Madende en acı bekleyiş

Madende en acı bekleyiş

Zonguldak'taki Türkiye Taşkömürü Kurumu'na ait madende mahsur kalan 30 işçiyi kurtarma çalışmaları sürerken, aileler gözyaşları içinde müjdeli bir haber bekliyor.

Ayşe Alkin, oğlu, damadı ve yeğeni için, Gülşen Karabektaşoğlu da eşi için dua ediyor. 6 yaşındaki Ebrar Karabektaşoğlu'nun "Üzülme anne, babamın iş elbiselerini koklarız." sözleri ise yürekleri dağladı. Kazanın ardından Enerji Bakanı Taner Yıldız'la birlikte bölgeye giden Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer umutlu. Göçüğün olduğu yere ulaştıklarını vurgulayan Dinçer, teknik düzeyde herhangi bir ihmalin gözükmediğine işaret etti. "Burası iş güvenliği konusunda profesyonelce çalışılan bir alandı." diyen Dinçer, yapılan incelemeler sonucunda olayın açığa çıkacağını söyledi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ise çalışmaların olumsuz yönde etkilenmemesi için Zonguldak'a yapacağı ziyareti iptal etti.

Zonguldak'ta Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Karadon Müessese Müdürlüğü madeninde önceki günkü patlamada 540 metrede mahsur kalan 30 işçiyi kurtarma çalışmaları aralıksız devam ediyor. Pazartesi günü saat 13.28'de meydana gelen grizu patlamasında 30 işçinin çalıştığı galeride göçük oluşmuş, işçiler mahsur kalmıştı. Önceki akşamdan bu yana olay yerinde incelemelerde bulunan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer, "Göçüğün olduğu yerdeyiz, umudumuzu koruyoruz." dedi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün patlama üzerine olay yerine yapmayı istediği ziyaret ise çalışmaların olumsuz yönde etkileneceği gerekçesiyle iptal edildi.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, TTK Karadon Müessese Müdürlüğü yeni servis kuyusu alanında yaptıkları açıklamada, ocakta Türkiye'nin en profesyonel kurtarma ekiplerinin görev yaptığını söyledi. 400 kişinin ellerinden gelen çalışmayı ortaya koyduğunu vurgulayan Bakan Dinçer, "Göçüğün olduğu bölgeye ulaşıldı. Havalandırma temin edildi. İlk kazma vuruldu, göçüğün temizlenmesine başlandı. Her türlü çabayı sarf ediyoruz. Sükûnet tavsiye ediyoruz. Pazartesi günü saat 13.28'de grizu patlaması oldu. Onun dışında patlama yok." dedi. Göçüğün büyüklüğü ve işçilere nasıl ulaşılacağı konusunda ellerinde henüz yeteri kadar bilgi olmadığını belirten Dinçer, "Her türlü çabayı sarf ediyoruz. Mümkün olduğu en kısa zamanda ulaşmaya çalışacağız. Umudumuzu koruyoruz. Çünkü metan gazının ulaşmadığı bölümlerin olduğuna dair bilgiler var elimizde. Ümit ediyorum ki, işçilerimiz o bölgededir." açıklamasını yaptı.

Bir gazetecinin 'İhmal var mı?' sorusunu Dinçer, şöyle cevapladı: "Teknik düzeyde herhangi ihmal gözükmüyor. Çünkü en son ekim ayında burada çok kapsamlı denetim yapılmış. İş güvenliği konusundaki denetimlerde herhangi eksiklik görülmemiş. Bu açıdan bakıldığında burası kamu kurumu ve iş güvenliği konusunda profesyonelce çalışılan bir alandı. Bizim gördüğümüz bir şey yok şu anda. Ancak patlama sebebiyle bir ihmal, hata var mı onu göçüğü kaldırdıktan sonra göreceğiz."

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, dün akşam saatlerinde yaptığı açıklamada, kurtarma ekiplerinin, taş ve kayalardan oluşan göçüğü geçtiğini; ancak 20 metre sonra kömür göçüğü ile karşılaştıklarını söyledi. Karşılaşılan bu göçüklerin temizlenmesinin zaman aldığını anlatan Bakan Yıldız, "Umut ediyoruz ki kurtarma ekipleri yeni bir göçükle karşılaşmadan işçi kardeşlerimize ulaşalım." dedi. Çalışmalarla ilgili gece ilerleyen saatlerde bilgi veren Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) İş Güvenliği Uzmanı Vedat Küçükbükücü ise, "Grizu patlamasında ocakta mahsur kalan arkadaşlarımıza yarın (bugün) öğlen saatlerine kadar ulaşmamız mümkün görünmüyor.'' dedi.

Kızılay'ın psikologları ailelere moral veriyor

Türk Kızılayı Genel Başkanı Tekin Küçükali, Karadon Müessese Müdürlüğü maden ocağındaki grizu patlamasında mağdur olan vatandaşlara yardım için Kızılay ekiplerinin 24 saat görev başında olduğunu belirtti. Küçükali, şunları kaydetti: "Maalesef göçük altında 30 insanımız bulunuyor. 3 bakanımız olayla ilgileniyor. Ekiplerimiz de mağdur insanlarımıza yardım için 24 saat görev başında. Bölgede kurduğumuz çadırlarda vatandaşlarımızı misafir ediyoruz. Geceden itibaren vatandaşlara çorba dağıttık, yemek verdik. Psikologlarımız insanlara yardım için gayret gösteriyor."

