Lübnan radyosunda Hutbe-i Şamiye yayını

Lübnan radyosunda Hutbe-i Şamiye yayını

Lübnan Nur Talebelerinin mektubu

Risale Haber-Haber Merkezi

Ortadoğunun kalbi Lübnan'ın başkenti Beyrut'tan bütün abi ve kardeşlerimize binler selam ederiz. Yaklaşık bir sene önce açtığımız dersanemizde her geçen gün nurlara olan iştiyak artıyor. Ve nurların taliplileri nurlara koşuyorlar. Her devlette olduğu gibi burada da Risale-i Nur fütühatını yapıyor. Elhamdulillah...

Beyrut’ta bir caminin bir katını da halka İslami ders ve konferans vermek için tahsis edilmiş. Burada bir doktor “Bediüzzaman’ı Anlamak” diye bir konferans tertip etmiş. Bizi de davet ettiler, gittik ve Türkiye'deki hizmetleri, Risale-i Nur’un mahiyetini anlattık. Bazıları sorular sordu. Akabinde altı yüze yakın kitap dağıttık. Bize her hafta gelip burada Risale-i Nur’dan ders yapmamızı istediler. İnşallah ilerleyen zamanlarda derslere başlayacağız.

EĞER ÜSTADDAN BAHSEDECEKSENİZ TELEVİZYONU KAPATAYIM

Lübnan’a geldiğimiz ilk günlerde Beyrut’ta bulunan Muhammed-ül Emin isimde büyük bir camiiye namaz kılmak için gidiyorduk. Takside dört kardeş muhabbet ederken ön koltukta oturan bir zat bize “siz Türk müsünüz” diye sordu. Adı Ahmet. İlk sorduğu soru “siz Bediüzzaman Said Nursi’yi tanıyor musunuz” oldu. Bu soru bizi çok şaşırttı. Biz de Lübnan'a risaleleri anlatmak için geldiğimizi ve bir medrese açtığımızı söyledik. Kendisinin bir lokanta sahibi olduğunu söyledi. Ve bizi hizmetlerden bahsetmek için davet etti. Biz de bir kaç gün sonra ziyaretine gittik. Bize “eğer Üstaddan bahsedecekseniz televizyonu kapatayım” dedi. Risale-i Nur’a ve Üstada karşı çok saygılı birisi. Kitaplarımızdan verdik. Risaleleri çok kez okumuş. Risalelere hayran birisi. “Madem siz hizmet niyeti ile geldiniz ben sizi biri ile tanıştırayım o size yardımcı olur” dedi.

Telefonla birini aradı ve akşam bu zatla medreseye geldiler. Bu zat Lübnan’da meşhur olan bir zat. Tv, radyo ve hutbelerde din dersleri veriyor. Dört üniversitede muallim ve sosyolog. Bu zat risaleleri nasıl tanıdığını anlattı. Lübnan-İsrail harbi sırasında Şeyh Molla Zahid Efendi isminde bir abimiz Türkiye’den buraya gelmiş ve Bekaa şehrinde Risaleleri Arapça’ya tercüme etmiş. Yanında otuza yakın nur talebesi yetişmiş. Bunlardan biri de bizimle tanışan ve bize yakın alakadarlık gösteren bu abimiz. Risaleleri çok defa okumuş, risalelere vakıf, alim bir zat. Tanıştığımız ilk hafta Türkiye'ye gitti ve hizmetleri yerinde gördü. Türkiye'deki hizmetleri çok merak ediyor ve bu tarzda hizmet yapmak niyet ettiği bir zamanda bizden haberdar olduğunun manidar olduğunu söylüyor. Üç oğlu var biri Amerikan Üniversitesi Tıp Fakültesinde okuyor ve dersanede kalıyor.

FESUBHANALLAH BUNLAR NASIL TESBİTLER?

Lübnan’ın Saida şehrinde hizmetlere yakın alakadarlık gösteren bir zat var. Bu da Molla Zahidin talebelerinden. Kendisi iki şehrin müftüsü. Aynı zamanda merkez bir camiin imamı. Bu camide perşembe günleri akşam ve yatsı namazı arasında cemaate Risale-i Nur dersi yapıyor. On senedir bu tarzda hizmetlere devam ediyor. Bunlar gibi Risale-i Nur'a müştak çok zatlar var. Şu anda Molla Zahidin tercümelerini basıyorlar. Ve Lübnan'ın dört şehrinde bu risaleler basılmaya başlandı.

