Tüketiciler Birliği Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Dinç yaptığı açıklamada, kalitesiz okul malzemelerinin tüketicinin sağlığını olumsuz etkilediğini, konuyu uzun zamandır gündeme getirdiklerini belirtti.

Son 2 yıldır ilgili bakanlığın konuya gereken önemi gösterdiğini ve denetimleri daha da sıklaştırdığını ifade eden Dinç, buna rağmen yine de piyasada bu tür ürünlerin satılabildiğini söyledi.

Bazı kırtasiye malzemelerinin üretiminde, çocuklarla teması halinde kanser gibi hastalıklara neden olacak fitalat ve azoboyar maddelerin kullanıldığını vurgulayan Dinç, şunları kaydetti:

"Bu maddeleri kullanan üreticiler denetleniyor, ancak üretim bir anda kesilemiyor. 'Birileri zarar edecek' diye bu duruma göz yumamayız. Bir ürün zararlı ise onun üretimi hemen durdurulmalı ve o şirkete yaptırım uygulanmalı. Bu ürünler, çocuklarımızın direkt cildine temas ediyor. Bazı çocuklar bu maddeleri ağızlarına götürüyorlar. Bunlar, direkt çözünüp kana karışma ihitmali yüksek olan ürünler. Vücut sıcaklığı ile çözünen kalitesiz maddeler kullanılıyor. Öğrenci, masasındaki kokulu silgiyi koklamasa bile hava yoluyla buharlaşıp onu etkiliyor. Kaliteli ve kalitesiz ürünü de ayırt edemiyoruz. Bayramda şeker satanlar, okullar açılırken kırtasiye ürünleri satıyor."

"Devlet dağıtabilir"

Dinç, eğitim öğretim döneminin başında devletin ders kitaplarını hazırlayarak öğrencilere sunduğunu, kaliteli eğitim için tablet bilgisayar dağıttığını anımsattı.

Temel kırtasiye malzemelerinin de belirli dönemde yetecek şekilde devlet tarafından öğrencilere dağıtılabileceğini dile getiren Dinç, "Devlet üretsin demiyorum. Belli kanallardan, standartlara uygun şekilde üretilmiş ürünleri ihaleyle alıp çocuklarımıza dağıtabilir. Böylece çocuklarımız daha sağlıklı ürünler kullanır. Ayrıca devlet daha ucuza alabileceği için sezon başında aileler için ekstra külfete neden olan kırtasiye gideri de biraz aşağıya çekilmiş olur" diye konuştu.

"Kırtasiye alışverişine çocukları götürmeyelim"

Dinç, çocukları kokulu silgi ve renkli kalem gibi zararlı ürünlerden uzak tutmanın bir yolunun da onları okul alışverişine götürmemek olduğunu aktardı.

Ailenin okul alışverişini 7 yaşındaki çocuğun beğenisine bıraktığına dikkati çeken Dinç, "O yaştaki çocuğun seçeceği ürünler bellidir. Kokulu silgi gibi... Baskılı çanta alır. O çanta çocukla sürekli temas halinde ve kalitesiz plastikten yapılmış bir ürün. Bu gibi durumlarda zaten okullar gerekli listeyi veriyor. Aileler çocuklarını götürmeden ihtiyaçlarını alsınlar. Onu memnun etmek için istediği ürünü alıyoruz, ancak sağlığıyla oynadığımızın farkına varamıyoruz" dedi.

Haber7