Bitkin düşen işçi yakınları, Zonguldak Kızılay Derneği tarafından kurulan çadırlarda dinleniyor. İşçi yakınlarına son durum hakkında bilgi veren TTK Karadon Müessesesi Müdürü İsmail Güner, ocağın bir bölümünde gazın kontrol altına alındığını söyledi. Bunun üzerine acılı aileler, "Allah'ım hepsine yardım et." diye dua etti.

Oksijensiz kalan işçi baygınlık geçirdi

Kurtarma ekibinden Selim Yağız, oksijensiz kalınca baygınlık geçirdi. Arkadaşları tarafından ocak başında hazır bekletilen ambulansa taşınan Yağız'a sağlık görevlileri müdahale etti. Hayatî tehlikesinin bulunmadığı öğrenilen Yağız'ın, dinlendikten sonra kurtarma çalışmalarına katılacağı bildirildi.

Üzülme anne, babamın iş elbiselerini koklarız

Ocakta mahsur kalan işçilerden Ahmet Karabektaşoğlu'nun eşi Gülşen Karabektaşoğlu (24), 6 yaşındaki çocuğu Ebrar ile birlikte umutla beklemeye devam ediyor. Acılı eş, şöyle konuştu: "Eşim bundan 1 ay önce bayılma tehlikesi geçirdi, gazdan zehirlendi. Kirada olduğumuz için işi bırakamadı. Asıl mesleği aşçılık olan eşim imkânsızlıktan dolayı maden ocağında çalışmaya başlamıştı. Çocuğum durumun farkına vardı, bana 'üzülme anne, babamın iş elbiselerini koklarız' dedi."

'Ne olur, onları alıp gelin, bizi kavuşturun'

Ocakta mahsur kalan maden mühendisi Koray Kebapçı'nın yakınları da bütün Türkiye'den, işçilerin sağ olarak kurtarılması için dua istiyor. Kebapçı'nın kız kardeşi Mine Çelik, "Kardeşim sözlenmişti. Çok mutlu olacaklardı. Hayalleri vardı, inşallah gerçekleşecek." diyerek, kardeşine sağ salim kavuşmayı bekliyor. Kebapçı'nın yakınları, kuyu ağzında kurtarma çalışmasına katılan işçilere, "Ne olur onları alıp gelin. Bizi birbirimize kavuşturun." diye sesleniyor.

Oğluma 'ocakta çalışma' dedim, dinlemedi

20 saattir müjdeli haber bekleyen Ayşe Alkin, ocakta mahsur kalan damadı Ahmet Karabektaşoğlu (27), oğlu Erdem Alkin (23) ve yeğeni Adem Şengel için gözyaşı döküyor. Alkin, "Oğluma 'ocağa çalışmaya gitme, ben sana süt satarak bakarım' dedim. Ama işe girdi. Damadım, Ahmet'im, anasız babasız yavrum. Sen oğlumdan da iyiydin. Allah'ım ne olur onlara yardım et." diye ağıt yaktı.

10 dakikayla kurtuldu

11 yıllık madenci Ferhat Yağız, ömründe ilk kez böyle bir olay gördüğünü ifade ederek, olayı şöyle anlattı: "Ben 360-400 kotunda çalışıyordum. Ocaktan 10 dakika önce asansörle çıktım. Tam elimi yüzümü yıkıyordum, büyük bir patlamayla sarsıldık. Patlama olunca aşağıdan yukarıya duman çıktı, binanın çatısı uçtu, asansör devre dışı kaldı. Tozdan göz gözü görmüyordu."

Tüm dünyada maden kazalarında büyük artış var

Zonguldak'taki Türkiye Taşkömürü Kuru-mu'nun Karadon maden ocağındaki patlamada göçük altında kalan 30 işçiye ulaşılmaya çalışılıyor. Maden ocaklarındaki patlamalar sadece Türkiye'de gerçekleşmiyor. Dünya genelinde son 2 ayda meydana gelen patlamalarda yüzden fazla kişi öldü. Çin'de bir kömür madeninde 1 Nisan'da yaşanan grizu patlamasında 19 işçi, 5 Nisan 2010'da Amerika'nın Virginia eyaletinde özel bir kömür madenindeki patlamada 25 madenci hayatını kaybetmişti.

En ağır fatura ise 8 Mayıs'ta Rusya'daki maden patlamasında çıktı. 60 işçi hayatını kaybederken 100'e yakın madenci de yaralı kurtulmuştu. Batı Sibirya'nın Kemerova bölgesindeki Raspadskaya isimli maden ocağı, dünyanın en gelişmiş teknolojisini kullanmasıyla biliniyor.

Uzmanlar, madenlerdeki grizu patlamalarının her ülkede yaşanabileceği üzerinde dururken bu tür kazaların özellikle Polonya, Ukrayna, Çin ve Rusya gibi ülkelerde daha fazla görüldüğünü kaydediyor. Grizu ve benzeri patlamalarda teknolojik yatırımların önemine dikkat çeken uzmanlar, ülkemizdeki madenlerin diğer ülkelere göre zor bir yapısı olduğunu kaydediyor.
Zaman