Kur'an ayetlerinde 'Namaz: Kurtuluş reçetesi'

Kur'an ayetlerinde 'Namaz: Kurtuluş reçetesi'

Namaz ve zekât Kur'ân'da, genellikle birlikte geçseler de, namaz daima önce zikredilir.

Namaz, Hz. Peygamber'e (s.a.v) emredilen ilk ibâdettir. Namaz ve zekât Kur'ân'da, genellikle birlikte geçseler de, namaz daima önce zikredilir. Namaz, Kur'ân'da en fazla tekrar edilen emirdir. Namaz, müminin miracıdır, onu günahtan korur ve olgunlaşmasına imkân sağlar. Namaz, insanın en yüksek ahlâkî ve manevî seviyeye ulaşmasını imkân verir. Kur'ân-ı Kerîm, bir müslümanın imân esaslarını kabul ederek namaz gibi ibâdetleri yerine getirmek suretiyle felâha ereceğini bildirmektedir: "İşte o Kitap, kendisinde hiç şüphe yoktur; muttakiler için yol göstericidir. Onlar ki gayba imân edip namazlarını kılarlar ve kendilerine verdiğimiz rızıktan infâk ederler. Sana indirilene ve senden önce indirilene imân ederler; âhirete de kesinlikle imân ederler. İşte onlar, Rablerinden bir hidâyet üzeredirler ve felâha erenler, işte onlardır!" (Bakara, 2-5) Bu âyete göre felâha, Allah'ın varlığına, O'nun insana vahyettiğine ve âhirete imândan oluşan üç itikâdî prensip ile birlikte, namaz kılmak ve malını infâk etmekle ulaşılır. Kur'ân'da "namaz kılın" emirlerinin hemen ardından "felâh bulun" ifadeleri gelmektedir. Bu âyetlerde imân ve mümin kelimelerinin hemen ardından "namaz kılmak" zikredilir ki, namaz vasıtasıyla îmânın pratik yönünün ortaya konulması gerektiğini gösterir. Bu ibâdeti yerine getiren kimse, namaz sayesinde başka kazanımlar da elde eder:

1) Namaz, Allah'tan yardım isteme vasıtasıdır: "Sabır ve salât (namaz) ile Allah'tan yardım dileyin" (Bakara, 45)

2) Namaz, insana ahlâkî değerler kazandırır. Namaz kılan, her şeyden önce sadece âlemlerin Rabbinin önünde eğileceğini gösterir. Namazında O'na karşı saygılı (huşû) olur. "Andolsun ki başarıya ulaşanlar (eflaha) müminlerdir ki onlar, namazlarında saygılıdırlar (hâşi'ûn). (Mü'minûn, 1-2)

3) Namaz, cemaat halinde kılındığında insanlar arasında tam bir eşitlik sağlar. Sosyal hayattaki konumları ne olursa olsun, bütün namaz kılanlar sadece Allah'ın huzurunda secde ederler. Camide, zengin-fakir, yönetici-yönetilen vb. ayırım yoktur.

4) Namaz, insanı kötülüklerden alıkor: "O Kitâb'tan sana vahyedileni tilavet et ve namazı kıl. Doğrusu namaz ahlâksız ve kötü şeylerden (fahşâ ve munker'den) nehyeder." (Ankebût, 45); "Gündüzün iki kısmında ve gecenin ilk saatlerinde namaz kıl, çünkü iyilikler kötülükleri giderir." (Hûd, 114) Ebû Hureyre'nin rivâyet ettiğine göre Hz. Peygamber (s.a.v) şöyle demiştir: "Sizden biri, kapısının önündeki bir nehirde günde beş defa yıkansa ne düşünürsünüz? Onda kir kalır mı?" Sahabe şöyle cevap verdi: "Onda hiçbir kir kalmaz." Bunun üzerine Hz. Peygamber (s.a.v) şöyle buyurdu: "İşte bu, beş vakit namazın örneğidir, ki Allah namazla insanın bütün hatalarını siler." (Buhârî, Mevâkît 6; Müslim, Mesâcid 283)

5) Namaz, insanı alçakgönüllü ve cömert yapar: "Doğrusu insan hırslı yaratılmıştır. Kendisine kötülük dokundu mu sızlanır. Kendisine hayır dokundu mu yardım etmez. Ancak namaz kılanlar bunun dışındadır. Onlar ki, namazlarını sürekli kılarlar." (Meâric, 19-23)

Namazın bunların dışında pek çok maddî ve manevî faydası vardır. En önemlisi Allah'ın emrini yerine getirerek O'na kulluğumuzu arz etmemizdir. Rabbimizle buluşma vasıtamızdır; dertlerimizi, istek ve arzularımızı O'na yöneltme vesilemizdir. Bir insanın, Rabbiyle ilişki kurabileceği, onunla konuşabileceği en zirve noktadır. Bu yüzden namaz müminin miracıdır.

Yeni Şafak