Mavi Marmara davası avukatlarından Ramazan Arıtürk, uluslararası alanda mücadelelerinin sürdüğünü belirterek, önümüzdeki günlerde Lahey'e, Uluslararası Ceza Mahkemesine giderek mağdur avukatları olarak olayı anlatacaklarını belirtti. 

Arıtürk, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Mavi Marmara gemisinde bulunan Anadolu Ajansı (AA) muhabiri Yücel Velioğlu'nun açtığı davada İsrail'in tazminata mahkum edilmesini, hukukun bir gereği olarak kabul ettiklerini söyledi. 

Arıtürk, daha önceki bazı davalara, devletin yargı bağışıklığı gerekçe gösterilerek olumsuz yaklaşan mahkemeler olduğunu belirterek, şu değerlendirmede bulundu: 

"Ancak biz biliyoruz ki devletin birtakım vazifeleri var. Bunlar güvenliği, insanların refahını sağlamaktır ama insanları haksız bir şekilde öldürmek değildir. İsrail Devleti açık denizde, kendisinin kıta sahanlığı olmadığı, sivil, silahsız bir yardım gemisine saldırdı. Bu devletin yetki, görevleriyle uyuşması söz konusu değil. Bundan dolayı, Türkiye'de zarar gören insanların maddi ve manevi tazminat davası açmak suretiyle uğradıkları haksızlığın giderilmesi gerekir. Devlet odur ki kendi vatandaşlarının yurtiçinde ve yurtdışında uğramış oldukları haksızlıklara karşı da onu savunabilen, onun hakkını alabilen devlettir. Devletin büyüklüğü, devlet olabilmenin gerekliliği budur. Bundan dolayı mahkemenin kararı yerindedir, hukuka uygundur, evrensel hukuka da uygundur."

Arıtürk, İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesinde açtıkları ceza davasınında da ifade alma sürecinin devam ettiğini anlattı. Mahkemenin olaya karışan sanıklar hakkında yakalama kararı çıkarttığını ifade eden Arıtürk, "Bu kişiler Türkiye'de olmadıkları için de haklarında kırmızı bültenle arama kararı var. Onlar da bir gün yakalanıp, hukukun, mahkemenin huzuruna çıkartılacak ve yargılanacaklar. Aslında biz bunları yargılamak suretiyle kendilerini aklama imkanı da sağlanmış olunuyor" diye konuştu.

Arıtürk, uluslararası alanda da çabalarının sürdüğünü dile getirerek, şunları söyledi: 

"UCM'ye Komor Devleti'nin vekilleri olarak yapmış olduğumuz bir başvuru vardı. UCM, tarihinde ilk kez bir devlet tarafından yapılan başvuruyu geri çevirdi. Üstelik de UCM Savcılığı tarafından burada kasten adam öldürüldüğü, insanlığa karşı suç işlendiği, ağır bir hak ihlalinin olduğunu tespit edilmiş olmasına rağmen, UCM'nin yetki sahasına girecek yeterli ağırlık oluşmadığı, bundan dolayı da dava açmakla mükellef olunmadığına karar verdi. Biz bu karara karşı Roma Sözleşmesi çerçevesinde itiraz ettik. İtirazımız neticesinde ön mahkeme tarafından savcıların yapmış olduğu araştırmanın ya da kararın yerinde olmadığı, çünkü savcılığın gerektiği kadar açıklama yapmadığı, gerektiği kadar delilleri toplamadığı sonucuna ulaşılıyor ve inceleme kararı alınıyor. Bu çerçevede biz gerekli çalışmamızı yaptık. Önümüzdeki günlerde UCM'ye, Lahey'e gideceğiz, orada mağdurların avukatları ve Komor Devleti'nin vekilleri olarak bu olayı anlatacağız. Umuyoruz ki uluslararası hukukun da tecelli edeceği UCM'de, bu kişiler hakkında dava açılır, yargılanırlar ve gerekli cezaları alırlar."

"Karar emsal teşkil edecek"

Mavi Marmara gemisine İsrail askerlerinin düzenlediği saldırıda hayatını kaybeden lise öğrencisi Furkan Doğan'ın, AK Parti'den milletvekili adayı babası Ahmet Doğan da gemide bulunanların açtıkları bireysel davalardan ilkinin İsrail aleyhinde sonuçlandığını belirtti.

Furkan'ın ailesi olarak kendilerinin de benzer bir davayı Kayseri'de açtıklarını ancak mahkemenin İsrail'in yargılanamayacağı gerekçesiyle aleyhlerinde karar verdiğini anımsatan Doğan, şunları kaydetti:

"Bu yeni karar aslında İsrail'in yargılanabileceğini ve tazminata mahkum edilebileceğini gösterdi. Dolayısıyla bunun bir aşama sonrasında, diğer davalara da bu karar emsal teşkil edeceği için tüm mağdurların Türkiye çapında açtıkları tazminat davalarının bu şekilde sonuçlanacağını ümit ediyorum. Biz de bu karardan sonra aleyhimizde verilen karardan dolayı temyiz başvurusunda bulunacağız ve inşallah hayırla neticelenir diye bekliyorum."

Nevşehir 2. Asliye Hukuk Mahkemesi, Mavi Marmara Gemisi'nde bulunan Anadolu Ajansı (AA) muhabiri Yücel Velioğlu'nun açtığı davada İsrail'i 40 bin lira manevi ve 6 bin 103 lira maddi tazminata mahkum etti. 

Orhan Canbulatel