Hüseyin ÇEŞİTCİOĞLU
Kırgız gençlerle buluşma
بِاسْمِهٖ سُبْحَانَهُ
22 Mart 2022 sabahı saat 7.59 ve 8'de iki kere görüntülü telefonum çaldı. Baktım arayan Kırgızistan'dan Ali kardeşim. Hiç huyum olmadığı halde "öğleden sonra ararım" dedim.
Namazı kılıp 14.00 civarında görüntülü aradım. Ali bir otobüsün şoförlüğünü yaparken konuşuyordu.
Etrafı yüksek dağlarla çevrili bir köprüden geçiyordu.
Otobüsün içi Kırgız bala ve jastarlarla/gençlerle doluydu. Heyecanlandım.
Kırgız Medrese Balaları/ Foto Ali Hoca.
Ali, Kırgızistan'ın başkenti Bişkek'e medrese öğrencilerini gezmeye götürdüklerini söyledi.
Diğer otobüsler de arkada bir alay şeklinde Bişkek'e gidiyorlardı. Bişkek'e birbuçuk saat sonra varacaklarını söyledi.
-"Hüseyin hocam yarın Bişkek İmam Serahsi Camii'inde/ Türkiye Camisi'nde, bizim talebelere inşaallah konuşacaksın. Bişkek saati ile 17.30'dan sonra (Akşam namazı sonrası) tamam mı?"
-"Ali kardeş tamam, ama bu gençlere şimdi konuşmak istiyorum, olabilir mi" dedim.
Otobüsü durdurdu veya ağırlaştırdı, hitap etmeye başladım.
Önce euzü besmele ve salavat çektim. Sonra kendimi tanıttım.
Gençleri tebrik edip, 13 yaşımdan beri namaz kılıp, üstad Bediüzzaman Said Nursi'ni (ra) Risale-i Nur'larını okuduğumu belirttim.
Baktım gençler otobüsün koridorunda ve ayakta, başları takkeli ve gözleri faltaşı gibi açıktı.
Türklerin atavatanı Kırgızistan deyip, kuzeyde Altay Dağları, Güneyde Tanrı ve Aladağlar, doğuda Orhun/Selenga Irmakları ve batıda Baykal Gölü arasından çıkıp, batıya doğru kurduğumuz devletleri sayıp, at sırtında 400 yılda Anadolu'ya girip, Osmanlı hilafet devletini kurduğumuzu anlattım.
Allah'ı bize tanıtan 3 muallim olduğunu kısaca anlatttım.
Kainat, Kur'an ve Peygamberimiz (asm).
Peygamberimizin (asm) aynı zamanda, iki kitabın muallimi olduğunu,
Sonra ilk peygamber ve babamızdan son peygamber Allah Resulüne (sav) kadar, tüm peygamberlerin yolundan gittiğimizi,
Dünyanın bir imtihan yeri, şimdi gittiğiniz gibi bir yolculuk, kabre, haşre, cennete doğru bir yolculuk olduğunu,
Hz. Muhammed Mustafa'nın (asm) "kişi sevdiğiyle beraber olacak" hadisine göre Cennette Kevser Havuzu başında, tüm mümin geçmişlerimiz, tüm sevdiklerimiz ve Peygamber ehli beytiyle aynı sofrada buluşmak dileğimi belirtince bir "amiiinn" uğultusu yükseldiğini duydum.
Üstad Nursi'nin, "İman hem nurdur hem kuvvetttir, hakiki imanı elde eden adam kainata meydan okuyabilir" dediğini söyleyince bu sefer Ali hoca sevinç nidası attı, anında öğrenciler de.
"Vicdanın ziyası din ilimleri, aklın nuru fen ilimleri. İkisinin kaynaşmasından hakikat ortaya çıkar, talebe bu iki kanatla uçar" deyince ortalık uğuldadı.
Aklıma kaza olabilir düşüncesi gelince kısa kesmek istedim.
"Bu zamanın en büyük farz vazifesi İslam Birliğidir, siz bunu gerçekleştirmelisiniz. Yoksa, müslümanlar dağınık şekilde ezilip horlanmaya devam edecek, zaman iman kurtarmak zamanı" deyip Risale-i Nurların Kırgızca'ya da tercüme edildiğini ve okumalarını öğütleyip, hayırlı yolculuklar diledim.
***
23 Mart sabahı, Ali hocayla irtibat kurduk. 2017'de Türkiye'nin yaptığı Alatağ Meydanı'na yakın Türk Camii'nde tüm gençlere hitap edeceğimi belirtti.
Bu cami Ortaasya'nın en büyük camisi ve 20 bin cemaatlik. 35 dönümlük yeşil alan ortasına kuruluydu.
İstanbul Süleymaniye ve Ankara Kocatepe Camii'ne benzetilmişti.
Her biri 3'er şerefeli 4 minareye sahipti.
İmam Serahsi Camii/ 2017
Sütlü kahvemi içip tüm hazırlıklarımı yapmaya çalışarak, akşam 18.00'e kadar heyecan, ümit, yakarışla bekledim.
Ama bir türlü bağlantı kuramadık. Ali kardeşimin elinden geleni fazlasıyla yaptığına tüm kalbimle inanıyorum.
Teknik arızdan mı, yoksa öbür hocaların etkisi mi, Bişkek Türk Camii'nde yüzlerce öğrenciye ikinci kez ve uzunca hitap edemedim.
Bu yazıyı yiğit kardeşim, 20'li yaşlardaki Ali Hocama armağan ediyor, onu bütün kalbimle kucaklıyorum.
Bu yazıyı okuyup paylaşacağından eminim.
***
Konuşsaydım;
İman kahramanı üstad Bediüzzaman'ın 62. vefat yıldönümünü, Risale-i Nur'ların 50'den fazla dünya diline ve Ortaasya Türk dillerine çevrildiğini, Sözler'in 14'ü büyük toplam 130 eserden oluştuğunu, savaş, hapishane, dağ ve bağda yazıldığını, üstadın 28 sene hapis ve sürgün yaşadığını, Ruslarla memleketi Bitlis'te savaşırken esir düşüp, Kostroma'da toplam 28 aya yakın esir kalıp sonra, kaçıp İstanbul'a geldiğini anlatacaktım...
Sonra iman meselesinin önemini vurgulamak için aşağıdaki sözleri okuyacaktım.
"İslamiyet güneş gibidir, üflemekle sönmez. Gündüz gibidir, göz yummakla gece olmaz!"
"Kur'an bir hafızdır, Allah'ın kudret kalemiyle kainat sahifelerinde yazılan ayetlerini okuyor." (Lema'lar)
"Zaman ihtiyarlandıkça, Kur' an gençleşiyor, (rümuzu) remizleri vuzuha kavuşuyor."
"Hayatın lezzetini ve zevkini isterseniz, hayatınızı iman ile hayatlandırınız ve günahlardan çekinmekle muhafaza ediniz." (Sözler)
"İman, hem nurdur hem kuvvettir. Evet hakiki imanı elde eden adam kainata meydan okuyabilir."
"İman, insanı insan eder, belki (kesinlikle) insanı sultan eder."
"Kur'an yıldızlarına perde çekilmez. Gözünü kapayan yalnız kendi görmez, başkasına gece yapamaz."
"Din, hayatın hayatı, hem nuru hem esası. İhyayı din ile olur şu milletin (İslam) ihyası."
Üstad Bediüzzaman'ı 62. vefat yıldönümünde sınırsız rahmet ve mağfiretle anıyor, davasının gerçekleşmesi özlemini dört gözle bekliyorum.
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.