Değişik bir hikaye
Anlatayım ben size,
Bir gün bir adamcağız,
Koşuyormuş çöllerde,
Bakmış ardında arslan,
O’na hücum ediyor,
O da hızla kaçıyor,
Bir kuyuya düşüyor,
Yarısına gelince,
Bir ağacı tutuyor.
Ağacın dallarında,
Türlü meyve duruyor,
Ama eyvah o da ne?
Siyah beyaz renklerde,
Kökünde iki fare,
Ağacı kemiriyor,
Arslan ise yukarda,
Nöbet tutmuş kükrüyor,
Aşağıya bakıyor,
Koca ağzını açmış,
Bir ejderha bekliyor,
Bir sürü haşerat da,
Etrafını sarıyor.

Ama adam korkmuyor,
Hep güzel düşünüyor,
“Beni Yaratan elbet,”
“Bu halimi görüyor.”
Sonra dua ediyor;
“Ey Her şeyin Hakimi”
“Senin bahtına düştüm.”
“Hizmetkar olan ruhum”
“Artık seni arıyor.”
Böyle teslim oluyor,
Kaderin sahibine,
Allah imdad ediyor,
Kuyudaki garibe.

Birden duvar yarılır,
Bir güzel bahçe çıkar,
Her şeye Kadir Allah,
Ejderhanın ağzını,
Bahçeye kapı yapar,
Fareler hizmetçidir,
Arslan ise güzel at,
Böyle şey olmaz deme,
Olur güzel arkadaş.

Bir hikaye anlattım 
Dönelim gerçeğine,
Dünya böyle bir yerdir,
Kuyudur içindesin.
Gece gündüz her daim,
Ömrün tüketmektesin.
Günahlar meyvelerdir,
Onlara el uzatma,
Helal ile yetin sen,
Gerçek kul ol Allah’a,

İşte böyle hikaye,
İyice düşün diye,
Fenalığı kendinden,
İyiliği O’ndan bil diye,
Güzel gör, güzel düşün.
Dünyaya aldanma sen.
Kurtul dünya kuyusundan,
Bakma yukarı ve aşağı,
Sığın Yüce Allah’a,
Cennet için çalış sen.