualar havaya daha farklı yükseliyor.


Kabe’m, sana bedenen varamasam da gönlüm orada, gözyaşlarım seninle. Dualarım senin için. Sana gelmek istiyorum, sana misafir olmak, senin taşlarında uyumak ve güne senin taşlarında gözlerimi açmak istiyorum.

Kabe’m, sana gelmek istiyorum, Rabbimin ayetlerini vahyolunan yerlerde okumak istiyorum. İlk indiği andan bu zamana kadar değişmeyen o güzel ayetlerin hikmetlerini orada bir kez daha yaşamak istiyorum.

Kabe’m, seni özlüyorum. Atam Adem’den (as) Peygamberimiz’e (sav) kadar gelen tüm peygamberlerin izlerini taşıyorsun. Orada tüm Peygamberlerin (as) bakışları, gözyaşları, duaları var. O dualara benimde duamın karışmasını ve Rabbime ulaşmasını istiyorum.

Hacer-i Esvede dokunmak istiyorum; Peygamberimizin (sav) dokunduğu yere el sürmek istiyorum. Peygamberimizin (sav) kabrini ziyaret ederek içimdeki tüm duygularıma sırdaş olması için saatlerce Onunla konuşmak ve dertleşmek istiyorum.

Kabe’m, ezan okunduğunda İmamımız Peygamberimiz (sav) ile birlikte tek kalp ve beden olarak sana dönmek ve halimizi Rabbimize arz etmek, Onun (sav) arkasında saf tutmak, Onun (sav) arkasına sığınarak Rabbime gitmek istiyorum.  Küçük bir çocuğun annesinin arkasına sığınarak eteğine yapışması gibi...

Safa ile Merve dağına çıkmak istiyorum. Hz. Hacer annemizin, Hz. İsmail’e (as) (bebek iken) su aramak için Safa ile Merve arasında koşarken Allah’a cc sığındığı ve rızkını Allah’dan cc umduğu gibi bende o duyguları yaşayarak Rabbime daha çok yaklaşmak istiyorum.

Şeytanaleyhillaneyi taşlamak istiyorum. Hem de hiç durmadan. Bizleri Rabbimin o güzel ve temiz yolundan alıkoyduğu zamanlar için.

Tekrar sana gelmek  ve gece gündüz senin yanında kalmak istiyorum.

Hayatımdaki o kısacık süreyi senin taşlarının üzerinde yürüyerek ebediyete kavuşmak, meleklerin ellerimden tutarak beni Allah’ım'a cc ve Resulüne götürmesini istiyorum.

Kabe’m, senin taşlarında oturarak ders yapmak istiyorum. Tıpkı Peygamberimiz (sav) sahabeleri ile yaptığı dersler gibi.

Ya Rabbi! Ya Rabbi! Ya Rabbi! Sen affedicisin, affetmeyi seversin, bizleri de affet. Allah’ım, bize de hacca gitmeyi, hacı olmayı lütfet. O güzellikleri kalplerimize ve ruhlarımıza nakşeyle. amin.