B. Said ÇİFTÇİ

B. Said ÇİFTÇİ

Katilden Mesih olur mu?

Papa Jean Paul II’ye 1981 yılındaki su-i kast girişiminden sonra İtalya’da uzun süre hapishanede yatan, aynı zamanda da Milliyet Gazetesi Başyazarı ve Genel Yayın Yönetmeni Abdi İpekçi’nin katili M. Ali Ağca 29 yıllık bir sürenin ardından serbest kaldı.

Ağca, Maltepe Askeri Cezaevinden 1979 yılında firar edişinden ve ardından Papa su-i kastından sonra sık sık gündeme geldi. Bu zaman zarfında su-i kast yaptığı Papa tarafından affedildi. Papa affetmekle kalmadı, oturdu Ağca ile ilgilendi, sohbet etti. Papadan mı etkilendi yoksa ilham mı geldi bilmiyorum (!), din değiştirip Katolik oldu. Bununla da kalmayan Ağca, kendisinin insanların beklediği Mesih olduğunu ve İncil’i yeniden yazacağını da iddia etti.

Tabi, Vatikan ve şu andaki Papanın Ağca’nın değişen bu tavrına dair görüşleri nedir, bilmiyorum; ama Ağca’yı çok hızlı geçecek yıllar bekliyor.

Ahirzaman işte! Değişimlerin ve dönüşümlerin hızlı yaşandığı bir zamandayız!
Eli kanlı bir katil Mesih’e dönüşebiliyor (!)
Taraf gazetesinin dünkü haberine göre, Ağca avukatı aracılığı ile bir Mesih beyannamesi bile yayınlamış. Baktığımda, belgede yer alan görüşler Tevhid inancının bir şekilde beyanı. Yani ilk gençlik dönemlerinde ya ailesinden ya da yetiştiği Ülkü Ocakları topluluğundan “Hıra Dağı kadar Müslüman” fikrinden alıyor bu görüşleri. İslamiyet’in Hıristiyanlık hakkındaki görüşün bir özeti gibi. Yani Teslis inancını reddeden esaslar yer alıyor. Anladığım kadarıyla İslam kültürü ile muharref Hıristiyanlığa bir neşter vuruyor ve Ağca “beklediğiniz Mesih benim!” diyor.

Oysa Mesih’in gelmesini gerektirecek ortamlar çoktan geçti.
Ağca’nın 1980’den sonra hapislerde geçen hayatı süresince bakın neler değişti dünyada bir bakalım:
• Komünizmin çöküş taşını en alttan çeken Papayı Ağca’ya öldürtmek isteyen KGB’nin ana fikri ve koruması altındaki Komünizm SSCB ile birlikte çöktü.
• Tüm dinler, komünizm ve ateizm başta olmak üzere, pozitivizmin ne kadar -izm evladı varsa, hepsine karşı olmakta ve birlikte mücadele etmekte ittifak etti.
• Dinlerarası diyaloglarla “Tek Allah” inancında ittifak yaşandı ve yaşanmaya devam ediyor.
• Medeniyetler buluşmaya ve ötekini anlamaya, içselleştirmeye ve hatta en mağduru savunmaya bile başladılar.
• Türkiye, tam özgür, tam demokrat ve hukuk devleti olmak için Kemalist prangalardan kurtulmaya; Mesih’in ruhunu temsil eden AB üyesi olmaya çaba gösteriyor.

Şimdi, Deccalın, Süfyanın ve Mehdinin gelip, tahribat-tamirat mücadelesini çok hızlı ve çok şiddetli bir şekilde yaşadıkları 30’lardan 80’lere değin geçen sürede gelmesi gereken Mesih İsa (as)’dan sonra kalkıp da Mesih iddiasında bulunulduğunda, “Hop, orada dur bakalım!” demek gerekiyor.

Geç kaldın Ağca!
Deccal geldi de geçti bile.
Mehdi de öyle, Mesih de!
Ha, bir bizimki var ayakta silkeleyecek, o da sallanıyor. Ancak senin öyle bir derdin olmaz zaten.
Yani geç kaldın dostum!

Sırası gelmişken, Deccal ve Süfyan ile mücadelesinde sözü Bediüzzaman’a bırakalım:
"Hz. İsa (A.S) geldiği vakit, herkesin onun İsa olduğunu bilmesi gerekmez. Onun yakınları ve ileri gelen kişiler, imanın nuru ile onu tanırlar. Yoksa açıkça herkes onu tanımayacaktır." (Mektubat, s. 54)
"Hatta Hazret-i İsa Aleyhisselam'ın nüzulü dahi ve kendisi İsa Aleyhisselam  olduğu, nur-u imanın dikkatiyle bilinir; herkes bilemez." (Şualar, s.487)

"Şahs-ı İsa Aleyhisselam'ın kılıncı ve maktul olan (yok edilen) şahs-ı Deccal’ın, teşkil ettiği dehşetli maddiyunluk (maddecilik) ve dinsizlik azametli heykeli ve şahs-ı manevisini mahvedecek ancak İsevi ruhanileridir ki; o ruhaniler, din-i İsevi’nin hakikatini (Hıristiyanlığın esaslarını) hakikat-i  İslamiye ile mezcederek (katarak) o kuvvetle onu dağıtacak, manen öldürecek. Hatta "Hazret-i İsa Aleyhisselam gelir. Hazret-i Mehdi'ye namazda iktida eder (uyar), tabi olur." Diye rivayeti bu ittifaka ve hakikat-i Kuraniyenin mutbuiyetine ve hakimiyetine (Kuran esaslarının hakimiyetine) işaret eder." (Şualar, s.493)

Ayrıca,
Ağca, psikolojik olarak kullanılmaya müsait kişiliklerden biri. Öldürme ve yaralama gibi tüm dinlerin lanetlediği bir eylemi gerçekleştirerek kazandığı bu şöhret üzerinden fenomen olmaya çalışıyor. Buna bir tutam da gizemlilik katmaya çalışıyor.
Karnımız tok!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
6 Yorum