Hüseyin EREN
Konya’dan Kosturma’ya uzanan el
“Anadolu Ağabeyleri” bir bakıma “Bediüzzaman’ın Şehirleri” değil mi? Ya “Risale-i Nur’un Şehirleri” ne demek ve nereleri?
Konya Bediüzzaman’ın şehri mi, Risale- i Nur şehri mi, ağabeylerin şehri mi? Kosturma kimin şehri? Kosturma ile Kastamonu bir gün kardeş olur mu? Bu iki kardeşin arasına Kahire, Kabil girebilir mi?
Belki bir gün “Kosturma Ağabeyleri” programı olmayabilir fakat “Kosturma Talebeleri” olması mümkündür. Kanada’dan, Kahire’den, Kenya’dan, Konya’dan giden talebeler; tebliğler sunarlar, hazırladıkları kısa ve uzun metrajlı filmleri gösterirler. Japonya talebeleri, Endonezya talebeleri, Tahran talebeleri katkıda bulunur programa. Aynı anda dünya TV’lerinde, o zamanda hızlı iletişim araçları ne ise onunla isteyen bütün insanlara ulaştırılır program.
Kışta gelenler baharı kabirden canlı izler, baharı yaşayanlar ayrı lezzet alır. Toprağın altı da üstü bahardır, cennettir.
Bir gün, evet bir gün… Barla’da patlayan Bediüzzaman tohumu şehirleri kuşatarak, kalpleri fethederek genişlemiyor mu? Şehirler gezilerek yazılan Risale’ler bugün şehirler gezmiyor, kıtalar dolaşmıyor mu? Belki bir gün Berlin, Barla’ya çok yaklaşacak; Konya bu yakınlaşmaya eşlik ve şahitlik edecek?
Rüya mı görüyoruz; Bediüzzaman’a “Rüyada Bir Hitabenin” sonunda ne demişti her asrın mebusları?
Selanik’in, “ismi azam şehri” Eskişehir’e selam durması uzak mı? Selanik talebeleri, okuma programı için Sivas’a kaç uçak dolusu geleceklerini tahmin edeye biliyor muyuz?
Bursa’dan Buhara, Buhara’dan Berlin’e, Belgrat’a kaç talebe adayı yola çıktı, yoldan geldi, yola hazırlanıyor? Bediüzzaman hiç yerinde durmuş mu, bir şehirde sabit kalmış mı?
Vefatından sonra ne değişmiş; kabri nerede? Risale sayfaları arasında size selam veriyor olmasın?
Risale- i Nur talebesinin ufku ne kadardır; hedefine girmeyen şehir, menzilinden çıkmış nefis, ihmal edilir kalp, dikkate alınmaz akıl, nazarda olmayan kıta, ayaklar altına alınmış dünya yok mudur?
“Konya Ağabeyleri” programı istikbalin “Kosturma Talebelerine” el uzattı, bu ele Kastamonu, Kahire, Kabil de iştirak edecek inşaallah. Şahsı manevinin parmakları bu şuurla hareket ettiğinde şehirlerde hakikat şiirini söylemek niye mümkün olmasın?
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.