Esir takası mutabakatı ile çatışmalara "insani ara" verilmesi, Gazze'deki birçok aileye dışarı çıkma, evlerine dönüp eşyalarını alma ve sevdiklerinin cesetlerini gömme olanağı tanıdı. 'İnsani ara' ile birlikte Filistinli Halid dede İsrail tarafından bombalanan evine geri döndü. Halid dede torunlarıyla geçirdiği son akşamı, torunlarının kendisini dışarı çıkarıp oyun oynaması için nasıl yalvardıklarını hatırlarken gözyaşlarına boğularak anlatıyor.

İşte Halid dedenin yürekleri dağlayan hikayesi…

Torunu Rim'in cansız bedenini sevdiği, gözlerinin içini öptüğü, saçlarını taradığı ve yüzünü sildiği görüntülerle dünyada büyük etki uyandıran Nebhan, minik kıza duyduğu özlemi anlattı.

O an görüntülendiğini bilmediğini aktaran Halid dede, Rim'le geçirdiği zamanları unutamadığını, hayatta olduğu zamanlarda onun kendisi için hep bir mutluluk ve sevinç kaynağı olduğunu ifade etti.

Torununa "canım, kalbim, iki gözüm" diye seslendiğini aktaran Halid, o karanlık gecede çok sevdiği Rim'i ve ağabeyi Tarık'ı kaybettiklerini anlattı.

"İsrail'in Nuseyrat Mülteci Kampı'ndaki evimizi bombalaması sonucu üzerimize düşen molozlarla uyandık." diyen Halid, enkaz altında kaldıklarını, oğlu ile kızının yaralandığını, Rim ve Tarık'ı ise kaybettiklerini söyledi.

"RİM, O BENİM CANIMIN CANI"

Saldırının gece saatlerinde gerçekleştirildiğini ifade eden Nebhan, kendilerine saldırı öncesi herhangi bir uyarının da yapılmadığını belirtti.

Nebhan, "Rim, o benim canımın canı. Yüreğim parçalandı. Uyuyorum uyanıyorum gözlerim yaş dolu. Rim'le aynı evde yaşıyorduk. Her gün onunla oyunlar oynardım. Sadece ona canımın canı demezdim. Kalbim, iki gözüm diye hitap ederdim. Onu çok özlüyorum." diye konuştu.

İsrail'in Gazze'de yüreklere kor düşürdüğünü vurgulayan Nebhan, küçük kızla vedalaşırken gözlerinin içini öptüğü, sevdiği ve kefene sarılı torunlarının yüzlerini sildiği görüntülerin hızla sosyal medyada yayıldığını ve bu görüntülerin herkesi çok etkilediğini söyledi.

"BU KÜPEYİ HATIRA OLARAK ALDIM, YAKAMDA TAŞIYORUM"

Nebhan, "Rim, bana daima salatalık ve ketçap getirirdi. Torunlarım şehit olduğundan beri kabirlerinin başına gidiyorum. Sanki onlar uyuyorlar. Onlara nasılsınız diyorum, konuşuyorum. Bu acıyı unutmak mümkün değil." ifadesini kullandı.

Torunundan geri kalan tek küpeyi yakasından çıkararak öpen Nebhan, "Bu, ondan geriye kalan tek şey. Diğer küpesi kayıp. Bunu hatıra olarak aldım, yakamda taşıyorum." dedi.

"TORUNLARIMA SALDIRILAR BİTİNCE MUZ, KARPUZ VE DÜRÜM ALMAYA SÖZ VERMİŞTİM"

Nebhan, torunlarının kendisinden meyve istediğini belirterek, "Benden muz, elma, karpuz istediler, alamadım. Torunlarıma saldırılar bitince muz, karpuz ve şavurma (kebap dürüm) almaya söz vermiştim. Beraber markete gidecektik, meyve alacaktık, şavurma alacaktık ama onları kaybettik." diye konuştu.

Rim'i "hayatının bir parçası" olarak niteleyen Nebhan, Hep onun büyüdüğünü, üniversiteye başladığını ve uzmanlık alanını seçerken benimle istişare ettiğini hayal ederdim." dedi.

"VİDEOLARI ÇEKİLMEYEN VE BENİM GİBİ KALPLERİ YANAN DAHA NİCELERİ VAR"

Nebhan, torununa veda ettiği görüntülerin bir kalbin nasıl acıdığını gösterdiğini ifade ederek, şunları söyledi:

"Evlatlarımız için yüreklerimizin yanacağı ve onların bombalanacağı aklıma gelmezdi. Evet benim kalbim yanıyor, benin görüntülerimi çekmişler ve herkes gördü. Çekildiğimden de haberim yoktu. Ama burada videoları çekilmeyen ve kalpleri yanan daha niceleri var."

Sabah