Nur KABADAYI DEMİR

Nur KABADAYI DEMİR

Kalbim sana bağlı

Ey geçici zevklere müptela olan nefis ve ey nefsine uymaya çalışan kalp! Hidayet güneşinin altında ısınırken şükrettiğin gibi, kışın soğuğu gibi olan musibet zamanında da şükretmelisin.

Unutma! Hayat bâki değil, fanidir. Müptela oldukların bâki değil, fani damgasıyla mühürlenmiş, bâki zannettiğin hayallerdir.

Koskoca kâinatı var eden bir Zât varken, neden sadece yaratılmış olan kâinata gönül bağlıyorsun. Yaratan varken, yaratılana bağlanmak ahmaklık değil midir?

Ey nefis! Sanatkâr varken, sanata neden takılı kalıyorsun. Şu gördüğün zeminde ve göremediğin tüm âlemleri yaratan Zâtı bilmemek ve tanımamak kendini ateşlere atmaktan daha kötüdür. O Zât ki tüm âlemi senin emrine vermiş. Her gün sana gaybden ayrı ayrı rızık göndererek kendisini hatırlatıyor. Nefis taamlar, şükrederek karşılığını ödeyemeyeceğimiz sağlık, kalbimize olan ihsanları, ilaahir…

Ey nefis! Şefkatli bir Zât varken, neden o şefkatli Zât’a itaat etmiyorsun. Oysaki Allah, günleri ve yılları ardı ardına sıralamış. O günler ve yıllarda sen değişik haller içerisine girmişsin. Atılmış bir nutfeyken can bulmuşsun. Can bularak; bebek, çocuk, genç, yaşlı olmuşsun. Rabbin; sana konuşmayı, duymayı, yürümeyi ve birçok şeyi öğretmiş. Seni halden hale değiştiren, güzelleştiren o şefkatli Zâtı bırakarak nereye gidiyorsun.

Ey dünya âlemine gelmiş ve dünya görmüş nefis! Baktığın her yerde Rabbini göremiyorsan körsün demektir. Hava zerreciklerinin arasında dolaşan seslerde Rabbini işitemiyorsan sağırsın demektir. Konuştuğunda Rabbini anlatamıyorsan dilsizsin demektir.

Unutma! Görmek, duymak, konuşmak maddi olan bedene has bir şey değildir. Nice beden gözleri göremeyenler vardır ki, Allah onlara görmeyi başka şekillerde sağlar. Nice dilleri olmayanlar vardır ki, anlatmak istediklerini başka şekillerde anlatabilirler. Allah, bunu yapmakla bize örnek verir. Çünkü Allah’ı bilmek, tanımak bedenle değil; bedenden geçerek gönülle bilmektir. Gönülle Rabbini bilen en kazançlı olan demektir.

Duruldu gönlüm, duruldu gözüm, duruldu duam, duruldu yeryüzü.

Baktığım her şey durgun ve durulmuş.

Girdapların içinde boğulacağız derken sahile vurdu umutlarım.

Gaipten bir el uzandı ansızın, son nefesim derken tekrar can buldum.

Gaipten bir ses çalındı kalbime, çaldı götürdü beni uzaklara.

Gaipten gelen bir muhabbetti bu, gaipten ama bana şahdamarımdan daha yakın olan.

Vedud olan Rabbim aynı zamanda Fettah isminin cilvelerini yansıtıyordu üzerimize.

Sakinleşmişti tüm duygularım; bitmişti kavgalar, olumsuzluğa dair hiçbir şey kalmamıştı.

Daima üstün gelen bir kudretin varlığı kendini apaçık gösteriyordu.

İmtihandı her şey; yürüdüğümüz yollar, karşılaştıklarımız…

İmtihandı her şey; sevgiler, sevgililer…

İmtihandı her şey; ayrılıklar ve kavuşmalar…

İmtihandı her şey; sonsuzluğa bir kapı açılması için imtihandı…

Gönlümün perdelenmiş yerindeki ey sevgi ağacı! Aşkla dile gel, anlat bildiklerini. Kurumuş gönüllere gıda olması için konuş ve coştur şu yürekleri.

Sevginin, yaşam ilacı ve hayatta bir umut olduğunu göster.

