Bursa'da tarihi bir handa baba mesleğini 50 senedir sürdüren kolonyacı Recep Gürbüz,  talep görmeyen bazı klasikleşmiş ürünleri, müşterilerinin anılarını taze tutmak için imal etmeyi sürdürüyor.

"Revedor", "Gizli Çiçek", "Hatıralar", "Kara Kedi", "Çoban" gibi isimler verilen ve yıllar önce İstanbul'da kadınların kullandığı ancak artık pek bilinmeyen bazı kolonyalar, müşterisi olmadığı için artık çok az üretiliyor. Bir dönemin klasikleri olan kolonyaların müdavimleri de artık onları her yerde bulamıyor.

Gürbüz, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, kokulu kolonyaların raflardan yavaş yavaş kalktığını ancak dükkanına gelen müşterilerin eski kolonyaları koklayınca anılarının canlandığını söyledi. Gürbüz, şunları söyledi:

"Revedor kolonyası çok eski bir kolonyadır ve 50'li yıllardan gelen bir klasiktir fakat senede belki yarım litre ancak satılır. Bu ürünü raflardan kaldırmayı düşündüğüm bir gün, 40'lı yaşlarda bir kadın geldi. Revedor kolonyası olup olmadığını sordu. 'Var' deyince koklamak istedi ve kolonyayı kokladıktan sonra ağlamaya başladı. Ne olduğunu sorduğumda, kolonyanın annesinin kokusu olduğunu, bunda onun kokusunu aldığını söyledi. Kolonyalar ile insanların özlemlerine aracı olduğumu fark edince klasik kolonyaları üretmeye devam ettim."

"Kara kedi" kolonyasının 1950'li yıllarda Fransa'da yaygın olduğunu aktaran Gürbüz, talep yok denilecek kadar azaldığından pek üretilmediğini söyledi.

Kolonyanın artık "nostalji" anlamına geldiğini belirten Gürbüz, "Şimdi gençlerin rağbet gösterdiği bir parfüm sektörü var. Kolonya, biraz daha yaşlı ve orta yaş kesimin kültüründe olan bir koku. Bu durum, üretim ve tüketim anlamında olumsuzlukları getiriyor. Biz herhalde yeni nesile kolonyayı anlatamadık" diye konuştu.

Müşterilerinin büyük bölümünün emeklilerden oluştuğuna değinen Gürbüz, "Bu insanların yıllardır devam eden alışkanlıkları gereği, emekli maaşlarını aldıktan sonra gelip çarşıdan kolonyalarını ve kahvelerini alır" değerlendirmesinde bulundu.