Katsayı: Acaba bu eşitsizlik Danıştay'ı tatmin edecek mi?

YÖK katsayıyı bir kere daha düzenledi.
Şimdi soru şu:
Bakalım Danıştay'a gidecek mi, bakalım Danıştay ne diyecek?
Sınavlara şunun şurasında bir ay gibi bir zaman kaldı.

Hâlâ Danıştay'a gidecek mi, Danıştay ne diyecek sorusunu soruyoruz.
Türkiye, öyle bir ülke ki, katsayı böylesine kangren haline geldi bu ülkede...
Niye katsayı kangren oldu?

Çünkü bizde birileri, bu ülke çocuklarından bir kısmının uçabileceği yüksekliklere uçmasını istemiyor.

Çünkü bizde birileri, bu ülke çocuklarının bir kısmının, yükseklere uçması halinde tehlike oluşturabileceğine inanıyor.
YÖK bir düzenleme daha yaptı.
Katsayı aralığını, İmam Hatipli ve meslek liseli çocuklar için bir kademe daha büyüttü.
YÖK, katsayı aralığını, 0.13-0.15'ten 0.12-015'e çekti.

Diyor ki YÖK:
-Bu düzenleme ile İHL'li, meslek liseli ve normal lisede alan dışı tercih yapmak isteyen çocuk, 8 ila 15 puan geriden başlamış olacak. Bu da Danıştay'ın eşitsiz katsayı talebini karşılar.

Yani demek istiyor ki:
-Daha önceki düzenlemede öğrenciler, 8-10 puan geriden başlamış olacaktı. Bu eşitsizliği yeterli görmediniz, alın işte eşitsizliği 15 puana kadar çıkarıyoruz, acaba bu sizi tatmin eder mi?
YÖK bu soruyu Danıştay'ın önüne koyuyor.

Üniversite sınavına giren çocuklar da, onların anne babaları da, bütün eğitimciler de biliyor ki, bir tek puan bile, sınavda binlerce insanı alta düşürüyor veya üste çıkarıyor.
Ama bir yanda ölüm varsa, öte yandaki sıtma, razı olunacak bir hastalık haline geliyor.
Şimdi meslek liseli ve İHL'li öğrenciler, canını dişine takacak ve 8 veya 15 puanlık farkı kapatarak, istedikleri fakülteye girmeye çalışacak.

Tabii, bu düzenleme de Danıştay'a gitmez ve Danıştay, bir kere daha, "Bu da olmaz" demez ise... Danıştay "Bu da olmaz" derse ne olur, şu anda tahmini zor.
Çocukların duygu dünyalarının tahribi bir kenara, bizatihi takvimin işlemesi mümkün olur mu, o bile belli değil.

Ama bana göre, her şeye rağmen Türkiye bu günleri aşacak. Bu günler, Türkiye'nin yarınlarında, icracılarını utandıracak bir uygulama olarak hatırlanacak.
Er veya geç...

Türkiye normalleşecek ve bu olağanüstü hal uygulamaları tarihin çöp sepetine atılacak.
Bu ülkenin çocukları, uçabilecekleri kadar özgür bir gök bulacaklar.
Bu ülkenin çocuklarının kanatlarını kimse ama hiç kimse kesemeyecek.

Bugün