Sır perdelerini arala. Sevdiklerinin nefsi olmadığını kör akıllara göster, sadakat makamında sevdiğini görsünler.

El değmemiş, göz görmemiş sevdiğini gün yüzüne çıkar. İlân et aşkını. Dağıttığın her bir harfi topla; kâinatın her yerinde Allah yazdığını göreceksin. Sana sunulan her şeyin bir imtihan olduğunu görecek ve her şeyin bir imtihan olduğuna şahit olacaksın.

Doğrul ve bak kâinata. Dağıtmış olduğun sevgiler ne kadar da çok. Oysaki bunların hepsi sonsuz ve yüce olan Zat’ı Zülcelal ve Zat’ı Zülkemal olan Allah’a aittir.

Gönlümün perdelenmiş yerindeki ey sevgi ağacı! Züleyha misali hallerinden kurtul. Yusuf’tan geç Mevla’yı bul. Vakit geldi. Zindan hapislerin bitti. Kır âlemindeki tüm zincirleri. İmanın özgürlüğüne, Ehad’a sarıl.

Ey Züleyha misali gönlüm! Rabbi bulmak o kadar kolay mı zannettin. Yanmadan, pişmeden âşık olunur mu hiç? Maşuk’una iştiyak duymayana âşık denilir mi hiç?

Aşk ki seni yakıp kül etmeden, sen âşık olmazsın. Benliğin yok olmadan Mabuduna varamazsın. Yakarışlar içine girmeden kemale eremezsin. Secdelerde boyun eğmeden kulluğun güzelliğine ulaşamazsın.

Sev ey gönül! Sahraları, çölleri sev; denizleri, gölleri sev. Sev ama bil ki, onlar sadece bir ayine. Asıl sevdiğin aynanın gerçek sahibi olan Cenab-ı Allah olsun.

Ya Rab! Ben sana bağlıyım. Zerreden şemse kadar her şey Sana bağlıdır. Kalbim sana bağlı. Aramızda hiçbir şey yok. Ne eşya ne hava ne de güneş. Ben Sana bağlandım. Perdeler açılsa yakinim zayi olmayacak. Yüzüm ve hayatım Sana dönük.  Dönüp duruyorum etrafımda. Her yerde Seni görüyorum. Seninle can buluyor, senin sevginle yoğruluyorum. Gözyaşlarımla kıvam buluyor, dualarımla huzura kavuşuyorum.

Ya Rab! Ben sana bağlıyım. Sana kilitlendi gönlüm. Sana koşuyorum. Ölümle sana gelmek istiyorum. Çünkü ölümle binlerce kez dirilerek Sana varacağım. Sana varmak istiyorum, hasretimin senin yanında dinmesini istiyorum. Gönlümde yanan aşkının ateşini yine senin serinleteceğini biliyorum.

Ya Rab! Hepimiz sana bağlıyız. Görünen âlemlerin arasındaki görünmeyen âlemlerin arasındaki sevgilerimizi gören ve bilen ancak sensin. Çünkü sen her şeyi görensin. Gönlümüzü şekilden şekle değiştirerek sana yakın olduğumuzu da ancak sen görürsün. Bu muhabbet sendendir ve sanadır. Sen ki, sana duyulan muhabbeti asla karşılıksız bırakmazsın.

Ya Rab! Tüm güzelliklerimiz sendendir. Tüm başarılarımız, iyi hallerimiz sendendir. Güzellik ve iyiliklerini üzerimize ihsan ettiğin için hamd olsun.

Ya Rab! Gönlümüzün tüm yolları sana çıkar. Tüm yollarındaki güller sanadır.  Yürüdüğümüz yollardaki acziyetimizi de bilen sensin.

Ya Rab! Aramızda hiçbir şey yok. Gönlüme senin sevgin dokundu. Mest oldum. Aklım sen, ruhum sen, kalbim sen oldun.

Ey Rabbim! Boynum bükük olarak kapına geldim. Âlemimde açtığın pencerelerden, yarattıklarını seyrede seyrede geldim sana. Damla damla düştü gönlüme sevgin, rahmet rahmet derya oldu gönlümde muhabbetin. 

Bizi her halimizle kabul eyle…

amin. amin.  amin.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
5 Yorum