Kalplerimiz örtüler içindedir, kulaklarımızda bir ağırlık vardır

Kalplerimiz örtüler içindedir, kulaklarımızda bir ağırlık vardır

Ayet meali

Bismillahirrahmanirrahim

Cenab-ı Hak (c.c), Fussilet Suresi 1-6. ayetlerinde meâlen şöyle buyuruyor:

1 . Hâ, Mîm. (*)

2 . (Bu kitab) Rahmân (bu dünyada bütün mahlûkātına rahmet eden), Rahîm (âhirette yalnız mü’minlere merhamet eden Allah) tarafından indirilmedir.

3,4 . Bilecek bir kavim için Arabca bir Kur’ân olarak âyetleri açıklanmış, (**) müjdeleyici ve (aynı zamanda) korkutucu bir kitabdır. Fakat onların çoğu, (o Kitab’dan) yüz çevirdi; artık onlar (onun hakîkatini) işitmezler.

5 . Ve dediler ki: “Bizi kendisine da‘vet ettiğin şeyden (dolayı), kalblerimiz örtüler içindedir (ne yapsan inanmayacağız) ve kulaklarımızda bir ağırlık vardır (ne söylesen dinlemeyeceğiz) ve seninle bizim aramızda bir perde vardır (ne göstersen görmeyeceğiz). Artık (sen yapacağını) yap; muhakkak ki biz (öyle) yapanlarız!”

6 . (Habîbim, yâ Muhammed!) De ki: “Ben ancak sizin gibi bir insanım; (şu var ki) bana İlâhınızın ancak tek bir İlâh olduğu vahyediliyor; öyle ise O’na (îman ve itâat etmekte) dosdoğru olun ve O’ndan mağfiret dileyin!” (O’na) ortak koşanların ise, vay hâline!

(*) “Sûrelerin başlarındaki hurûf-ı mukatta‘a (Elif, Lâm, Mîm gibi tek tek yazılan harfler) İlâhî bir şifredir. Hâs abdine (husûsî kulu Hz. Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm’a) onlarla bazı işâret-i gaybiye (gizli işâretler) veriyor. O şifrenin miftâhı (anahtarı) o abd-i hâs’dadır (ASM). Hem onun veresesindedir (vârisi olan âlimlerdedir). Kur’ân-ı Hakîm, mâdem her zaman ve her tâifeye (topluluğa) hitâb ediyor. Her asrın her tabakasının hissesini câmi‘ (içine alan) çok mütenevvi‘ vücuhları (çeşitli yönleri), ma‘nâları olabilir. Selef-i Sâlihîn (Sahâbe, Tâbiîn ve Tebe‘-i Tâbiîn) ise, en hâlis parça onlarındır ki, beyân etmişler.” (Mektûbât, 29. Mektûb, 241)

“الٓمٓ: Üç harfiyle üç hükme işârettir. Şöyle ki: Elif, هٰذَا كلَامُ اللّٰهِ اْلاَزَلِيُّ[Bu, Allah’ın ezelî kelâmıdır] hükmüne ve kazıyesine; Lâm, نَزَلَ بِه۪ جِبْر۪يلُ [Onu Cibrîl indirdi] hükmüne ve kazıyesine; Mîm, عَلٰي مُحَمَّدٍ عَلَيْهِ الصَّلَاةِ وَالسَّلاَمُ [Muhammed (ASM)’a] hükmüne ve kazıyesine remzen ve îmâen (remiz ve îmâ ile) işârettir.” (İşârâtü’l-İ‘câz, 29)

(**) Bu sûreye isim olan ve 3. Âyette geçen “fussılet” kelimesi, bir fiil olup “açıklanmış” demektir.