Michelle Lima Garcez liderliğindeki ekip, 2 aylık, 8 aylık ve 14 aylık fareleri iki ay boyunca kola gibi gazlı içeceklerle besledi.

Bu gruplar kendi içlerinde de iki gruba ayrıldı ve bir gruba kola verilirken, diğer gruba yalnızca su verildi.

57 günlük beslenme sürecinin sonunda kemirgenler, labirentlere konarak bazı davranış davranış testlerinden geçirildi.

Gazlı içecek içenlerin çoğunun (özellikle 2 ve 8 aylık yavruların) hafıza problemleri yaşadığı tespit edildi. Bunların bilişsel işlevleri de su içenlere kıyasla daha zayıftı.

10 gün süren bu testlerin ardından fareler uyutuldu ve otopsiyle beyinlerinde meydana gelen olası fiziksel değişimler incelendi.

İncelemede su içen kemirgenlerin beyinlerinin gayet iyi durumda olduğu gözlemlendi. Kola içenlerin beyinlerinde ise tahribat göze çarpıyordu.

Kolayla beslenen grupların hepsinin beynindeki frontal kortekste ve hipokampusta değişen derecede hasar tespit edildi.

Frontal korteks dikkat, hafıza ve muhakeme gibi hayati zihinsel işlevleri kontrol ederken, hipokampus da hem hafıza hem de öğrenmeden sorumlu.

DİYABET, KALP HASTALIĞI, DİŞ SORUNLARI

İnsanlarda frontal korteks hasarı, kişilik değişimi ve aşırı risk alma davranışlarıyla bağlantılıyken, hipokampus hasarının da anksiyete, depresyon, bipolar bozukluk, şizofreni gibi hastalıklarda önemli bir rol oynadığı düşünülüyor.

Hakemli bilimsel dergi Experimental Gerontology'de yayımlanan araştırmanın yazarları, bulguların uzun süreli maruziyete dayandığını da vurguladı.

Zira en yaşlı farelerin koladan gençlere kıyasla daha az etkilenmesi, maruziyetin sıklığının beyindeki hasarın artmasına neden olduğunu düşündürüyor.

Uzmanlara göre gazlı içecekler ve diğer gıdalardaki yüksek şeker oranı, diyabet, kalp hastalığı, diş sorunları ve daha birçok hastalıkta rol oynuyor.

Bu nedenle şeker içeriği yüksek gıda ürünlerine uyarı etiketleri yerleştirilmesi için uzun süredir kampanyalar yürütülüyor.

Independent Türkçe