Ahmet AKCAN
Kur’an kâinatı nasıl okuyor?
Kur’an ve Kâinat iki kitap kâtibi tek.. Sıfatlar farklı gaye tek.. Rahman, “Kelam Sıfatıyla” Kur’an vasıtasıyla insanlara konuşuyor. Âlemlerin Maliki “Kudret Sıfatıyla” cismani kelimat hükmündeki harika eserlerini hâl lisanıyla konuşturuyor...
Kur’an, kendine has ezeli bir lisan ile kâinat kitabını okuyor. Mücessem ayatın derûnunda mündemiç hakikatleri, her daim tahavvül eden hadisatı idrak sahibi mahlûkatına okutuyor...
Evet, sûrelerin isimleri ve ayetlerin fasih ifadeleriyle Kur’an bizler ile konuşuyor; Rahman, Kur’an’da bizlere konuşuyor...
Kur’an, hamd ile başlıyor. Hilkat-i insanın en mühim gayesi olan “hamdi” başa alıyor. Şecere-i kâinatın en münevver meyvesi insanın yaratılış gayesinin Rahman’a hamd olduğunu gösteriyor. Hamd ve ubudiyetin, Mabud-u Mutlak Allah’a tahsis edilmesi lüzumiyetini bildiriyor...
Kur’an “Bakara” diyor; menfaat gördükleri mahlûkata ilahlık yakıştıran, bununla tevhid hakikatinden uzaklaşıp şirke bulaşan kavimlerin zilletini nazarlara veriyor. Ümmet-i Muhammedi (a.s) en büyük zulüm olan şirke karşı müteyakkız olmaya davet ediyor. En büyük hakikat olan nur-u tevhide dikkatleri çekiyor...
Kur’an “Al-i İmran” diyor; Hz. Meryem’den, babası İmran’dan ve annesi Hanne’den yani Hz. İsa (a.s) gibi ulu’l azm bir peygamberi tevlid eden muvahhid bir aileden bahsediyor. Sûre, duanın gücünü ve adanacak en yüce kapının Rahman’a ait olduğunu bildiriyor. Hazret-i Meryem’in, Hazret-i Zekeriyya’nın (a.s) terbiyesinde bir çiçek gibi yetiştirilmesini hikâye ediyor. Bir “Mürebbinin” terbiye ve murakabesinde büyümenin neticelerini Meryem validemizin (as) şahsında bizlere gösteriyor...
Kur’an “Nisa” diyor; kız çocuklarının diri diri kumlara gömüldüğü, kadınların bir meta olarak görüldüğü, bedenlerinin haricinde hiçbir değerin verilmediği asr-ı cahiliyede cins-i latif olan nisa taifesinin hukukundan bahsediyor...
Kur’an “Meryem” diyor; hayâ ve iffet timsali bir nisayı övüyor. Meryem validemizin (a.s) şahsında, hayâ ve iffetini hıfz edenlerin nasıl teâli ve terakki ettiklerini onun şahsında bütün insanlığa misal olarak gösteriyor...
Kur’an “Eyyüb” diyor; sabır içinde Rahman’a hamd eden Nebi (a.s) bir abdin kıssası ile sabrın ferec ve sürura anahtar olduğunu müminlere bildiriyor...
Kur’an “Mü’minun” diyor; hakiki bir mümin olmanın sıfatlarını tarif ediyor. Emn û emanete nailiyetin, huşu içinde namazını ifa etmenin, kemal-i rıza ile zekât vermenin, ırz ve namusunu muhafaza etmenin lüzumiyetini nazarlara veriyor. Mümince ömür sürmenin manevi sınırlarını öğretiyor...
Kur’an “Şûrâ” diyor; müminlerin istişare etmelerini, cüz’i bir akıldan külli bir akla ermelerini istiyor. Külli bir aklın menbaı olan meşveretin ehemmiyetini nazarlara gösteriyor. Müminleri külli bir aklın tezahür dergâhı olan meşru meşverete davet ediyor...