Aynı zamanda, üniversiteden Endonezya, Cezayir, Lübnan, Mısır ve çoğunluğu Suriyeli kardeşlerle her gün derslerimiz devam ediyor. Yaklaşık 50-60 kardeşimizin dersane ile ciddi irtibatı var. Ve her geçen gün yeni kardeşlerle tanışıyoruz. Risale okurken hayret ifadesi olarak ''Fesubhanallah bunlar nasıl tesbitler, bu zata boşuna Bediüzzaman dememişler'' diyorlar. Onlar Risaleleri okurken biz de ayrı bir lezzet alıyoruz Elhamdulillah. Burada Üstadı hemen hemen herkes tanıyor ve takdir ediyor.

İSLAM ÜNİVERSİTELERİNDE RİSALE-İ NUR’DAN DOKTORA TEZİ

Bu hafta Isparta'dan Turhan abi ve Erzincan'dan Münir abiler ziyaretimize geldiler. Abiler buradaki kardeşlerle saatlerce Arapça ders yaptılar. Lübnan'daki bizimle alakadar abilerle dersler oldu. Abilerle Trablus'a gittik. Trablus Cinan Üniversitesi’nde Profesör bir zat külliyatı birkaç kez okumuş, hizmetlerde faal olan bir zat var onu da ziyaret ettik. Bizden daha önce aldığı bine kadar kitabı talebelerine dağıtmış. Burada İslam Üniversitelerinde doktora yapanlara tez olarak risalelerden hazırlık yapılması isteniyor.

BÜTÜN KÜLLİYATI FRANSIZCAYA TERCÜME EDECEK

Trablus’ta bir dersane açma niyet ettiğimizi söyledik. Hemen sahip çıktı ve “ben size yer tahsis ederim” dedi. Sekizyüz metrekare bir yer gösterdi. İnşallah bir-iki hafta içinde faaliyete girecek. Profesör abimizin avukatlık yapan bir kızı var kendisi de nur talebesi. Kendisi son sempozyumda konuşmacı olarak katıldı. Ve dört dili ana dili gibi biliyor. Bunlardan birisi de Fransızca. Ablamızın tercüme üzerine ihtisası var. Tercüme bürosu var. İslami bir çok kitap tercüme etmiş. Biz de kendisi ile görüşüp Fransızca risalelerin tercümesine çok ihtiyaç olduğunu ve bu tercüme faaliyetini yapıp yapamayacağını sorduk. Kendisi bunu memnuniyetle yapabileceğini söyledi. Yirmiüçüncü Sözden başladı. İnşallah ardından bütün külliyatı Fransızcaya tercüme edecek. Kendisi de derslerinde talebelerine risaleleri tercüme ettirerek risaleleri talebelerine hem okutuyor hem yazdırıyor. Ailecek Risale-i Nur hayranı insanlar.

RADYODAN İNGİLİZCE VE ARAPÇA HUTBE-İ ŞAMİYE OKUNACAK

Sonra Trablus'da Türkçe bilen, Ankara’da eczacılık okumuş bir abimizi ziyaret ettik. Risalelere dost biri. Ankara’da değil Trablus’ta tanımış hizmetleri. Bize bir kitap fuarı yapacaklarını ve bizim de katılmamızı istedi. Buna benzer bir kitap fuarı da önümüzdeki aylarda Beyrut'ta olacak inşallah. Bu fuar Arap alemi bakımından çok büyük ve önemli. Buraya da katılacağız inşallah. Şu anda yakından ilgilendiğimiz bir meselede yakında bir radyodan üniversiteli kardeşler İngilizce ve Arapça Hutbe-i Şamiye’yi okuyacak ve bütün Lübnan'ın istifadesine sunacaklar.

Biz bu mektubu hülasa nevinden aktardık. Abilerimizi Lübnan hizmetlerini yakından görmeleri için Lübnan a bekliyoruz. Ve hizmetlerin inkişafı için dualarını bekliyoruz.

Lübnan Nur Talebeleri namına
Mehmed Fatih Doruatlı