M. Kemal'e ait yalanları ilelebet sürdürmek mümkün değil
Fikret Başkaya: Zamanı geldiğinde 'gerçek' bir Mustafa Kemal biyografisi yazılacak ve her şey olabildiğince yerli yerine oturacak
Hasan Hüseyin Kemal’in yazar Fikret Başkaya ile yaptığı röportajdan:
Resmî tarihin yalanlar çöplüğü olduğunu söylüyorsunuz. En büyük yalanlar neler? Hâlâ gerçeğini bilip de konuşamadığımız bir yalan var mı? Var ise eğer biraz da olsa açıklar mısınız?
Evet, gerçekten tam bir yalan çöplüğü. Tahrifata uğramamış birşey yok. ... İnkılâpların yüceltilmesi, Mustafa Kemalin putlaştırılması da bu bağlamda zikredilebilir.
Resmî tarihin dışına çıktığımızda neyle karşılaşacağız?
Resmî tarihin dışına çıkmak, ‘mayınlı alana’ girmek demek. İşinden atılmak demek, hapishane demek, vatan haini ilân edilmek demek, vb. Ama artık resmî tarihteki ve resmî ideolojideki aşınmanın hızlandığını söylemek mümkün…
M. Kemal kültü bu tarihte nasıl bir şahsiyet olarak yer alacak?
Zamanı geldiğinde “gerçek” bir Mustafa Kemal biyografisi yazılacak ve her şey olabildiğince yerli yerine oturacak. Zira kişi kültünü ve kişiye ait yalanları ilelebet sürdürmek mümkün değildir.
Türkiye’deki insanların eşit haklara sahip, sınıfsız yurttaşlar olduğuna inanıyor musunuz?
Türkiye’de insanların eşit haklara sahip yurttaşlar olabilmesi, rejimin gerçek anlamda cumhuriyet [republica] olması durumunda mümkündür, ama yukarıda da söylediğim gibi bizdeki cumhuriyetin adından başka cumhuriyete benzeyen pek bir tarafı yok ve hiçbir zaman da olmadı…
Darbeler bu resmî tarihin ve ideolojinin korunması için mi yapılıyor?
Toplum sürekli değişen, yenilenen dinamik bir ‘zatiyettir’, varlıktır, süreçtir. Resmî ideoloji toplumu bir cendere içine alıp sıkıştırıyor, ama dinamik olan toplumsal süreç kaçınılmaz olarak o kalıba sığmaz duruma gelince, bir ‘uyumsuzluk durumu’ oluşunca, bir darbe yapılarak resmî ideoloji takviye ediliyor…
Sizce bugün halk resmî tarih ve resmî ideolojiyle hesaplaşma noktasına geldi mi?
Bu alanda son dönemde önemli bir mesafe kaydedildiğini söyleyebiliriz. Resmî ideoloji ve resmî tarihin pabucunun dama atılması uzun sürmeyecek sanıyorum. Zira, bir kere yol açıldı mı arkasının gelmesi doğaldır…
Seksen yıllık süreç halkla bir bilek güreşi miydi?
Bir tür ‘halkı adam etme girişimiydi’ demek mümkün, ama sonuç ortada…
Yeni Asya
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.