Keşke Cehennemi

Keşke, ya esef ile elemin veya temenni ile bir talebin ifadesidir. Yani keşke; ya geçmişe ait bir teessüf listesi veya gelecek adına bir temenni dilekçesidir. Evet keşke; çoğu zaman telafisi imkânsız bir pişmanlığın bir yangın gibi ruhu istila etmesidir. Keşke; ömrünü günahlarla zayi etmenin bir neticesi, hazin hallere ait lisanın teşekkisidir...

Keşke; insanın başına binler belalar açan gençliğini azarlamak için dönmesini istemesidir. Nasıl ki öylelerinden biri; “keşke gençliğim bir gün dönseydi, ihtiyarlık benim başıma ne kadar hazîn haller getirdiğini ona şekva edip söyleyecektim.”1 demiş...

Evet, insan gençken anlayamıyor; bir ırmak gibi ömrünün fena denizine doğru hızla aktığının farkına varamıyor. İşlediği günahların ebedi levhalara eksiksiz yazıldığına inanamıyor. Sonra ömrü boyunca “keşke” kelimesi ile manen yanıyor. Ezcümle;

Keşke; dünyaya kanmış olmanın, şeytana aldanmış olmanın harice çıkan sesidir...

Keşke; pişmanlık tohumunun vicdanda yeşermesi, insan ruhunu rahatsız etmesidir.

Keşke; nefis ve hevasıyla şerre yönelenlerin, gençliğini zayi edenlerin pişmanlık belgesidir...

Keşke; musibetlerin yıkıcı dalgaları ve hayatın ağır dağdağaları karşısında insanın şekva etmesidir…

O halde ben de derim:

Kınanan ve ayıplanan hatalarım için keşke!

Amelime riya ve ucub karıştırdığım için keşke!

Şükür ve hamd yerine küfre daldığım için keşke!

Yaptığım şerler, yapmadığım hayırlı işler için keşke!

İlahi rızayı en esaslı maksad yapmadığım için keşke!

Fani zevkler uğruna zayi ettiğim hayatım için keşke!

Nefsim aleyhine şehadet edecek azalarım için keşke!

Ani bir şimşeği daimi bir güneş sandığım için keşke!

Günahların hacaleti ile kabre yakınlaştığım için keşke!

Sahip olma adına Malik’imi anmayı unuttuğum için keşke!

Helal ile huzuru bırakıp haram ile sürur aradığım için keşke!

Mecazi bir aşka yandığım, hakiki bir aşkı bulamadığım için keşke!

Muhtaçlara infak ve sadaka ile yardım eli uzatmadığım için keşke!

Boşa geçen zamanlarım, nemalandırmadığım istidatlarım için keşke!

Sonlu bir dünya uğruna sonsuz bir hayata hazırlanmadığım için keşke!

Ani ve fani zevkleri ebedi ve baki lezzetlerin önüne aldığım için keşke!

Bitişi kesin bir ömre meftun olduğum, gençliğime aldandığım için keşke!

Sıdk sıfatına sahip bir müslüman, emniyet duyulan bir mümin olamadığım için keşke!

Ebedi hakikatler adına zorluğa katlanmadığım, cennet gibi bir ödülü ucuz sandığım için keşke!

Hakiki ve Baki bir ‘Dostu’ razı etme yerine, dünyevi dostlar uğruna ömrümü harcadığım için keşke!

Elhasıl; Allah’ın evamirini tasdik edip itaat ile boyun eğen kişiler “keşke cehennemine” düşmeyecekler. İnsanlar İslamiyet’ten uzak yaşadıkça, manevi mesuliyetlerinin farkına varmadıkça, cehennem gibi içlerini yakıp kavuran yangını “keşke” sözüyle söndüremeyecekler...

Meşru dairede yaşayamayanlar; Eyvah! Hem gençlik gitti, hem ömür gitti, hem müflis olarak kabre gidiyorum; keşki aklımı başıma alsaydım." 2 diye düşünecekler; işledikleri günahlar için dünyada olmasa da uhrada muhakkak üzülecekler. Haramlarla zayi ettikleri ömürlerinin neticesi cehennemi görünce “keşke bugün toprak olsaydım”3 diyecekler, dönüşü olmayan bir pişmanlığa düşecekler...

1 Lem’alar, 232

2 Mektubat, 422

3 Nebe Sûresi, 78/40

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
5 Yorum