Mesleğe ve meşguliyetlere bağlı hastalıklar üzerinde yapılan istatistik çalışmalara göre ülkemizde her yıl değişik yaş ve cinsiyette iki yüz bin insan çeşitli kalp hastalıklarından ölmektedir. Ayrıca düzenli, periyodik tedavi ve tıbbi kontrol altında toplam iki milyon kalp hastamız var.

Kalp hastalığı sebeplerinin başında da asabi gerginlik, sinir savaşı yani stres geliyor. Tam gün mesai ve ağır sorumluluk altında çalışan devlet memurları bu sinir savaşının ilk hedefini teşkil ediyor. Dar gelirli memur kesimi için hele geri planda kalıtımsal faktörler de varsa kaçınılmaz

Sonuç olarak, takip ve tedavisi çok zor ve pahalı olan kalp hastalığı karşımıza çıkıyor.

Tıbbi açıklaması şöyle: Öfke, sinir yahut ani ve aşırı korku ve heyecan kalbimizi extrasistollerle anormal ve aşırı çalışıyor. Bununla nabız ve tansiyonda ani yükselme ve düşmeler olur. Bununla vücudun biyokimya dengesi değişiyor. Günümüzde taksi şoföründen, vardiyeli işçiye, devlet memurundan sorumlu işverene kadar, ağır bir çalışma temposu içinde çalışan ve koşuşturan insan için öncelikle kalp hastalığı kaçınılmaz bir akibet olarak bizleri bekliyor.

NASIL KORUNMALI?

Korumayı iki açıdan yapalım.

Birinci koruma yaklaşımı psikolojik/manevi yaklaşımdır.

Bu, insanın Yaratıcı ile olan iletişimi, O’nunla dertleşmesi ve maruzatını O’na iletmesiyle sağlanabilir.

Dertlerini bilen, dualarını işiten, halini anlayan bir Yaratıcının merhametine sığınmak stresin en güzel ilacıdır.

Dua ve ibadetler ruh ve zihin sağlığını korur. Güçlü bir iman ile Sultan-ı Ezel ve Ebede iltica etmek bir insanı stresten korumanın en mükemmel yoludur.

“Dost istersen Allah yeter!” mesajıdır.

Bu konuda Üstad Bediüzzaman’ın Hastalar Risalesi ve Küçük Sözler eserlerini cebimizden ve çantamızdan eksik etmemek gerekir. 

İkinci açı ise dünyevidir.

Öncelikle başta memur ve işçiler olmak üzere toplumun her kesiminin asabi gerilimlere sebep olan ortamların dışında olmaya özen göstermeleri tavsiye edilir. Rutin işlerimizde gereksiz telaş ve acelecilikten uzak, sakin ve sabırlı olmaya çalışmalı ve gayret etmeliyiz.  Asansörsüz konutlarda, üst katlarda ikamet edenlerin merdivenleri yavaş yavaş ve dinlenerek çıkmaları şarttır.

Stresten başka yanlış beslenmeye bağlı hastalıklarla sigara ve alkol de kalbin en amansız düşmanları arasında gösterilir. Kontraseptif – doğum kontrol ilacı kullanan hanımlarda hipertansiyonla infarktüs ihtimali artıyor.

Türkiye’de ve dünyada trafik kazalarından önce vefat sebeplerinin ilk sırasında strese bağlı kalp hastalıkları geliyor.

Genetik bakımdan bir ailede kalp hastalığı teşhis edilmişse diğer genç fertler de aynı riske karşı tedbirli olmalıdır. Belirli zamanlarda mutlaka ritmik yürüyüşler yapmalı ve özellikle stres, sigara ve alkolden uzak durmalı. Unutmayalım ki sağlığımızın en büyük düşmanları; can sıkıntısı-asabi gerginlik, fazla kilo, evde, kahvede, iş yerinde hareketsiz oturmak, sigara ve alkol olmuştur.