Kur’ân’ı dinlemeyin ve okunduğu zaman manâsız sözler söyleyin, gürültü yapın!
Ayet meali
Bismillahirrahmanirrahim
Cenab-ı Hak (c.c), Fussilet 24-28. ayetlerinde meâlen şöyle buyuruyor
24 . Şimdi eğer sabrede(bili)rlerse, onların kalacakları yer artık ateştir. (Kendilerinden) râzı olunmayı da isteseler, artık onlar râzı olunacak kimselerden değildirler.
25 . Onlara (birtakım) arkadaşlar (şeytanlar) musallat ettik de önlerinde ve arkalarında bulunan şeyleri kendilerine süslü gösterdiler; (*) böylece kendilerinden önce gelip geçen cin ve insan toplulukları hakkındaki (azâba dâir) söz, kendi üzerlerine hak oldu. Çünki onlar hüsrâna uğrayanlardı.
26 . İnkâr edenler ise dedi ki: “Bu Kur’ân’ı dinlemeyin ve onda (o okunduğu zaman) ma‘nâsız sözler söyleyin (gürültü yapın), belki (bu sûretle) üstün gelirsiniz!”
27 . Sonunda o inkâr edenlere mutlakā şiddetli bir azab tattıracağız ve mutlakā onları, yapmakta olduklarının en kötüsü ile cezâlandıracağız.
28 . İşte bu, Allah’ın düşmanlarının cezâsı ki, ateştir. Âyetlerimizi bilerek inkâr etmekte olmalarının cezâsı olarak orada onlara ebedîlik yurdu (olan Cehennem) vardır!
(*) Burada geçen, “önlerinde bulunan şeyler”den maksad, dünyanın nefsânî cihetleri; “arkalarında bulunan şeyler”den maksad ise, âhiret işlerini bırakmak, dirilme ve hesâbı inkâr etmektir. (Beyzâvî, c. 2, 352)