Kur’an “Fetih” diyor; fetih hakikatine müminlerin dikkatlerini çekiyor. Müslümanlara Mekke’nin fethini ve Rahman’ın nusretini müjdeliyor. İmanın inkâra, müminlerin müşriklere galip geleceklerini bildiriyor. Kalpleri ilahi rızanın tahsiline çeviriyor. Allah ve Resulüne (as) itaatin ehemmiyetini nazarlara veriyor...
Kur’an “Necm” diyor; semayı ışıklandıran mücessem nurlu ayetleri nazarlara gösteriyor. Mülk-ü ilahinin azametini, sema tarlasının nurani meyveleri yıldızları düşündürüyor. Bilinen mülki, bilinmeyen melekuti âlemleri bildiriyor. Sekene-i sema olan melekleri görmekten bahsediyor. Nazarları ehl-i semaya çekiyor...
Kur’an “Rahman” diyor; rahmet-i mutlakanın nimetlerinden bahsediyor. Rahman’ur Rahimin sonsuz nimetlerine dikkatleri çekiyor. Şükretmemeyi bir nev’i “küfretmek” yani nimetleri tekzip edip inkâr etmek olarak gösteriyor. Kâinat fabrikasının en mühim hasılatının şükür meyvesi olduğunu bildiriyor...
Kur’an “Sâff” diyor; safi olmanın, saflaşmanın, aynı safta durmanın, düşmana karşı birlikte savaşmanın, manen sâfâ bulmanın, ebedi safaya ulaşmanın ehemmiyetini ifade ediyor...
Kur’an “Cum’a” diyor; İslam ümmetinin bir araya gelmelerini, cem olmalarını, tefrikaya düşmemelerini, içtimai tevhid hükmünde olan vahdet ve ittihadı tahakkuk ettirmelerini istiyor...
Kur’an “Münafikûn” diyor; nifaka ve mümin görünen kâfirlere, nifak alameti olan yalana dikkat çekiyor. Müminleri münafıklara karşı teyakkuza davet ediyor. Nifakın maddi ve manevi tehlikelerini bildiriyor...
Kur’an “Mülk” diyor; âlem-i mülk ve melekûtun, mutlak hükümranlığın sadece Rahman’a ait olduğunu söylüyor. Ve insana ölümlü olduğunu, sahibi zannettiği eşyanın kendisine emaneten verildiğini ganimet görülmemesini, ene saikiyle temellük edilmemesini istiyor...
Kur’an “Nuh” diyor; Peygamberî (as) bir davete ve bu davete ait gayrete ve ciddiyete dikkatleri çekiyor. İman etmemek için direnen, isyan ile hareket eden kavmin başına gelen semavi felaketten ve alçaltıcı azaptan bahsediyor. Muhammed (as) ümmetini kavm-i Nuh’un (as) başına gelen musibetten ibret almaya davet ediyor...
Kur’an “Kıyamet” diyor, insanların hesaba çekilecekleri o büyük güne nazarları çeviriyor. Ömür sermayelerini bad-i heva zayi edenleri, fani bir dünyayı baki zannedenleri, o dehşetli günü inkâra yeltenenleri tehdit ediyor...
Kur’an “Alâk” diyor; insanın hilkatine ait safhalardan bahsediyor. İnsanların nazarlarını kendi teşekkülündeki ilahi mucizelere çeviriyor. Beşeriyet safhaları ile insanların alaka kurmalarını istiyor. Sûre; hilkat ağacını tefekkür ile kıraat etmenin, kalem ile ilim tahsil etmenin önemine de dikkat çekiyor...
Kur’an “Kâdir” diyor; kadîr ve kıymetin menbaını gösteriyor. Kıymete medar Kur’an’ın, yani vahy-i ilahinin önemini ifade ediyor. Kelam-ı Rahman olan Kur’an’a muhatap olmanın ehemmiyetini bildiriyor...
Elhasıl; Kur’an hakikat lisanıyla kâinatı ve hadisatı tafsilli olarak böyle okuyor. Lisan-ı Resul ile müminlere okutuyor. Madem Kur’an kâinatı okuyor, ey insan sen ne okuyorsun?
Daralan akıllarını açmak, günahlar ile kararan kalplerini nurlandırmak isteyen müminler ayat-ı kâinatı dikkatle okuyorlar...
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.