Latif Erdoğan'dan Diyanet'e Risale-i Nur çağrısı
"Bilhassa Diyanet" diyen Erdoğan'ın dikkat çektiği nokta
RİSALEHABER
Yazar Latif Erdoğan, 2019 yılının en büyük kültürel atılımının Risale-i Nur'la ilgili bir eserin farklı bir şekilde yayınlanması olduğunu söyledi ve Diyanet'e çağrıda bulundu.
Erdoğan, "Ülkemde yıl sonu envanteri" başlıklı yazısına Divan-ı Harb-i Örfi'den şu alıntıyla başladı:
“Bediüzzaman’a, zürafadan biri bir gün irfanıyla mütenasip bir esvap iktisa lüzumundan bahseder. Müşarun ileyh de “Siz Avusturya’ya güya boykot yapıyorsunuz; hem onların yolladığı kalpakları giyiyorsunuz. Ben ise bütün Avrupa’ya boykot yapıyorum. Onun için yalnız memleketimin maddi ve manevi mamulatını giyiyorum.”
Bu sözlerle Bediüzzaman'ın yerliliğine dikkat çeken Erdoğan, "Bilmem ki yerli olmayı ve yerli kalmayı, pratiği ile birlikte böylesine en veciz, en kapsamlı şekilde ifade mümkün mü?Memleketin maddi mamulatı görünen zahiri elbise, manevi mamulatı ise kuşkusuz Kur’an’da takva libası diye isimlendirilen güzel ahlakın bütünüdür. İki elbise arasında zahir ve batın gibi birbirini tamamlayan, birbirini ifşa eden münasebet mevcuttur" dedi.
2019 yılının en büyük kültürel atılımı
Yeni bir yılın daha geride kaldığını belirten Erdoğan, Risale-i Nur'la ilgili yeni bir gelişmeye dikkat çekti. Erdoğan, yazısını şöyle sürdürdü:
"Aziz dostlar, 2019 yılının bence en büyük kültürel atılımı Hizmet Vakfı aracılığı ile Bediüzzaman Said Nursi’nin Mİsbahu’l- İman (Hüccetullah’ül Baliğa) isimli eserinin basılması ve bu eserin Türkiye’nin dört bir yanına ücretsiz dağıtılması oldu.
Bilindiği gibi bu eser, Asay-ı Musa isimli eserin ikinci bölümüdür. Şimdiye kadar hep Asay-ı Musa içinde neşredildi. Hem okumayı hem de neşrini kolaylaştırmak adına bu eserin müstakil bir baskısının yapılması gayet yerinde ve çok isabetli bir teşebbüstür. Başta, Üstadımızın en yakın talebelerinden ve varislerinden Hüsnü Bayram Abi olmak üzere bu kültür hamlesinde emeği geçen herkese Ümmet-i Muhammedin bir ferdi olarak sonsuz teşekkür ediyorum. (Yaptığımız telefon görüşmesinde Mehmet Fırıncı Abinin de aynı hamle heyecanını paylaştığını burada belirtmek isterim.)
Diyanet kendine düşen görevi eseri basmak suretiyle yerine getirmeli
Bu kampanyanın uzun soluklu olmasında zaruret vardır. Başka vakıf ve kuruluşlar da Hizmet Vakfı’nın bu teşebbüsünü desteklemelidirler. Bilhassa Diyanet bu teşebbüste kendine düşen görevi, eseri basmak suretiyle yerine getirmelidir.
Söz konusu eser, mutlaka başka dünya dillerine de çevrilmeli, muhtaç gönüllere ulaştırılmalıdır. Çünkü bu eser, bütün bir Risale-i Nur Külliyatının özü ve hülasası hükmündedir. İkincisi ve bence eserin en önemli özelliği, insana huzuri iman kazandırmasıdır. Gaybi imandan sonra kazanılacak huzuri iman bütün tasavvufi çalışmalarında ortak ilgi alanıdır. Huzur-u daimi denilen hali devamlı kılmak ancak huzuri imanla mümkündür. Huzur-i daimi ise, insanın her an ve her yerde kendini Cenab-ı Hakk’ın huzurunda hissetmesidir. Zaten güzel ahlakın hem oluşması hem de kalıcı karaktere dönüşmesi huzur-u daimi ile mümkündür. Bu sebeple diyorum ki, Bediüzzaman’ın bu eserine, insani fazilet ve değerlere hassasiyet gösteren her fert ve topluluk sahip çıkmalı ve onun neşri ve intişarını ortak gaye edinmelidir…
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.